Küresel krizin ardından 2010, dünya ekonomisine paralel
olarak Türkiye ekonomisinin toparlandığı ve bir çok ülkeye göre
daha yüksek büyüme hızını yakaladığı yıl oldu. Geçtiğimiz ay Avrupa'da yaşanan
borç krizine ilişkin endişeler Türkiye'de de piyasanın gündemine geldiyse de
ülke ekonomisi, yüksek büyüme oranı ve mali disiplinin devam etmesi sonucu
özellikle gelişmekte olan Avrupa ekonomileri içinde ön plandaki yerini korudu.
Yılın ilk iki çeyreğinde sırasıyla yüzde 11,8 ve 10,2 ile yüksek büyüme hızını
yakalayan Türkiye ekonomisi, 3. çeyreği de yüzde 5,5 büyüyerek kapattı.
Büyümede ivme yakalayan Türkiye, işsizlikte
bunu tam olarak sağlayamasa da işsizlik oranı eylül döneminde geçen yılın aynı
dönemine göre 2,1 puan düşerek yüzde 11,3'e geriledi. Yıl içinde temel enflasyon
göstergeleri istikrarlı düşüş eğilimini sürdürdü.
İhracatta ise 2009'da dış pazarlardaki daralmanın olumsuz etkisiyle görülen
gerileme, 2010'da yerini artış trendine bıraktı. İhracatçı birliklerinin
kayıtlarına göre bu yılın 11 ayında, geçen yılın rakamı yakalandı. Öte yandan,
cari açık Türkiye ekonomisinde risk unsuru olmaya devam ediyor. Yılın 10 ayında
36 milyar dolara dayanan açıktaki artışın nedenleri, iç talebe dayalı büyüme,
Türk Lirasının değerlenmesi ve üretimdeki toparlanmayla birlikte ithal ara malı
ve enerji ihtiyacı olarak sıralanıyor.
Enflasyon Verilere göre,
enflasyon geçen yıl olduğu gibi bu yıl da tek haneli rakamlarda seyretti. Bu yıl
kasım ayında üretici fiyatları endeksi (ÜFE) yüzde 0,31 gerilerken, tüketici
fiyatları endeksi (TÜFE) ise binde 3 artış gösterdi. Yıllık bazda ise ÜFE'de
yüzde 8,17, TÜFE'de yüzde 7,29 artış kaydedildi. Geçen yıl Kasım ayında bu
rakamlar sırasıyla yüzde 1,51 ve yüzde 5,53 idi. Enflasyon, 2009 yılında ÜFE'de
yüzde 5,93, tüketicide ise yüzde 6,53 olmuştu.
Büyüme hızı Küresel krizin
etkisiyle yavaşlayan Türkiye ekonomisi, geçen yılki küçülmenin ardından bu yıl
yeniden büyümeye geçti. 2001 yılında özellikle finans sektörünü etkileyen krizle
yüzde 5,7 küçülen Türkiye ekonomisi, daha sonraki yıllarda ise aralıksız büyüme
sürecine girmişti. Ancak, bu kez küresel krizle sarsılan Türkiye'de büyüme hızı
2008'in üçüncü çeyreğinde önemli ölçüde hız kesti, ardından da uzun yıllar sonra
ilk kez 2008'in dördüncü çeyreğinde yüzde 6,2'yle eksiye geçti. Büyüme hızı
2002'de yüzde 6,2, 2003'de 5,3, 2004'de yüzde 9,4, 2005'de yüzde 8,4, 2006'da
yüzde 6,9, 2007'de yüzde 4,5, 2008'de de yüzde 0,7 olmuştu.
2009'un tamamında yüzde 4,7 gerileyen ekonomi,
bu yıl birinci çeyrekte yüzde 11,8, ikinci çeyrekte yüzde 10,2, üçüncü çeyrekte
ise yüzde 5,5 büyüdü. 2010'un 9 ayında ise büyüme hızı yüzde 8,9 olurken,
sektörel bazda bakıldığında söz konusu dönemde inşaat sektörü yüzde 18,4 ile en
yüksek büyümeyi gösterdi. Tarım yüzde 0,3 gerilerken, imalat sanayi yüzde 14,7,
ticarette yüzde 13,6 artış kaydedildi. Öte
yandan TÜİK verilerine göre, gayri safi milli yurtiçi hasıla (GSYH) cari
fiyatlarla yılın üçüncü çeyreğinde 298 milyar 89 milyon lira, 9 ayında da 808
milyar 192 milyon lira oldu. Geçen yıl GSYH cari fiyatlarla 952 milyar 635
milyon lira olmuştu.
|