Türk Kızılayı Genel Başkanı Tekin Küçükali, 2010 yılında
hayata geçirdikleri Mevlana Evleri projesinin ardından, şimdi
de aile mahremiyetini daha fazla öne çıkaran 'Yunus Emre
Evleri' projesini hazırladıklarını söyledi. Küçükali, yeni evlerin
nisan ayında hazırlanacağını kaydetti. Küçükali, Mevlana Evleri'nin Elazığ ve
Pakistan'daki afette çok büyük bir hizmet gördüğünü
söyledi. Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali, 2010 yılında Kızılay
olarak çok başarılı çalışmalara imza attıklarını söyledi. Küçükali, 2010 yılında
hayata geçirdikleri Mevlana Evleri'nin ardından, şimdi de aile mahremiyetini
daha fazla öne çıkaran 'Yunus Emre Evleri' projesi hazırladıklarını söyledi.
Küçükali, yeni evlerin mart ya da nisan ayında hazırlanacağını kaydetti.
Bursa'da düzenlenen Türk Kızılayı'nın yurtiçi ve yurtdışındaki çalışmalarının
anlatıldığı toplantıda konuşan Küçükali, geçtiğimiz yıl Kızılay'a ait 29 sağlık
merkezini Sağlık Bakanlığı'na devretmelerinin çok büyük bir devrim olduğunu
vurguladı. Küçükali, çıkarılan kanunla orada çalışan insanların memur
yapılmasının önemine değindi. Bir başka proje ile de Kızılay'a verilen
bağışların izlenebildiğini belirten Küçükali, "2010 yılında Ulaştırma
Bakanlığımız'la haberleşmede çok önemli bir adım attık. Bu da, bizi dünya lideri
yaptı. Artık dünyada en iyi haberleşme sistemi Türk Kızılayı'nda." dedi.
Küçükali, 2010 yılında hayata geçirdikleri Mevlana Evleri projesinden övgüyle
söz ederek, şunları dile getirdi: "Elazığ depremi sonrasında Mevlana Evleri'ni
hazırladık. İnsanlar bunun içinde hem aile mahremiyetlerini koruyabiliyor hem de
rahat ediyor. 2010 yılında Pakistan'a da aynı şekilde yardımda bulunduk. Mevlana
Evleri projemiz kabul gördü. Yaklaşık 4 bin ev kurduk. Buradaki insanların
ihtiyaçlarını karşıladık. 5 bine yakın da çadır kurduk. Dünya örgütleri de
sınıfta kaldı açıkçası. Orada bizden başka şu anda faaliyet gösteren kimse yok.
Biz Haiti ve Gazze'de insanlara ne kadar itibar ediyorsak Pakistan'da da onu
yapıyoruz. Yani dil, din, ırk ayrımı yapmıyoruz."
Mevlana Evleri projesinin bir üstünü daha yapmayı planladıklarını vurgulayan
Küçükali, şu bilgileri verdi: "Bunlar daha pratik, daha kalıcı olabileceğimiz,
yüzyıl dayanabilecek betondan daha sağlıklı bir ürün elde ettik. Bu ürünle de
Yunus Emre evlerini kuracağız. 2011 yılında yapacağımız projelerden biri de
budur. Henüz daha proje halinde, maliyeti daha çıkacak. 2011 yılında muhtemelen
mart ya da nisan ayında bu evleri hazırlamış olacağız. Ancak tabii biz çadırdan
vazgeçmiş değiliz. Bu bizim asli dağıtacağımız bir malzemedir. Ama insanlar 2-3
ay sonra çadırdan sıkılıyor ve aile mahremiyetinin olması için de sürekli proje
geliştiriyoruz."
Küçükali, evlerin isimlerini Mevlana ya da Yunus Emre koymalarının sebebini
ise şöyle açıkladı: "Onlar bizim ortak kültürümüzün değerleridir. Dolayısıyla
biz de kültürümüze sahip çıkmak zorundayız. Sevgiye, saygıya dayalı, insanları
birleştiren mesajlar veren önemli ve büyük zatlardır. O zatlarla yaşamanın
güzellikler doğuracağını düşünüyoruz." 2011 yılında İstanbul'da iki çok kapsamlı
afet merkezi yapacaklarını da hatırlatan Küçükali, bunun birinin dünyanın en
büyüğü olacağını söyledi.
|