Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Sektör Temsilcilerinden Ortak Kriz Mesajı

Sektör temsilcileri, 28 Ocak 2009 Çarşamba günü 'SEDEFED Krizden Çıkışın Yollarını Tartışıyor Paneli'nde sektörlerin sorunlarını ve beklentilerini tartıştı. Tüm gün süren ve basına kapalı yapılan özel toplantının sonunda önemli mesajlar çıktı.

yapi.com.tr
Sektör Temsilcilerinden Ortak Kriz Mesajı

/STRONG>

SEDEFED Krizden Çıkışın Yollarını Tartışıyor Paneli Sonuç Bildirgesi

2001’den bu yana hızla büyüyen Türkiye ekonomisi 2006’da yavaşlama sürecine girdi. Zira o dönemde enflasyonist baskıyı ortadan kaldırarak istikrar ortamı yaratan politikalar ve yapısal reform ivmesi, istihdamı ve üretim artışını hedef alan yatırım ortamını iyileştirecek reformlarla sürdürülemedi. Yerel boyuttaki bu ilk göstergeler, 2008 yılında ABD ve Avrupa’da patlayan “küresel finans krizi” sonucunda sektörleri çarpan etkisi ile sarstı.

Yaşanan nakit sıkışıklığı, talepteki düşüş ve işsizlik gibi somut etkilerin de ötesinde, krizin en yıkıcı yansıması “beklentilerdeki bozulma” oldu. Hükümetin aldığı münferit önlemler beklentilerdeki bozulmayı ortadan kaldırmada etkisiz kaldı. Bu nedenle, alınması gereken önlemlere ilişkin ilkeler şöyle sıralanmalıdır;

· Paket zamanında uygulamaya sokulmalıdır; çünkü piyasa kan ağlıyor.
· Büyük olmalıdır; çünkü daralmanın boyutu çok ciddidir.
· Uzun süreli olmalıdır; çünkü durgunluk tahminlerden daha uzun sürecektir.
· Esnek olmalıdır; çünkü yarının ne gibi ilave sorunlar getireceğini henüz tam olarak bilemiyoruz.
· Sürdürülebilir olmalıdır; gelecekte kamu açıklarında ve kamu borçlarında taşınamayacak bir bozulmaya yol açmamalıdır.

Paket kısa vadede talebi uyarıcı, uzun vadede rekabet gücünü artırıcı enstrümanlar içermeli ve sektörlere şu avantajları sağlamalıdır:

Talebin Artırılması

Türkiye bugüne kadar yaşadığı krizlerden (1980, 1994 ve 2001) dış talebe ve ihracata yönelerek çıktı. Ancak günümüzde böyle bir şansımızın olmadığı ortadadır. Türkiye istikrar döneminde sağladığı “para ve maliye politikası manevra alanını” kullanarak faiz ve vergi hamleleriyle gelirin talebe dönüşmesini sağlamalıdır. Kamu harcamalarının artırılması da, bu konjonktüre talebi artıracak önemli politika seçeneklerinden birisidir. Böylece, tüketim eğilimi güçlenecek ve kur avantajının da etkisi ile talep, ithal ürünlere değil yurtiçi üretime yönelecektir.

2008’in son çeyreğinde ekonomide yaşanan yavaşlama dış ticareti de etkiledi, ithalat miktar ve fiyat bazında düşüş yaşarken, ihracattaki keskin daralmada yine fiyat düşüşleri de etkili oldu.
Yurtiçi talebin azalması nedeniyle ithalatın hızla düşmesi, dış ticaret açığının gerilemesine yol açtı. Bu durum, 2009 yılında cari açık rakamlarını pozitif etkileyecek Üretimdeki yavaşlama işsizlik oranının artmasına neden olmaktadır. Yurtiçi talepteki hızlı gerileme ve yurtdışı fiyatlardaki düşüş, enflasyonun hedefler dahilinde ya da altında gerçekleşeceğini göstermektedir. Maliye politikası ise, diğer bazı ülkelerle karşılaştırıldığında  oldukça güçlü bir noktadadır.
 
Bankacılık sektörü açısından bakıldığında takipteki kredilerdeki artış dikkatle izlenmelidir.
Son olarak büyüme hızının 2009’da %0,4 2010’da %2 civarında olacağına yönelik beklentiler krizin Türkiye’de krizin dip noktasının 2009 boyunca süreceğine ilişkin endişeleri artırmıştır.

TÜMÜNÜ GÖSTERSONRAKİ SAYFA HABERİN DEVAMI:   1  |   2  |   3  |   4  |   5  |   6
http://www.yapi.com.tr/haberler/sektor-temsilcilerinden-ortak-kriz-mesaji_66250.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!