Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Osman Hamdi Bey Anısına "Türkiye Arkeolojisi, Müzeciliği ve Eski Eserler Hukuku" Toplantısı

Osman Hamdi Bey, vefatının 100. yılında, kurucusu olduğu İstanbul Arkeoloji Müzelerinde düzenlenen ''Türkiye Arkeolojisi, Müzeciliği ve Eski Eserler Hukuku'' konulu toplantıda anıldı. Toplantının açılışında konuşan Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Osman Murat Süslü, Osman Hamdi Bey'in vefatının 100. yılı

yapi.com.tr / AA
1 Osman Hamdi Bey Anısına "Türkiye Arkeolojisi, Müzeciliği ve Eski Eserler Hukuku" Toplantısı

Türk müzeciliğinde çığır açan Osman Hamdi Bey, vefatının 100. yılında, kurucusu olduğu İstanbul Arkeoloji Müzelerinde düzenlenen ''Türkiye Arkeolojisi, Müzeciliği ve Eski Eserler Hukuku'' konulu toplantıda anıldı. Toplantının açılışında konuşan Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Osman Murat Süslü, Osman Hamdi Bey'in vefatının 100. yılı dolayısıyla bakanlık bünyesinde çeşitli etkinlikler yapıldığını, bunun da yılın son etkinliği olduğunu belirtti. Son derece önemli bilim insanlarının Osman Hamdi Bey'i her yönüyle anlatacaklarını dile getiren Süslü, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın toplantıya ani bir programı nedeniyle katılamadığını ve selamlarını ilettiğini bildirdi.
    
Salondaki dinleyicilerden biri, ''Bakan Bey'in daha önemli ne işi var öğrenebilir miyim?'' diye seslendi. Süslü'nün ''Bunu daha sonra konuşuruz'' demesi üzerine de katılımcı, ''Şimdi söyleyin hepimiz öğrenelim'' dedi. Süslü, bu konuda herhangi bir açıklama yapmadan sözü konuşmacı Prof. Dr. Ortaylı'ya bıraktı. Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Ortaylı, Genel Müdür Süslü konuşurken bir kişinin Bakan Günay'ın neden burada bulunmadığını sorduğunu anımsatarak, ''Bu tepkiye saygı duysam da bence olayın, çok kolay yönünden ele alınmasıdır. Kanaatimi çok açık söyleyeyim. Türkiye'nin müzecileri ve arkeologlarının çok önemli bir noksanı vardır, o da kendi ilim ve sanatlarının tarihini bilmemeleridir. Yani Osman Hamdi Bey'i anmakla işi kolayca atlatamayacağımızı ifade etmek isterim'' dedi.
    
Türk müzecilerinin çok fedakar ve her şeye rağmen vatanperver olduğunu, bulundukları toprağı ve altını seven, koruyan, çıkana titizlikle riayet eden kişiler olduğunu belirten Ortaylı, Türk arkeolojisinin her şeye rağmen ekol olduğunu kaydetti. Mesleğin her alanında bilgi sahibi insan sayısının arttığını, yurt dışındaki kazılarda da Türklerin aranmaya başladığını ifade eden Ortaylı, Türk Tarih Kurumunun yurt dışında kazılar idare ettiğini vurguladı. Ortaylı, ''Her şeye rağmen ilk görevimiz, kendi ilim ve müzelerimizin tarihini bilmektir. Maalesef Türkiye arkeologları bunları bilmiyor'' dedi.
    
''Hırsızların uğrayamadığı tek ülke İsrail'dir''
    
Arkeoloji hırsızlığından tüm dünyanın mustarip olduğunu ifade eden Ortaylı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
    
''Hatta İtalya gibi bunun öncüsü bir memleket de buna dahil. Hırsızların uğrayamadığı tek ülke İsrail'dir. Çünkü toprağın altına sadece arkeologlar değil, bütün bir millet amatör olarak sahip çıkıyor. Bu en önemli fasıldır. Türkiye'de maalesef arkeologlar kendi tarihlerini çok iyi bilmiyor. Altı üstü 150 yılı bilmek gerekir. Çok defa müzeciliğin başlangıcı konusunda absürde gidecek tartışmalar duyuyorum. Bizim uzman arkadaşlar daha geçen gün, müzeciliği 1894 yılı ile yani içinde bulunduğumuz bina ile sınırladılar. Bu çok gülünçtür, çok yanlıştır. İlk müze Aya İrini'dir. Çok daha ananevi olarak giderseniz 1840'lardaki müze olarak teşkilatlanmasından önce çok önemli bir konu, binanın asıl müze olarak düşünülmesidir. Bu önemli kilise, fetihten sonra da camiye çevrilmemiştir. Bazılarının zannettiği gibi cephanelik de değildir, doğrudan doğruya askeri önemli malzemenin, birtakım sancak, alem, kıyafet gibi şeylerin saklandığı yarı müze bir şeydir.''
    
''Eser taşımak bütün dünyada vardır''
    
Yunan muharebesi sırasında Ethem Paşa'nın müzeye kazandırdıkları hakkında bilgi veren Ortaylı, ''Napolyon'un İtalya seferinde doldurduğu vagonları hepimiz hatırlıyoruz. Bu ölçüde Fransa bir ölçüde zenginleşmişti. Eser taşımak bütün dünyada vardır. Rönesansın dünyası içinde Türkler de bundan müstağni değildir. Kütüphanemdeki yazmalar arasında Macar Kralı'nın kitaplığından getirilen eserler, bu anlayışın Türk hükümdarları tarafından da benimsendiğini gösterir. Greko-Romen heykeller, İtalyan Rönesansını yansıtan portreler ve bütün dünya için takdir toplayan Çin porselenleri hepimizin malumudur'' diye konuştu. Ortaylı, bu gelenek içinde Osman Hamdi Bey'in yerinin çok değişik olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

''Osman Hamdi Bey, bir memurdur. Gökten zembille inmiş biri değildir. Memuriyet şartlarında ve bu ortamda yetişmiştir. Kendisi de Ahmet Mithat Efendi gibi aynı grubun içinde yer almıştır ve yetiştiği ortam da Bağdat'tır. Kendisi aslında bütün tanzimatın bursiyerleri gibi hukuk ve iktisat öğrenmek için Avrupa'ya gönderildi. O, bu plana ihanet etmiş ve canının istediği şeyi; resim sanatını, heykeli ve müzeciliği tercih etmiştir. Bu bir müzecilik değildir, arkeolojidir. Arkeoloji eğitimi, Türkiye üniversitelerinin programlarında Atatürk'ün reformlarına kadar yer almaz. Üniversite reformu sırasında arkeoloji, temel bilim dallarından biri olarak filoloji ile birlikte tescil edilmiştir. Bu vakte kadar arkeoloji bu müzenin içinde kalmıştır.''

TÜMÜNÜ GÖSTERSONRAKİ SAYFA HABERİN DEVAMI:   1  |   2
ETİKETLER: arkeoloji kent
http://www.yapi.com.tr/haberler/osman-hamdi-bey-anisina-turkiye-arkeolojisi-muzeciligi-ve-eski-eserler-hukuku-toplantisi_84316.html

Read Comment Section
1 Yorum Yorum Yaz
  • osman hamdi bey iyi bir müzecidir YANITLA
1 yorumdan 1 tanesi gösteriliyor. 
Yorumunuzu ekleyin
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!