evre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Kaz Dağı'nda sondaj çalışmaları yaparken doğayı tahrip eden maden şirketleri konusunda, "Çalışmaları incelemek üzere, yarın (bugün) özel bir ekibi bölgeye gönderiyoruz. Sonuca göre gereken yapılacak" dedi. Gelen rapora göre durumu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ileteceğini dile getiren Eroğlu, yasal boşlukların giderilmesi için Maden Kanunu'nun değiştirilebileceği mesajını verdi.
Maden Kanunu gereği maden arama sondaj çalışmalarının ÇED izinlerinden muaf olduğunu belirten Eroğlu, "Maden Kanunu'nda, bazı bölgelerdeki maden arama çalışmaları için Çevre Bakanı onayı şart koşuluyor. Kaz Dağı sizin bu yetkinizin kapsamına giriyor mu?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Hayır. Kanuna baktım. Milli Park alanı olmadığı için iznimize bağlı değil."
Eroğlu, "Maden çıkaralım derken çevre tahrip ediliyor, çalışmaları durdurmayı düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine şunları söyledi:
'Başbakan'a arz edeceğim'
"Bu tabii denge. Hakikaten bazen kıymetli madenler var. Neticede bu madeni alıp üzerini örterek, ağaçlandırarak kullanmak ülkenin ekonomisi açısından faydalı, ama bazen çevre tahribatı büyük oluyor. Bu takdirde, ne kazanıyor ne kaybediyoruz, ona bakmak gerekiyor. Bu konuda biz hassasız. Konuyu araştıracak arkadaşlarımız bakacak. Çevre tahribatı varsa, gerekli işlemler yapılacak. İnceleyelim. Ona göre gerekiyorsa Başbakan'a da durumu arz ederim."
Maden Kanunu TBMM'de görüşülürken, orman içindeki alanlarda maden arama izinlerinin Enerji Bakanlığı yerine Çevre Bakanlığı tarafından verilmesi önerisinin tartışıldığı anımsatılarak, "Bu yönde bir değişiklik düşünüyor musunuz?" yönündeki soruya Eroğlu, "Yüce Meclis gerekirse değişiklik yapar" dedi.
Eleştirilere yanıt
Eroğlu, Kaz Dağı'nda aynı anda 11 şirkete arama izni verilmesine ilişkin eleştiriler konusunda, "Arama faaliyetlerine başlanılmasıyla ilgili onay ve ÇED bize gelmiyor. Ancak maden bulunur ve işletmeye geçerse bizden ÇED raporu isteniyor. Biz bunun da incelenmesine karar verdik" dedi.
Eroğlu, "İncelemenin sonucunda Kaz Dağı'nda maden arama çalışmalarının durdurulmasına karar verilebilir mi?" sorusunu, "Ben dereyi görmeden paçayı sıvamam" diye yanıtladı. Eroğlu, "Dere görülünce söz konusu olur mu?" sorusuna, "Elbette" karşılığını verdi.
Bakan Güler: Çevreye zarar verilmiyor
Enerji Bakanı Hilmi Güler, Kaz Dağı'ndaki maden arama çalışmalarında çevreye zarar verilmediğini belirtti. Zenginliklerin çıkarılmasını istemeyenlerin olduğunu belirten Güler, "Türkiye'de diğer madenler söz konusuysa bir şey yok, ancak altın söz konusu olduğunda tartışma yaşanıyor. İş altın olunca bir başka mekanizma işliyor" dedi.
"Kaz Dağı'nda şu anda siyanür kullanılmıyor. Arama ruhsatı başka şey, işletme ruhsatı başka şey" diyen Güler, şunları söyledi: "Ağaçlar, iş makinelerinin geçmesi için kesildi. Ağaçlar için hektar başına 5 bin YTL alınıyor."
Kaz Dağı, Bakan Güler'i mitingle karşılayacak
Kaz Dağı'nda altın arayan maden şirketlerine karşı oluşan yerel tepki çığ gibi büyüyor. Bölgedeki sivil toplum örgütleri, çevre kuruluşları, yerel yönetim ve yöre halkının destek verdiği Kaz Dağı'nı Koruma Girişim Grubu, düzenlediği panel ve imza toplama etkinliklerinin ardından büyük bir miting düzenlemeyi planlıyor. Miting için ilk düşünülen tarih, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'in Çanakkale Sanayi ve Ticaret Odası'nın davetlisi olarak Çanakkale'ye gelmesi beklenen 27 Ekim. Mitingin netleşmesi halinde, Kaz Dağı'ndaki maden arama çalışmalarına tepki gösteren herkes 27 Ekim'de Çanakkale'de seslerini duyuracak. Mitingin adı ise "Altın'cı filo defol" olarak belirlendi.
|