"Köyünü Yaşat” Projesi İMİB’in Desteğiyle Büyüyor

Bilecik’in Gölpazarı ilçesine bağlı Tongurlar köyünde, Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi tarafından başlatılan “Köyünü Yaşat” projesi, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği’nin de (İMİB) desteğiyle büyümeye devam ediyor. İlk etapta Tongurlar Köyü’nde başlayan proje kapsamında, yıkılmak üzere olan köy evleri, eski okul binası restore edilerek köy evine dönüştürülecek, bölgenin görünümü mermer sayesinde daha sanatsal ve kültürel bir yapıya kavuşacak.

Sanatın ve sanatçının projeye dahil edilmesi sayesinde kentli insanın sanat yolu ile dikkatini “Köyünü Yaşat” projesine çekmek ve köy sosyal yaşantısına değer katması amaçlanıyor. Köy içindeki mimari faaliyetlere paralel olarak alanında tanınmış heykeltraşlar, köy civarındaki malzemeleri kullanarak ulusal heykel sempozyumu gerçekleştirecek.

Akademisyenlerin ve öğrencilerin hummalı çalışmasını yerinde izlemek için köye bir ziyaret düzenleyen İMİB, başından beri projenin en büyük destekçilerinden. Ziyaret kapsamında Gölpazarı Kaymakamı Celalettin Taşkaya’yla makamında bir araya gelen İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Ali Kahyaoğlu, bölgede yürütülen çalışmalarla ilgili görüşlerini paylaştı. Tongurlar Köyü’nde başlayıp daha sonra tüm Gölpazarı’na yayılması planlanan etkinlik sayesinde bölge insanının mermere bakış açısının değişeceğini söyleyen Kahyaoğlu, dünyanın en gelişmiş şehirlerinde, doğal kaynakların kent tasarımında nasıl etkili olduğunu anlattı. Kaymakam Celalettin Taşkaya da, projeden duyduğu memnuniyeti ifade etti. Taşkaya, mermerin, ilçenin altyapı çalışmalarında da kullanılmasını istediklerini dile getirdi.

“Gereken tüm desteği vermeye hazırız”

İMİB heyeti, Kaymakam Taşkaya’yı ziyaretinin ardından, Gölpazarı Belediye Başkanı Vedat Kazıcı’nın eşliğinde Tongurlar köyüne hareket etti. Onlarca akademisyen ve 150 öğrencinin ter döktüğü alanda incelemelerde bulunan Başkan Ali Kahyaoğlu, projeden çok etkilendiğini söyledi. “Proje bana ilk anlatıldığında aslında pek de umutlu değildim” diyen Kahyaoğlu, proje alanına geldiğinde bu düşüncesinin tamamen değiştiğine dikkat çekti. Kahyaoğlu, projeyle ilgili düşüncelerini şöyle açıkladı: “Burada çok güzel şeyler yapılabilir, çok fazla katma değer yaratılabilir. Az önce gezdiğimiz eski okul binası, belki de siz dokunmasaydınız birkaç sene içinde yıkılacaktı. Ama siz buraya geldiniz ve yaptığınız işler gerçekten çok başarılı. Biz İMİB olarak, buraya gereken tüm desteği vermeye hazırız.”

“Projeden çok etkilendik”

Gölpazarı Belediye Başkanı Vedat Kazıcı da, projeyle birlikte sadece Tongurlar Köyü’nün değil, tüm ilçenin yapısının değişeceğini vurguladı. Kazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Önceleri sadece misafir olduk. Daha sonra da onlara nasıl destek olabiliriz, projeye nasıl katkıda bulunabiliriz, onları bulmaya çalıştık. Projeden çok etkilendik. İlçemizde her zaman böyle çalışmalar yapılmıyor. Daha doğrusu, bugüne kadar böyle kapsamlı bir çalışma hiç yapılmamıştı. Zaman içerisinde projenin büyümesiyle birlikte Köyünü Yaşat projesi, tüm ilçeyi yaşatacak bir projeye dönüştü. Atalarımız Bilecik için, “Toprağı seramik, taşı mermer, yaprağı ipek” demişler. Taşımızın gerçekten de her karışı mermer ama bugüne kadar tam anlamıyla değerlendirilemeyen bir kaynak olmuş hep. Mermerle tanışmayı başarırsak, hayatımızın birçok alanında kullanırsak belki daha çok sahip çıkmaya başlarız. Belki daha organize çalışır, ufak tefek dezavantajları da ortadan kaldırabiliriz diye düşündük. Bu konuya fikir olarak hazırdık ama bütçe olarak hazır değildik. Ve bir gün bir baktık ki üniversitemiz böyle bir projeyle ilçemize geldi ve nihayetinde bu çalışmaya birlikte start verdik. Projeyi Tongurlar köyümüzde başlattık. Daha sonra ilçe merkezimize taşıyacağız.”

“Sanatla ilgili bir iz bırakmak istedik”

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Yapı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Ümit Arpacıoğlu ise geleneksel yapım tekniklerinin sürdürülebilir bir çevre yaratmada iyi bir kaynak olacağını gösteren “Köyünü Yaşat” projesi hakkında bilgi verdi. Büyük bir heyecan içinde çalıştıklarını söyleyen Arpacıoğlu, Gölpazarı Belediyesi’nin de kendilerine verdiği destekten memnun olduğunu anlattı. Projenin, toplamda 8 üniversitenin desteğiyle büyümeye devam ettiğini belirten Arpacıoğlu, “Bu proje, artık mimari bir projenin dışına çıktı. Bu kültüre sanatı eklemek istedik. Çünkü biz Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi olarak, sanatı yüz yıldan fazladır taşıyoruz. O yüzden bu projeye ve bu köye, sanatla ilgili bir iz bırakmak istedik. Bu toprağın insanının desteği, sevecenliği, yakınlığı, bizi kabul etmesi olmasaydı, muhtemelen burada olmazdık. Projede emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz” dedi.