Dünyada koruma öncelikli 200 ekolojik alan içerisinde yer
alan Arılı ve Çağlayan Vadilerinde
yapılması planlanan Hidroelektrik Santrallerine karşı tepkisel
eylemler ve hukuk mücadeleleri ile direnen Rize’nin
Fındıklı ilçesinde bu kez de taşocaklarına karşı tepkiler
yükselmeye başladı. İlçeye bağlı Meyvalı Köyünde yapılması
planlan taş ocağı nedeniyle kendilerinin aldatıldığını ileri sürerek tepki
gösteren köylüler, kurulması planlanan taşocağı için düzenlenen ‘halkı
bilgilendirme toplantısını’ protesto etti.
Taşocağı proje tanıtım dosyasının kendilerine 6 ay önce verilmesi gerekirken,
birkaç gün önce ulaştırıldığını belirten Muhtar Güven Ergüven,
“Tanıtım dosyasını da yetkililerin bize vermesi gerekiyordu ancak bizim ısrarlı
müracaatlarımız üzerine bize verildi. Ayrıca bu tanıtım dosyası yapılmadan önce
Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunun da alınması
gerekiyordu. İl Çevre ve Orman Müdürlüğü’ne ‘ÇED neden alınmadı’ sorusunu
sorduğumuzda ise biz ‘gerekli değil’ şeklinde cevap verildi” dedi. Taşocağının
yapılmaması için DSİ 22. Bölge Müdürlüğü, Rize Valiliği, Çevre ve Orman İl
Müdürlüğü ve Fındıklı Kaymakamlığına dilekçeler yazmasına karşın herhangi bir
olumlu sonuç alamadıklarını anlatan Ergüven, şöyle konuştu: “Dilekçelerimizden
sonra köylülerden yaklaşık 200 imza toplayarak ‘taşocağını istemiyoruz’ şeklinde
bir dilekçe ile de ilgili yerlere başvurduk. Taşocağını istemediğimizi
Milletvekilleri ve AKP il başkanı aracılığıyla Başbakana da ilettik. Şuana kadar
bir sonuç alamadık. Açılacak taşocağının 250-300 metre yakınında evler
bulunuyor. Atılacak dinamitler yerleşim yerlerine zarar verecek. Taşocağı tarım
arazileri ve doğal çevreye de zarar verecek. Bize danışılmadan buraya taşocağı
yapılmasına karar verilmiş. Firma, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığından taşocağını işletmek için ruhsatı da almış.”
Raporlar Çelişkilerle Dolu
Fındıklı Derelerini Koruma Platformu Sözcüsü Ertaş ise, “Geç
gelen proje dosyasını ayrıntılı bir şekilde inceledik. Genel anlamda taşocağının
çevreye zarar vermemesi sağlanacak şeklinde soyut ibarelere yer verilmiş. Peki,
ortaya konan herhangi bir faaliyetten zarar çıkmamasını kim denetleyecek? Bu
projenin kötü yanlış uygulanmasını hangi kurum takip edecek? Sorumluk kimde?
Bunların hiçbiri belli değil” dedi.
Proje tanıtım dosyasında komik, üzücü ve köy halkı için önemli birkaç
ibarenin dikkatini çektiğini kaydeden Ertaş, ‘çelişki ve aldatmacalarla
dolu’ dosyayla ilgili olarak şunları söyledi: “Öncelikle, bizim
yaptığımız bu toplantıyı şirket yetkililerinin yapması gerekirken bizler
yapıyoruz. Rize İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, bize bu proje için
‘ÇED gerekli değil’ diyor. Sonuç olarak şirket yetkilileri ÇED
toplantısı yapmaktan kurtulmuş oldu. Proje tanıtım dosyasını baktığımızda ise
‘ÇED raporu alındı’ deniyor. Bunlar nasıl ÇED almışlar? 97
sayfalık proje çalışmasını incelediğimizde sanki çok önemli bir çalışma yapılmış
havası verilmiş. Oysaki dosya içinde birçok çelişkili ifade var. Mesela ekler
bölümünde deprem haritası var. Ama deprem haritası bizim bölgeye ait değil. Rize
ili merkez ilçesi Küçükçayır köyüne ait bir harita. Yine dosyada bir yerde
‘personel 8 saat çalışacak’ diyor, başka bir yerde ‘10 saat’ diyor. Başka bir
sayfada ‘proje 3 yıllığına’ yapıldı deniyor. Başka bir sayfada
ise ‘rezerv ve talep durumuna göre süre uzatılacak’ deniyor. ‘Proje başlamadan
önce arazi sahiplerinden gerekli izin alınacaktır’ diyor. Oysa köy halkının
durumdan haberi yok! Bize tanıtım dosyasını bile zamanında yollamadılar. Hatta o
kadar ki; sanki dosya bize önceden gönderilmiş ve biz de onay vermişiz gibi bir
tablo yaratılıyor.”
Taşocağı proje dosyasında buna benzer daha çok hataların ve aldatmacaların
olduğunu dile getiren Ertaş, dosyayı mahkemeye taşıyacaklarını da
belirtti.
|