Mesleki risklerin önlenmesinde yenilenmiş bir küresel taahhüde ihtiyaç var

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, ISSA Genel Direktörü Errol Frank Stoove ve ILO İcra Direktörü Assane Diop, kongrenin açılışının ardından ortak bir basın toplantısı düzenlediler.

Stoove: Bu kongreyi bir kavşak olarak görüyoruz

ISSA Genel Direktörü Errol Frank Stoove, kongrenin 50 yıldan fazla süreden beri düzenlendiğini ve başarısının da ev sahibi ülkeye bağlı olduğunu ifade ederek, Türk hükümetine mükemmel hazırlık için teşekkür etti. Üç yılda bir gerçekleşen kongrenin amacının, iş kazaları ve mesleki hastalıklarının azaltılması olduğunu dile getiren Stoove, bu kongreyi kavşak gözüyle gördüklerini ve önleme konusunda önemli kararlar alındığını bildirdi. Güvenli ve sağlıklı gelecek istediklerini, bütün yer kürede somut bir önleme oluşturmaları gerektiğini kaydeden Stoove, şöyle devam etti:

''Zorluklarımızdan biri, belli aşama kaydetmiş olmamıza, ölümcül kaza sayısında ilerleme olmasına karşın, hala 2 milyondan fazla iş yerlerindeki kaza ve hastalıklardan dolayı insan ölüyor, 10 milyondan fazla insan da yararlanıyor. Bunlar, kabul edilemeyen rakamlardır. Mesleki sağlık, temel insan hakkı. O yüzden buradaki mesleki risklerin önlenmesi son derece önemli. Ekonomik anlamda da önemli. Yenilenmiş bir küresel taahhüde ihtiyacımız var. Siyasi liderlerin buna öncülük etmesi gerekiyor.''

Stoove, İstanbul Deklarasyonu'nun 28 bakan tarafından imzalandığını, önleme kültürünün olması için bunun son derece başarılı bir sonuç olduğunu ve daha önce böyle bir siyasi taahhüt görmediklerini söyledi.  Önlemeye yönelik yatırım yapılması halinde bunun işletmeler açısından kar getirdiğine yönelik ellerinde somut veriler olduğunu da belirten Stoove, ISSA'nın önlemeye yönelik bakışının daha bütünsel olması ve bireysel, münferit konuların da ele alınması gerektiğini kaydetti. Stoove, ''İstanbul, dünyada mesleki risklerle ilgili bir önleme başkenti haline gelecek'' dedi.

Diop: Geleneksel iş yerlerindeki riskler hala devam ediyor

ILO İcra Direktörü Assane Diop da iş güvenliği ve sağlığı konusunda geçmiş yıllarda pek çok adım atıldığını ve ciddi gelişmeler gördüklerini, ancak buna rağmen geleneksel iş yerlerindeki risklerin devam ettiğini belirtti.

''İş kazaları, hala kabul edilemeyecek kadar yüksek. 2008'de, 2 milyondan fazla kişi iş kazaları ve hastalıklarından hayatını kaybetti. Kadın, erkek ve hatta çocuklar için güvenli çalışma ortamına ihtiyaç var. Ortak bir cevaba ve harekete ihtiyaç var. Yeni istihdam modellerine ihtiyacımız var. Güvenlik önlemlerinin her iş yerinde alınması gerekiyor. Küresel iş güvenliği ve sağlığı kültürüne ihtiyacımız var. Bütün paydaşlar, hükümetler çalışanlar, işverenler ve örgütler hepsi planlamanın bir parçası olmak durumunda. İş güvenliği tedbirlerinin alınması noktasında ve önlemeye yönelik çalışmalarda biraraya gelmeleri gerekiyor. Risklerin düzgün idare edilmesi gerekir. Planlamada risk yönetim sistemine ihtiyaç var. Politika tasarımında, araştırmalara yer verilmeli, güvenlik ve sağlık hedeflerinin uygulandığından emin olunmalıdır. Bu tür uluslararası etkinliklerde ülkeler arasındaki deneyimlerin paylaşılması son derece önemli. Burada ILO'nun çok fazla etkisi var. 2008'de Seul Deklarasyonu kabul edildi. İlk defa bu deklarasyonda güvenlik temel insan hakkı olarak ortaya konuldu. İstanbul Deklarasyonu da ortak hedef için son derece önemli.''