Kentbilimcilerin tepki gösterdiği; büyükşehir belediyelerinin kentsel
dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayacağı alanları genişleten kanun teklifi,
TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Milletvekillerinin, uzayan görüşmeler
sırasında bulmaca çözmeleri dikkat çekti.
Kanuna göre, büyükşehir belediyeleri; konut, sanayi, ticaret alanları,
teknoloji parkları, kamu hizmeti alanlarında rekreasyon ve sosyal donatı
alanları oluşturmak, eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa ve restore etmek,
kentin tarihi ve kültürel dokusunu korumak veya deprem riskine karşı tedbirler
almak amacıyla, kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayabilecek.
Bir alanın kentsel dönüşüm alanı olarak ilan edilebilmesi için, alanın
belediye veya mücavir alan sınırları içerisinde bulunması şartı aranacak.
YETKİLERDEN YETKİ BEĞEN
Ancak, kamu mülkiyetinde veya kullanımında olan yerlerde, kentsel dönüşüm ve
gelişim proje alanı ilan edilmesi ve uygulama yapılabilmesi, Bakanlar Kurulu
kararına bağlı olacak. Düzenlemenin konusuyla ilgili hususlarda, TOKİ'ye verilen
yetkiler de saklı olacak.
Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı olarak ilan edilecek alanın; üzerinde
yapı olan veya olmayan, imarlı veya imarsız alanlar olması, alanın büyüklüğünün
en az 5 en çok 500 hektar arasında olması hususlarının takdiri, belediye
meclisinin yetkisinde olacak.
Büyükşehir belediye ve mücavir alan sınırları içinde kentsel dönüşüm ve
gelişim projesi alanı ilan etmeye büyükşehir belediyeleri yetkili olacak;
büyükşehir belediye meclisince uygun görülmesi halinde ilçe belediyeleri de
kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri yapabilecek.
AÇILAN DAVALARI DA BAĞLIYOR
Teklifin diğer ilginç yanıysa; bu alanlarda devam eden inşaatlardan projeye
uygunluğu belediye tarafından kabul edilenler dışındaki diğer inşaatlar, 5 yıl
süreyle durdurulacak. Bu sürenin sonunda durdurma kararının devam edip
etmeyeceğine belediye karar verecek. Toplam durdurma süresi 10 yılı
geçemeyecek.
Kanunun yürürlüğe girmesinden önce açılmış ve henüz karara bağlanmamış
davalarda da bu hükümler uygulanacak.
Tasarı Meclis gündemine girdiği günlerde BirGün’e konuşan ilgili meslek odası
yöneticileri, teklifin bu kısmının, belediyenin projelerine dava açmayı
zorlaştıracağı ve imar yolsuzluklarına karşı açılacak davalarda ilgili
mahkemenin kararı üzerinde bağlayıcı etki yapacağı gerekçesiyle Anayasa’yı ihlal
edeceğine dikkat çekmişti.
CHP: KENT KRALLIKLARI YARATACAKLAR
Görüşmeler sırasında, CHP Grubu adına söz alan CHP Bartın Milletvekili
Muhammet Rıza Yalçınkaya, kanun teklifinin gerisinde Ankara Büyükşehir Belediye
Başkanı Melih Gökçek’in olduğunu öne sürdü.
Yalçınkaya, “Teklifin; Melih Gökçek'in Ankara'nın çevresindeki yeşil
alanlarda kentsel dönüşüm bölgesi ilan ettiği yerlere ilişkin vatandaşların
açtığı davalar ve bu davalarda yürütme kararlarının verildiği bir döneme denk
gelmesi tesadüfi değildir. Teklif, bu yürütme kararlarını devre dışı bırakmayı
amaçlamaktadır. Bu düzenleme, Melih Gökçek ısmarlamasıdır. İmar planlarıyla
yeşil alanları açacaksınız, sonra buraları kentsel dönüşüm alanları ilan edip
peşkeş çekeceksiniz. Buna yargı 'dur' deyince de Meclis'i alet edeceksiniz. Buna
izin veremeyiz. Bazılarını zengin eden bu düzenlemeleri kabul edemeyiz. Bu
değişikliklerle, büyükşehir belediyeleri kent rantlarıyla dilediği gibi oynayan
krallar haline geliyor, ilçe belediyeleri de mağdur ediliyor” diye konuştu.
