|
0. Uluslararası İstanbul Bienali'nin küratörü Hou Hanru'nun bienal kataloğunda yer alan metnine, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nden (MÜGSF) gelen tepkinin yankıları sürüyor. Fakültenin 131 öğretim elemanı adına dekan Prof. Dr. Nazan Erkmen'in imzasını taşıyan 'kınama' yazısında Hanru'nun Kemalizme getirdiği eleştiri nedeniyle bienale gölge düşürdüğü ifade edilmişti.
MÜGSF'nin öğretim üyelerinden bazıları 'fakülte kurulu kararıyla alınan bildiri'ye katıldıklarını söylerken bir bölümü de katılmadıklarını belirtti; ne var ki katılmayan öğretim üyeleri görüş vermek istemedi.
'Çok işimiz var'
Bu durum karşısında Prof. Dr. Nazan Erkmen "Fakülte kurulu kararı, tüm öğretim elemanlarını temsil eder. Bu fikirde olmayan öğretim üyelerimiz, kendi görüşlerini beyan edebilirler. Biz de size onların isimlerini açıklarız" dedi. Prof. Dr. Erkmen, İKSV'nin yaptığı açıklamada söz konusu tartışmanın sanatsal bir platformda gerçekleşmesi gerektiğine dair yaptığı vurguya, "Bunun için şu anda hiç vaktimiz yok. 50. yılımızı kutluyoruz, çok fazla işimiz var. Bu seneden sonra rahatlıkla yaparız" yanıtını verdi. Bildiriyle ilgili olarak MÜGSF öğretim görevlileri ve sanat dünyasının görüşlerini aldık.
Öğretim üyeleri ne dedi?
Doç. Nilüfer Ergin: Hanru metninde ülkenin kuruluşu hakkında kesin yargılar üretiyor. Hanru ne kadar araştırma yapabildi acaba? Hanru'yu bu kadar ideolojik anlamda taraf olmaya ve taraflı bir metni hazırlamaya iten nedenleri de açıkça merak ettim. Yard. Doç. Devabil Kara: Hou Hanru Cumhuriyet döneminin koşullarını bilmemekten kaynaklanan bir söylem geliştirmiş. Koşullarını bilmeden demokrasiyle ilgili söylem üretirseniz sonuçta böyle bir gafa düşersiniz.
Yard. Doç. Ahu Antmen: Bienalin cumhuriyet projesinin olumlu, olumsuz yönlerini sorgulamaya çalıştığını düşünüyorum. Hayatta her şeye eleştirel bir akılla bakılabilmelidir. Kınama türü tepkiler ise insan ilişkilerinde çözümsüzlük yaratır.
Yard. Doç. Sevil Görür: Hanru'nun ifadeleri bienalin başlığı 'iyimserlik'le pek de bağdaşmıyor. Böyle bir organizasyonu düzenleyen küratörün ülkedeki durumu göz önünde bulundurması gerek.
Küratörler, küratörden yana!
Beral Madra: Üniversite, bienal konusundaki düşüncesini açıklayabilir, bu onların doğal hakkı. Ama bunu 'kınayarak' yapmak biraz ağır oldu. Hanru'nun metninin İngilizcesini okuyunca bu kadar sert anlamlar çıkmıyor.
Vasıf Kortun: Atatürk bir put mu? Türkiye devletinin kuruluşu tartışılmayacak mı? Hanru'nun yazısı uzun, çok iyi ve kapsamlı. Bu yazı içinden cımbızla bir bölüm alıp hedef göstermek sakıncalı.
'Özgür düşünceye saygı beklerdik'
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) ise görüşlerini şöyle bildirdi: Sayın Prof. Nazan Erkmen'in bildirisini üzülerek okuduk. İKSV, kuruluşundan bu yana siyasetin sanatla ilişkisi konusunda büyük bir titizlik göstermiştir. 35 yıldır da hiçbir sorun yaşanmamıştır. Demokrasinin başta gelen ilkelerinden biri, düşüncelerin buluşların önyargısız ve özgürce tartışılmasıdır. Vakfımız bir sanatçı ya da küratörün düşüncelerini özgürce dile getirmesi gerektiğine inanmakta ve bu konuda herhangi bir müdahale yapma hakkını kendinde görmemektedir. Küratörümüz Hanru bu düşüncelerini Çağlar Keyder, Sibel Bozdoğan, Reşat Kasaba gibi önde gelen bilim adamlarının kitaplarından yararlanarak geliştirmiş ve sözlerini bu kaynaklardan yaptığı alıntılarla desteklemiştir. Bir sanat ve kültür kuruluşu olarak bir üniversitenin Güzel Sanatlar Fakültesi'nin özgür düşünceye karşı en azından bizim gösterdiğimiz duyarlılığı göstermesi ve bienal gibi etkinliklere sanatsal açıdan yaklaşm
|
