Hükümetin Mersin Akkuyu’daki nükleer santralı milletlerarası
anlaşmayla ihalesiz olarak Rusya’ya verme girişiminin,
Rusya’nın İran’da izlediği yolu anımsattığı ifade edildi.
Enerji uzmanları, bu planın ancak ikinci nükleer santralın yapımının
ABD’ye verilmesi ile gerçekleşebileceğini belirtiyorlar.
Uzmanlar, bu ikili süreç sonunda hükümetin hedefinin, Samsun-Ceyhan
Petrol Hattı’na Rusya tarafından petrol bulunması ve ABD’nin buna
itirazının önlenmesi olduğunun altını çiziyorlar.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, yol planını Rusya Başbakanı
Vladimir Putin ile birlikte açıkladığı yeni nükleer santral
stratejisi Ankara enerji kulislerinde şöyle değerlendiriliyor:
Nükleerde İran yöntemi: Putin’in, nükleer ihalesinden sonuç
alamayınca, hükümete İran modelini önerdiği anlaşılıyor. İran’da Rusya’nın
nükleer santral yapması için uygulanan yöntem şuydu: Önce İran devleti nükleer
enerjiye geçmeye karar verdiğini açıkladı. Bunun için de yürüttüğü ikili
ilişkiler çerçevesinde Ruslardan hem finansman hem teknolojik destek istedi.
Resmi bir ikili anlaşma duyurulmadı. Dünyadan ve özellikle Amerika’dan gelecek
tepkiler bilindiği için sanki İran aramış da Rusya’dan nükleer teknoloji istemiş
gibi yapıldı.
Güney Akım yetmedi: Rusya’nın geçen ağustosta Türkiye’den
Güney Akım’ın Türk karasularından geçmesi için aldığı izin, Samsun-Ceyhan
Hattı’na petrol vermelerini anlamlı kılacak kadar büyük bir kazanım değil. Rusya
Türk tarafının elinin bu pazarlıkta çok güçsüz olduğunu ve Çalık Grubu’na bir iş
sağlamak istediğini bildiği için, nükleer konusunda sıkıştırıyor.
Çünkü başka türlü Başbakan Erdoğan’ın damadının genel müdür olduğu Çalık
Grubu’na ihalesiz verilen Samsun-Ceyhan Hattı’na petrol bulunması mümkün değil.
Stratejinin Amerika ayağı: Hükümet, Amerika’nın bu nükleer
hamlesine karşı çıkacağını düşünerek, muhakkak bir önlem düşünmüştür. Nükleerde
iki üç ayrı ihale yapılacaktı. Hükümet “İhale sürecine çıkıyoruz, olmuyor, biz
artık nükleer teknoloji bulunduran ülkelerle yapacağız” diyerek ikinci santralı,
örneğin Sinop’u Amerikalılara verebilir.
Yeni stratejinin hükümete faydası: Türkiye Rusya’dan
doğalgazı ucuza alırsa bunun bir yığın açılımı olur. Azerbaycan’ın süngüsü
düşer. Türkiye AB’ye karşı güçlenir. Bu arada da Çalık Grubu ve yerli uzantıları
bu stratejiden faydalamış olur.
Amerika’yı dışarda bırakmanın sakıncası: Ama eğer hükümet
Amerika’yı içine katan bir strateji düşünmediyse ve sadece Çalık Grubu’na bir iş
yaratma amacıyla yapılıyorsa o zaman durum çok tehlikelidir. Amerika hükümete
çok ciddi bedel ödetir.
|