BDP: GÖKÇEK’İ KURTARMA TASARISI
BDP Grubu adına konuşan Muş Milletvekili Nuri Yaman da “Bu teklif
yasalaşırsa, rantiye kesiminin çıkarlarına hizmet edecek. Ankara Büyükşehir
Belediyesine yandaş rantiyeciler yaratma imkanı tanınacak. Teklif, dönüşüm
projelerine boyun eğmeyenleri cezalandırmayı amaçlıyor. Teklife eklenen geçici
1’inci madde ile Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından mağdur edilenlerin
açtığı davalarda elde ettikleri kazanımlar yok edilecek. Geçici 1'inci madde ile
Gökçek aleyhinde verilmiş yargı kararlarından kendisini kurtarmaya çalışıyor. Bu
belediye sınırsız hak ve özgürlük tanınıyor. 'Kanun önünde herkes eşittir'
ilkesi açıkça çiğneniyor. Bu yasa ile Gökçek, yargı denetiminden kurtulma amacı
güdüyor” dedi.
‘BELEDİYE BAŞKANLARI PADİŞAH OLACAK’
MHP grubu adına konuşan Kırşehir Milletvekili Metin Çobanoğlu ise teklifin
Büyükşehir belediye başkanlarına padişahlık yetkisi verdiğini savundu.
Çobanoğlu, “Melih Gökçek, ‘ilçe belediye başkanlarını büyükşehir belediye
başkanları atasın’ dedi. Zaten bu teklifle de ilçe belediyeleri yok ediliyor”
dedi. Savaş halinde devlete verilen kamulaştırma yetkisinin kanun teklifiyle
Büyükşehir belediyelerine verildiğini kaydeden Çobanoğlu, “Savaş halinde verilen
yetkiyi siz şimdi büyükşehir belediyelerine veriyorsunuz. Aceleniz niye?” dedi.
Çobanoğlu, vakıf arazileri ve Türk Silahlı Kuvvetleri arazilerinin de sağlık ve
eğitim arazileri gibi, kentsel dönüşüm ilan edilecek yerler dışında tutulmasını
istedi.
AKP: KENTSEL DÖNÜŞÜM ZORUNLULUK
Genel Kurul’da AKP grubu adına konuşan AKP İstanbul Milletvekili Feyzullah
Kıyıklık kentlere yönelik göçün kentsel dönüşüm çalışmalarını zorunlu hale
getirdiğini söyledi. Kıyıklık muhalefetin eleştirilerine “Siz Kadir Topbaş'ı,
Melih Gökçek'i sevmeyebilirsiniz ama halk seviyor onlara oy veriyor” yanıtını
verdi. Yasa, çoğunluğunu AKP’nin oluşturduğu Meclis tarafından, kabul
edildi.
TMMOB: TBMM suça alet edildi
TMMOB Şehir Plancıları Odası TBMM’de kabul edilen değişikliğin, kent
topraklarını “kentsel dönüşüm” adı altında başlatılmış “organize talan”
projesinin son aşaması olduğuna dikkat çekti. Şehir Plancıları Odası Genel
Başkanı Necati Uyar yasalaştırılan haliyle değişikliğin kentsel dönüşümün bu
günden sonraki bir başka anlamının da “cebren talep yaratma” olacağını belirtti.
Uyar, kentleri gecekondulardan temizleme etiketiyle pazarlanan düzenlemenin,
kamuya ait tüm arazilere el koyarak, çağdaş gecekondular üretilmesini
sağlayacağını dile getirdi ve “Kentsel topraklarda talanı kentsel dönüşüm adı
altında yasalaştırmaya, meşrulaştırmaya ve bu yolla büyük kazançlar elde etmeye
çalışanların kimliği bu alanlar yeşil alanken gerçekleşmiş olan satışlar
incelendiğinde çok açık ortaya çıkacaktır. Planlı biçimde gerçekleşen bu eylem
kent suçu olduğu kadar, buna aracılık eden kamu görevlileri açısından da görevi
kötüye kullanma suçudur. Ne yazık ki bu suça TBMM de alet edilmiştir.”
dedi.
|