Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel
Sekreteri Hamdullah Yıldız, Kütahya'da Eti Gümüş A.Ş'ye ait gümüş
madeni tesisindeki siyanür barajında meydana gelen çökmeyle
ilgili, ''Son havuzun çökmesi durumunda çok büyük bir çevre ve doğa felaketi
yaşanacağı ortadadır. Felaketin gerçekleşmesi durumunda önce Kütahya ve
çevresindeki, sonra Karadeniz'deki yaşam yok olarak, ölecektir''
görüşünü bildirdi.
Yıldız yaptığı yazılı açıklamada, bu durumun sadece çevre örgütlerini değil,
tüm tüketicileri ve tüketici örgütlerini de çok yakından ilgilendirdiğini
belirterek, tüketicilerin evrensel haklarından birinin ''sağlıklı çevrede yaşama
hakkı'' olduğuna vurgu yaptı.
Ülkedeki suların yaşamsal önemi bulunduğunun altını çizen Yıldız, özetle şu
değerlendirmelerde bulundu:
''Siyanürlü kıymetli maden arama veya HES'lerle akarsuları zapt etme ya da
diğer yer altı kaynakları için doğayı talan etme, bu ülkeye yapılabilecek en
büyük kötülük ve gelecek kuşaklara karşı insanlık suçu işleme ile
eşdeğerdir.
Macaristan'da da buna benzer bir kaza olmuştu. Kütahya'da son duvar
yıkıldığında gümüş elde etmek için kullanılan siyanürün suya ve toprağa
karışmasıyla ortaya çıkacak tehlike, Macaristan'da yaşanan felaketten 25 kat
daha büyük boyutta olacaktır. Felaketin gerçekleşmesi durumunda önce Kütahya ve
çevresindeki yaşam, sonra Karadeniz'deki yaşam yok olarak ölecektir.
Uzmanların yaratılan tehlike sebebi olarak ortaya koydukları gerekçe;
kapasitenin normalden fazla kullanılmasıdır. Bu zorlamanın sebebi ise dünyada
artan gümüş fiyatlarının, bu maden sahiplerinin akıllarını başlarından almış
olmasıdır. Ülkesini, gelecek kuşakları değil sadece kendi ceplerini düşünen
maden sahiplerinin elde edecekleri karlar ile ödenecek bu bedele değer mi?
Hükümetin ve kamu adına yetki kullananların yaklaşımı son derece
demagojiktir. AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Birleşmiş
Milletler En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı'nda yaptığı konuşmada, ünlü
Kızılderili reisinin sözü olan; 'Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda,
son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenilemeyen bir şey olduğunu anlayacak!'
ifadesini kullanmıştı. Ancak gerek HES'ler konusunda, gerek daha önce Bergama
altın madeni ve şimdi de Kütahya felaketi konusunda ortaya konulan tavra
bakıldığında, bunun asla inanılmadan sadece demagojik olarak kullanıldığı
ortadır.
Tüketiciler olarak Başbakana ve Bakanlarına soruyoruz; yaşanabilir çevreyi
yok ettiğinizde paralarınızı ve kasalarınızdaki altın ve gümüşlerinizi
yiyebilecek misiniz?''
|