Türkiye Müteahhitler
Birliği Başkanı Erdal Eren, yeni pazar olarak Hindistan, Orta ve Batı Afrika
ülkelerine açılmayı planladıklarını söyledi.
Eren, Türk müteahhitlik firmalarının 2009
yılında yurtdışında 18,1 milyar dolar iş aldığını ifade ederek, yıl içinde
kötümser olmamaya çalıştığını ancak rakamın 15 milyar dolara kadar ineceği
endişesi taşıdığını belirtti ve şunları söyledi:
''Dünyada inşaat sektörünün
küçülme boyutuna baktığımızda, daha büyük oranda bir küçülme söz konusu. Genel
ekonomik küçülmememize ve Türkiye'deki inşaat sektörünün küçülmesine bakın;
yüzde 20 civarında. Bu çerçevede 23,6 milyar dolarlık 2008 iş hacmimimizin 18,1
milyar dolara düşmüş olması, çok büyük bir hayalkırıklığı olmadı.
Dünyada krizin etkilerinin
geçmeye başladığını, Türkiye'de de biraz hareketlenme görüldüğünü'' kaydeden
Eren, ''2010'da yine 20 milyar eşiğinin üzerine çıkacağımızı ümit
ediyorum.''
''Dışişleri'nin Açıldığı
Ülkeler, Bizim De Pazarımız Olacak''
2010 yılındaki hedef pazarlara
yönelik soru üzerine Eren, öncelikle mevcut pazarlar Kuzey Afrika, Körfez
ülkeleri, Orta Asya ve Rusya'da daha aktif yer almak istediklerini vurguladı.
Eren, ayrıca Türkiye'nin yeni temsilcilikler, büyükelçilikler açmakta olduğu
Orta ve Batı Afrika ülkeleri ile yaklaşık 500 milyar dolar altyapı projesinin
öngörüldüğü Hindistan pazarlarına girmek istediklerini belirtti.
Eren, soru üzerine pazar olarak Orta ve Batı
Afrika ülkelerini seçmelerinin temelinde, Türkiye'nin bu ülkelere açılımının
yattığını ifade ederek, büyükelçilik kurulan ülkelerde işadamlarının,
müteahhitlerin yaşadıkları sorunlarda ''sahipsiz'' kalmadığını, diyalog, bilgi
alma, yetkililerle temas gibi imkanların oluştuğunu anlattı ve ''Dışişleri
Bakanlığının yeni açıldığı ülkeler, bizim de yeni pazarımız olacak diye
hedefliyoruz'' dedi.
Erdal Eren, Hindistan konusunda
da bu ülkede 500 milyar dolarlık altyapı projesinin hayata geçirilmeye
çalışıldığını belirterek, pazara girmek zorunda olduklarını söyledi. Eren, ''Dev
bir pazar olarak belirlediğimiz Hindistan'a şu anda girmiş üyelerimiz bile var.
2009'da başlayan işlerimiz var ve Hintli firmalar ile Türk firmaları arasında
temaslar, git-geller başlamış durumda. Hindistan bizim için önemli bir hedef
pazar'' dedi.
''Eximbank, Orta Ve Batı
Afrika'ya Proje Kredisi Vermeli''
Orta ve Batı Afrika
pazarlarındaki potansiyelin sorulmasına karşılık da Eren, bunların küçük ülkeler
olduğunu, dolayısıyla pazara büyük değil, küçük projelerle girmeyi
düşündüklerini söyledi. Eren, ''Oradaki pazar payı, çok büyük değil. Güney
Afrika'yı ayırırsak, söz konusu ülkelerdeki pazar payının bize getireceği ilave
katkıyı ben, 3-5 milyar dolar çerçevesinde görüyorum'' dedi.
Erdal Eren, Orta ve Batı Afrika
ülkelerine açılabilmek için Eximbank'ın bu ülkelere yönelik ''proje kredisi''
vermesine ihtiyaç duyduklarını belirtti.
