Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

"Marmara Denizi Öldü"

Marmara Denizi’nde müsilaj sonrası hızla artan balık ölümleri, kırmızı yosun tehdidiyle birlikte adeta patlama yaptı. Uzmanlar, "Marmara'da çok büyük değişimler olduğunu artık bilimsel ölçümlere gerek olmayacak şekilde, beş duyumuz ile algılayabileceğimiz düzeyde gözlemliyoruz" diyor.

yapi.com.tr
"Marmara Denizi Öldü"

Toplu Ölümlerin Olması Normal Değil
Son dönemlerde Marmara Denizi’nde meydana gelen değişimler, “Müsilaj tehlikesi boyut mu değiştirdi?” sorusunu akıllara getirdi. Yaşananlar doğal bir sürecin parçası mı yoksa bunu yeni bir problem olarak mı algılamalıyız?

Hidrobiyolog M. Levent Artüz, "Eğer doğada toplu ölümler oluyorsa bunun mutlaka normal sürecin dışında sebepleri olması gerekir" dedi. Artüz, "Toplu ölümler varsa canlının veya canlıların yaşam döngülerinde olumsuz değişiklikler vardır. Bu duruma bakıldığında Marmara Denizi özelinde kirletilme dolayısıyla ortam şartlarında çok büyük değişimler olduğunu artık bilimsel ölçümlere gerek olmayacak şekilde, beş duyumuz ile algılayabileceğimiz düzeyde gözlemleyebiliyoruz" diye konuştu.

'Kirlenmenin 3 Ana Safhası Var, Biz Artık Sonuncudayız'
Marmara Denizi nasıl kirleniyor? Sucul ortamlarda kirlenmenin 3 ana safhası olduğunu söyleyen Artüz, "İlk safhada kirletici unsuru ortama verirsiniz. Dayanabilen türler kalırlar, dayanamayan türler ya ortamı terk eder ya da ölürler. Bunu 1989 senesinde Marmara Denizi genelinde gözlenmiş olan çok büyük ölçekli, kitlesel canlı ölümleriyle gördük. İkinci safhada ise ortamda tür çeşitliliği azaldığı, rekabet ortamı değiştiği için kalan türlerin fert adetlerinde anormal artışlar olur. Biz şimdi bu safhanın sonlarındayız. Yengeçlerin, balıkların ölümleri, müsilaj olgusu da bu safhanın göstergeleri" diye konuştu.

"Ağırlıkla evsel kaynaklı organik kirlenmenin geçtiğimiz sene sonunda kimyasal kökenli kirlenmeye dönüştüğü bu zaman diliminde, bu türden olayları görmek insanı şaşırtmamalı" diyen Hidrobiyolog Artüz, "Kirlenmenin üçüncü ve son fazında ise hiç önemsenmeyecek miktarda kirletici ortamı cansız hale getirir. Biz işte 2020 senesi kasım-aralık aylarında Ergene deşarjı ile bu safhaya geçiş yaptık" dedi.

'Çok Köklü Değişimler Gördük'
Son günlerde Marmara Denizi'nde görülen kırmızı yosun, müsilajın devamı mı yoksa yeni bir tehlike mi? Milliyet'ten Betül Yasemin Keskin'in haberine göre; Artüz, "Derin Deniz Deşarjı adı altında Marmara Denizi alt akıntısındaki arıtılmamış ve/veya yeterli arıtılmamış atıkların bertarafını sağlamak ve bunların Karadeniz’e taşınacağı hayali ile 'taşıyıcı bant' olarak kullanılması sonucu 1989 senesinden bu yana Marmara Denizi’nde çok köklü değişimler gördük" açıklamasında bulundu.

Denizin kıpkırmızı ya da yemyeşil olduğuna, denizanası istilalarının gerçekleştiğine, ekonomik balık türlerinin yok olduğuna, denizin bulandığına ve tüm bunların sonucunda suyun ısındığına değinen Artüz, bu örnekleri çoğaltmanın mümkün olduğunu söyledi.

2007 yılında yaşanan müsilaj veya bu sene gözlemlenen müsilajın da bu serinin sadece bazı göstergeleri olduğuna değinen Artüz, "Temel sorun Marmara Denizi’nin kirletilmesi. Bilerek, isteyerek ve gün geçtikçe artan bir şekilde ısrarla kirletiliyor olması. Bu bağlamda kırmızı yosunların anormal artışları da aynen bir bitkisel plankterin anormal artış gösterip müsilaj oluşturması gibi bu kirletilme sürecinin göstergelerinden sadece biri" detayını paylaştı.

Kırmızı yosun için alınabilecek bir önlem var mı? Artüz, “Belirttiğim gibi kirletilmiş ortamlarda tür çeşitliliği azalır, kirletilmiş ortam şartlarına dayanabilen canlıların rekabet şartları lehine geliştiği için de anormal artış olur. Kırmızı yosunlar da bu sebeple anormal artış gösterdiler; aynı denizanası istilaları, denizdeki renk değişimleri veya müsilaja sebep olan bitkisel plankterdeki anormal artış gibi" ifadelerini kullandı.

Levent Artüz, kırmızı yosun ve bunun gibi olumsuz ekolojik yıkım basamaklarının önüne geçebilmek için alınabilecek tek bir önlem olduğuna, onun da Marmara Denizi başta olmak üzere denizlerimizi 'alıcı ortam' olarak tanımlamamak ve kesinlikle kullanmamak gerektiğine dikkat çekti.

'40 Yıldır Dile Getiriyoruz'
Son zamanlarda Marmara Denizi’nde yaşanan sorunlar, bize ne düşündürtmeli? Marmara Denizi ölüyor mu? Hidrobiyolog Artüz, "Bunu yaklaşık 40 yıldır dile getiriyoruz. Marmara Denizi öldü. Sorun bizim daha durumu ve problemi algılayamamış olmamız. Marmara Denizi’nde 32 yıldır çok büyük boyutlarda bir tür erozyonu mevcut. Bugüne kadar bu erozyon ağırlıkla Marmara Denizi ile sınırlı kaldı. Ancak Ergene Deşarjı ile kimyasal kökenli kirlenmeye dönüşen kirlilik yükü çok daha geniş çaplı tür erozyonuna sebep olacak" uyarısında bulundu. 

Artüz'e göre bölgede yaşananlar sadece balıkları, kuşları, bitkileri etkilemeyecek. İnsanoğlu da bu durumdan nasibini acı şekilde alacak.

Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.

http://www.yapi.com.tr/haberler/marmara-denizi-oldu_188410.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!