Kamuda Ataması Yapılmayan Mimarlar için Çalışma

Kamuda görev almak isteyen, ancak ataması yapılmayan meslektaşlarının sorunlarına çözüm önerileri getirmek amacıyla çok yönlü çalışma başlatan Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nden komnmuyla ilgili açıklama yapıldı. Başkan Derya Başyılmaz, şunları söyledi:

“Yapı tasarımının ve mimarlık etkinliklerinin toplum yararı gözetilerek, bilim ve tekniğin gereklerine, yasal kurallara, mesleki davranış ilkelerine uygun olarak yerine getirilmesi, yapı tasarım ve üretim denetimde hayati önem taşımaktadır. Kamu yararını esas alacak, sağlıklı bir kent ve yapılı çevre oluşturmak için kamu kurum ve kuruluşlarındaki ilgili alanlarda mimar istihdamına her zamankinden çok daha fazla ihtiyaç vardır. Ancak kamuya yetersiz sayıda mimar alımı yapılmaktadır. Türkiye’de her yıl yaklaşık 6 bin mimar mezun oluyor. Büyük çoğunluğu piyasa şartlarından dolayı iş bulmakta zorluk yaşıyor. Kamuda atama engeline takılıyor. Kamu kurumlarında ve yerel yönetimlerde meslektaşlarımızın sayısı yok denecek az. Buna rağmen proje ve iş yükü çok fazla. Genç meslektaşlarımızın istihdam sorunu acil olarak çözülmelidir ve kamuda mimar istihdamı artırılmalıdır. 2019 yılı dahil, bugüne kadar kamuya sadece 182 mimar alımı yapıldı.”

Mimarlık, başka bir meslek alanı ile ikame edilebilecek bir uzmanlık değildir
Başyılmaz, devlet ve yerel yönetim personel alım kadrolarına “zabıta” unvanı adı altında mimar alımlarının yapıldığını da bildirdi.

Başyılmaz, sözlerine şöyle devam etti:

“Son olarak bugün Gaziantep Şehitkamil Belediyesi personel alımı duyurusu yapmıştır. Gaziantep Şehitkamil Belediyesi, bünyesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi olarak zabıta memuru olarak istihdam edilmek üzere, mimar alımı yapacağına ilişkin personel ilanı yayınlamıştır. Yozgat, Sorgun Belediyesi de geçtiğimiz günlerde, yine bünyesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi olarak zabıta memuru olarak istihdam edilmek üzere, mimar alımı yapacağına ilişkin personel ilanı vermiştir. Ne yazık ki bu örnekler her geçen gün artmaktadır.  Mimarlık, başka bir meslek alanı ile ikame edilebilecek bir uzmanlık değildir. Mimarlık disiplinini ‘zabıta’ kadrosu altında tanımlamak, hem meslekler arası sınırları belirsizleştirmekte hem de kamu yönetiminin işlevini yitirmesine neden olacaktır.  Mimar ve mühendislerin uzmanlıkları işlevsiz hale getirilmekte ve kamu yönetiminde liyakat ilkesi zedelenmektedir.

Kamuda büyük bir oranda mimar kadrosuna ihtiyaç var
Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak, kamu kurumlarında görev almak isteyen ancak ataması yapılmayan meslektaşlarımızın yaşadığı sorunlara çözüm önerileri geliştirmek için ‘Kamuda Mimar İstihdamı Komisyonu’nu kurduk, uzun süredir de çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu kapsamda örgütlenme çalışmalarına devam ederken, kamuda mimar istihdamını artırmak için resmi makamlarla görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Ankara Milletvekili, TBMM Dışişleri Komisyon Başkanı Fuat Oktay’ı ziyaret ettik. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürü Banu Aslan ile Gaziantep Milletvekili Derya Bakbakla da bu konuda istişarelerde bulunduk.  Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı deprem ve afetler sebebiyle ülkemizde yaşanan büyük sıkıntılara yanıt ararken, kamuda büyük oranda mimar kadrosuna ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Merkezi alım sistemi ile kadro açılmasını ve genç mimar üyelerimizin istihdam edilerek gelecek planlamasının yapılmasını önemsiyoruz. Tüm bunları görüşmemizde dile getirdik.

Resmi makamlarla görüşmelerimize ve çalışmalarımıza, kamuda ataması yapılmayan meslektaşlarımızın mağduriyetleri giderilene kadar ve mesleğimiz hak ettiği statüye kavuşana kadar devam edeceğiz. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak kamu kurumlarının adil bir şekilde mimar alımı yapmasını talep ediyoruz.”

Meslektaşlarımızın kamu istihdamının ve mesleki güvencelerinin sağlanması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz
Başyılmaz, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı başta olmak üzere, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Millî Savunma Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatları, yerel yönetimler ve ilgili kamu kurumlarıyla görüşmeler yaparak kadro taleplerini iletmeye devam edeceğiz. Özellikle KPSS’ye girerek kamu kurumlarında görev almak isteyen ancak atanamayan genç mimarlarımızın yaşadığı mağduriyetler, mesleğimizin geleceği adına da ciddi bir sorun haline gelmiştir. Meslektaşlarımızın kamu istihdamının ve mesleki güvencelerinin sağlanması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” diye konuştu.

Başyılmaz, şunları dile getirdi:

“Bilindiği üzere kamu personeli alımlarında kullanılan 4001 kodu, herhangi bir lisans mezunu adayın başvurabildiği bir kodlamadır. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak bu alımlara prensipte bir itirazımız bulunmamaktadır. Ancak uygulamada, 4001 kodu ile farklı unvanlarda (zabıta vb. gibi) atanan mimarlık mezunlarının fiilen mimarlık hizmeti yürütmelerine rağmen, maaş ve özlük haklarının mimar kadrosu üzerinden tanımlanmaması ciddi bir sorun oluşturmaktadır. Bu durum mesleğimizin değerini zedelemekte, meslektaşlarımızın emeğini karşılıksız bırakmaktadır. Mimarlık özel uzmanlık gerektiren bir meslek olup, istihdamın yalnızca mimarlık kadroları üzerinden yapılması elzemdir. Bu nedenle, merkezi yerleştirmeler ve açıktan alımlarda mimarlık mesleğine özgü kadroların artırılması yönündeki talebimizi bir kez daha vurguluyoruz.”

Başyılmaz başta kamu kurum ve kuruluşları olmak üzere; kamu hizmeti yapan kurum ve şirketlerde mimar istihdamının zorunlu hale getirilmesi gerektiğini de vurguladı.