Eren, öneriyi Ekonomi
Koordinasyon Kurulunda da gündeme getirdiklerini ifade ederek, şöyle
konuştu:
''Türkiye, örneğin Gabon'a
diyecek ki, 'karayolu projenizin finansmanının bir kısmı için uzun vadeli Türk
Eximbank olarak kredi açıyorum'. Türk müteahhitlik sektörünün yurtdışına
açılımında en önemli enstrümanlardan bir tanesi, Sovyetler Birliğinin
dağılmasının ardından Orta Asya cumhuriyetlerindeki bazı projelere Türk
Eximbank'ın açtığı krediler olmuştu. Türkmenistan'a, Gürcistan'a ilk böyle
girmiştik, bu yöntemi Afrika ülkelerine de kullanmak istiyoruz.''
Erdal Eren, soru üzerine
Eximbank'in konuya olumlu yaklaştığını ifade ederek, ''Bunun olması gerektiğini
Eximbank biliyor, Eximbank'ın imkanlarının, sermayesinin biraz daha
desteklenmesine ihtiyaç var, bu çerçevede'' dedi.
''Ana Sorun Teminat
Mektubu''
Eren, Türk müteahhitlik
sektörünün ''50 milyar dolarlık'' iş hacmi hedefine ulaşabilmesi için ihtiyaç
duydukları önlemler hakkında bilgi verirken de öncelikle teminat mektubu sorunun
çözülmesi gerektiğini vurguladı.
Türk bankalarından alınan teminat
mektuplarının, müteahhitlerin iş yaptığı ülkelerde kabul edilmesi gerektiğini
belirten Eren, ''Gerek ekonomik gerek siyasi ilişkilerimizle bunların anlaşma
metni olarak konulup, problemin çözülmesine ihtiyacımız var. Çünkü yılda 40-50
milyar dolar iş demek, 10 milyar dolar yeni teminat mektubuna ihtiyaç var
demektir. Bu teminat mektubunun bize bulunması lazım. Ucuz koşullarda bulunması
da lazım. Bu da Türk bankalarının teminat mektuplarının iş yaptığımız ülkelerde
direkt kabulüyle mümkün'' şeklinde konuştu.
Eren, kamu bankalarının teminat
mektubu işine girmesi yönünde gerekli adımların atıldığını, Halk Bankası'nın
temmuz ayında süreci başlattığını, Ziraat Bankası ile İş Bankasının da yurtdışı
müteahhitlik hizmetlerinde daha aktif rol alma kararı verdiğini, temasların
sürdüğünü belirtti.
Erdal Eren, teminat mektubu
dışındaki diğer sorunları ve çözüm önerilerine ilişkin şu noktalara
değindi:
''Adalet Bakanlığının
Türkiye'deki tüm mahkemelerin yurtdışı sözleşmelerle ilgilenmesiyle ilgili
yetkilendirmeyi durdurup, Ankara ve İstanbul'da birer ticaret mahkemesini,
ihtisas mahkemesi olarak belirlemesine ihtiyacımız var. Eximbank'ın daha güçlü bir şekilde
politik ve ticari risk sigortasını hayata geçirmesini ve yeni gideceğimiz Orta
ve Batı Afrika ülkelerine, ülke proje kredileri vermesini istiyoruz. Daha fazla
Türk işçisini yurtdışında çalıştırabilmemizin önünü açmak amacıyla yurtdışında
çalıştırdığımız işçiler için sosyal güvenlik yüklerinin devlet tarafından
karşılanması teşviğinin uygulanmasını öneriyoruz.''
Eren, söz konusu sorunların
giderilmesi halinde kısa vadede 30 milyar, uzun vadede 50 milyar dolar yıllık iş
hacmini yakalayacaklarına inandıklarını belirterek, bunun 100 bin yeni Türk
insanına yurtdışında iş bulmak anlamına geldiğini kaydetti. (AA)
|