Soyak Holding Üst Yöneticisi (CEO) Emre Çamlıbel, şu anda
makroekonomik göstergeler itibariyle, piyasayı, tüketimi, kredi kullanımını
soğutmak amacıyla Merkez Bankası'nın aldığı önlemlerin ikinci dalgasının
yaşandığını söyledi. Kredi kullanımında bankaların munzam karşılık oranlarının
artırılmasının konut kredilerine uygulanmaması gerektiğini ifade eden Çamlıbel,
''Çünkü konut kredilerinin farklı bir durumu var. Diğer kullanılan krediler
gerçekten ekonomiyi belki istenilmeyecek derecede hızlandırıyor olabilir,
tasarruf oranını azaltıyor olabilir, tüketime yönelik krediler olabilir ama
konut kredileri aslında tüketime yönelik kredi değil. Konut, Türk halkı için
aynı zamanda bir ihtiyaç ve bir yatırım aracı'' dedi.
''Kamu, faizleri sübvanse etmeli''
Türkiye'de her yıl 600-700 bin yeni
konuta ihtiyaç olduğunu anımsatan Çamlıbel, bunların sadece yüzde 25'inin konut
alabilecek olanağının bulunduğunu, onların da konutları alabilecek hale gelmesi
için kamunun faizleri sübvanse etmesi, düşürmesi gerektiğini belirtti. Çamlıbel,
''Dolayısıyla konut kredilerini diğer kredilerle aynı potaya koyup, genel
ekonomiyi, büyümeyi, tüketimi, borçlanmayı soğutmak adına onları da bu önlemler
çerçevesinde aynı pakette değerlendirmek doğru bir hareket değildir. Konut
meselesi Türkiye için bir memleket meselesidir, istihdam kapısıdır, büyük bir
sosyal ihtiyacın karşılanması için önemli bir meseledir'' diye konuştu.
''İlave tedbirler gelebilir''
Merkez Bankası'nın aldığı önlemler
sonucunda faiz oranlarının artacağını belirten Çamlıbel, bankaların munzam
karşılık ayırmayı artırdıkça bunu doğal olarak faiz oranlarına yansıtacaklarını
kaydetti. Çamlıbel, ''İlaveten bunun devamı da gelebilir. Çünkü ekonominin
özellikle seçimden sonra Türkiye'nin kredi notunun, reytinginin artışıyla daha
da hızlanması beklendiği için ilave tedbirler gelebilir'' dedi. Emre Çamlıbel,
konutun bir tüketim malı olmadığını, bir yatırım, sosyal bir ihtiyaç olduğunu
vurguladığı. Geçen haftaki önlemlerden sonra faiz oranlarının önümüzdeki hafta
artması beklentisine girdiklerini ifade eden Çamlıbel, şunları kaydetti:
''Konut ihtiyacı var. Konut alımını
kolaylaştırmamız gerekirken zorlaştırdık. İhtiyaç o kadar büyük ki geçtiğimiz
aylarda alınan önlemler, bu alınan önlemler dahi konut satışlarının hızını
düşürmeye yetmedi, faiz artışı olmasına rağmen. O kadar büyük bir ihtiyaç var.
İhtiyaç sahibi grup ağırlıklı olarak 150 bin lira mertebesinde konut alan grup.
150 bin liranın 100 bin lirasını kredi aldığınızda o faiz oranı artışı o kadar
etkilemiyor çünkü ihtiyaç çok büyük. Ama bu önlemler devam ederse faiz
artışlarının konut satışlarına, konut ihtiyacı içinde olan ailelerin konut
alamamasına neden olabilecektir. Konut bir tüketim malı değildir. Tüketici
kredileri ile konut kredilerinin aynı potada değerlendirilmesi doğru değildir.''
2006 yılında 650 bin konuta ruhsat verilirken, 2009'da 510 bin konuta,
2010'da ise 810 bin konuta rekor sayıda konut ruhsatı verildiğine dikkati çeken
Çamlıbel, 2011'de de bunun yüzde 10 mertebesinde artacağını, daha fazla insanın
konut alması için faiz oranlarının artırılmaması gerektiğini ifade etti. Ev
fiyatlarının olması gereken yerde olmadığını da savunan Emre Çamlıbel,
''Fiyatların daha yukarıda olması gerekiyor. Memleket büyüdüğünde ve faizler
düştüğünde dünyada konut fiyatları artmış, Türkiye'de o mertebede artmadı. Şu
anda hala 2008-2009 mertebelerinde fiyatlarla satış yapılıyor. 2008-2009 ve
2010'daki daralma neticesinde firmalar konut satışı yapabilmek için o baskıyı
üzerlerine aldılar ve hala tutuyorlar. Ama öte taraftan da işçilik ve malzeme
fiyatlarına son 3 senenin enflasyon artışı geldi. Bir noktada bütün bunların
yansıtılması gerekecek. Biz ne yapıyoruz, tutuyoruz, sıkıyoruz ama öte taraftan
faiz oranlarının da tutulması, yükseltilmemesi gerekiyor'' diye konuştu.
''Bu yıl başlayacak projelerin rakamsal
değeri 1 milyar lira'' Soyak olarak
Halkalı'daki projelerinin satışının devam ettiğini, 2 bin 200 konutluk Park
Aparts'ın 600'ünün satıldığını, İzmir'de Siesta projesinin ilk etabını teslim
ettiklerini belirtti. Yeni başlayacakları projeler olduğunu belirten Çamlıbel,
''Bahçeşehir'de bir projemiz var. Zincirlikuyu'da biraz daha üst gelir grubuna
hitap edecek bir projemiz bulunuyor. İzmir'de Mavişehirde, Urla'da yeni projemiz
olacak. Bu sene onları başlatacağız. Başlatacağımız projelerin rakamsal değeri 1
milyar lira. 6 projeyi paralel olarak bu sene sonunda yürütüyor olacağız''
dedi.
|