Almanya'da ortaya çıkan sıra dışı
zenginler Türk işadamlarını şaşırttı. "Zengin, zengin vergisi
istiyor" adı altında başlatılan kampanyada, bir grup işadamı 2009 ve
2010 yıllarında servetlerinin yüzde 5'inin vergi olarak
alınmasını devletten istemişti. Küresel kriz döneminde gelen bu öneri,
İkinci Dünya Savaşı öncesi Türkiye'de yaşanan ve büyük acılara yol açan
Varlık Vergisi deneyimi yaşayan Türkiye'de işadamları arasında
da yankı buldu. Ancak Sabah'ın görüşlerine başvurduğu işadamlarından sadece biri
şartlı olarak uygulamaya destek verdi.
1.5 milyar dolar servetiyle Forbes'e göre Türkiye'nin dördüncü, dünyanın
498'inci büyük dolar milyarderi Ağaoğlu Şirketler Grubu Başkanı Ali
Ağaoğlu, "Devlet varsa ben de varım. Ancak bu kaynağın nereye ve nasıl
kullanılacağı konusunda kaygım var" ifadesini kullanırken, diğer işadamları
servet vergisine karşı çıktı. İşadamları, ödenecek verginin artırılması yerine,
yatırımlara yönelmek gerektiğini belirtti. Sinpaş Başkanı Avni
Çelik de, Almanya'da 80 milyon nüfusun 61 milyonu vergi mükellefi iken
Türkiye'de 72 milyon nüfustan sadece 6 milyonunun vergi mükellefi olduğuna
işaret ederek, iki ülkenin karşılaştırılamayacağını söyledi. Vergi uzmanları da,
bir servet vergisi uygulamasında siyasetin devreye gireceği ve servet kaçışı
yaşanabileceği uyarısında bulundu.
Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağoğlu: Ben
ödemeye hazırım ama...
Ben ve Türk işadamları, Almanya'da zenginlerin önerdiği Servet Vergisi gibi
bir uygulamaya imza atacak yapıdayız. Devlet varsa ben de varım, işadamları da
var. Ancak bu kaynağın nereye ve nasıl kullanılacağı konusunda kaygımız var.
Paranın doğru yerde kullanılması halinde ben servet vergisi ödemeye hazırım.
Türkiye'de sürekli vergisini veren, kayıtlı iş yapan işadamı yolunacak kaz gibi
görülüyor. Yapılması gereken, kayıtdışının azaltılması.
Sinpaş Yönetim Kurulu Başkanı Avni Çelik: Almanya ile Türkiye bir
tutulamaz
Zenginlerin servet vergisini gönüllü olarak artırması yerine Türkiye'de önce
vergi adaletinin sağlanması ve verginin tabana yayılması probleminin
halledilmesi gerekiyor. Türkiye'de vergi konusunda dengesizlik var, bölgelerde
dengesizlik söz konusu. Bizde vergiyi verenden daha çok alınıyor vermeyen ise
köşeye saklanıyor. Almanya'da 80 milyon nüfusun 61 milyonu vergi mükellefi.
Türkiye'de ise 72 milyon nüfustan sadece 6 milyonu mükellef. Bu nedenle iki ülke
karşılaştırılamaz. Vergi tabana yayıldıktan ve vergi mükellefi sayısı
artırıldıktan sonra gerekirse zenginlerden daha fazla servet vergisi
alınabilir.
Rixos Grup Yön. Kur. Bşk. Fettah Tamince: Az vergi, çok yatırım ile
fayda fazla olur
Zenginlere servet vergisi yerine istihdama katkıda bulunacak yatırımlara
yönelmek gerekiyor. Bu şekilde zengin işadamları devlete daha faydalı olur. Az
vergi çok istihdam çok yatırım. İşadamları paralarını bankada bekletmek yerine
yatırım yaparak katkıda bulunsunlar. Almanya sosyal yatırımlarını bitirmiş,
istihdam alanları ise daralmış bir ülke olarak işadamları bu tarz bir tepki
vermiş olabilir ancak bizim her alanda daha fazla yatırıma ihtiyacımız var.
TÜSİAD eski Yön. Kur. Bşk. Erkut Yücaoğlu: Türkiye'de acı bir tecrübe
yaşandı
Servet Vergisi uygulamasını doğru bulmuyorum. Geçmişte 1940'lı yıllarda da
Varlık Vergisi adı altında acı bir tecrübe yaşandı. Gayrimüslimlere yönelik kötü
sonuçları oldu. Zenginlerimiz kurdukları vakıflar aracılığıyla, okul, hastane,
huzur evi gibi hayır işlerine imza atıyorlar. Zenginlerimizin sağlık, eğitim
gibi alanlara yardımları topluma geri dönüyor.
Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan: Bu ortamda
servet vergisi gerçekçi değil
Bana göre bu ortamda zengin kesimden vergi alınması pek gerçekçi değil.
Özellikle ekonomik sıkıntıların olduğu bir dönemde. Birçok kişi ve kurum bu
krizden zaten payını aldı. Kârlılıklar bozuldu, borç oranları yükseldi. Gelir
vergisi de kurumlar vergisi de oldukça yüksek. Tam tersi olmalı,
üretimi artırmak, ekonomiyi canlandırmak için vergi düşürülmeli.
İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Bşk. Hikmet
Tanrıverdi: Konuşulması bile servet kaçışına sebep olur
Çok zor koşullarda bu tür bir uygulamaya gidilebilir. Türkiye ekonomisi o
kadar da zor durumda değil. Ama bu tür bir uygulamanın konuşulması bile servet
kaçışına sebep olabilir. Önce altyapısının oluşturulması lazım. Bu tür bir
uygulama olursa 20 trilyon üstü için olabilir. Ancak şu dönemde kurumlardan
alınan verginin azaltılması lazım. Vergi barışı da aslında buna benzer bir
uygulama.
Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mustafa Boydak:
Zengin-fakir ayrımına karşıyım
Mantıklı bir teklif değil. Vergide zengin - fakir ayrımı yapılmasına
karşıyım. Mantıklı olan verginin adil bir şekilde toplanmasının başarılabilmesi.
Mesela Türkiye'de hâlâ gelir vergisi toplama oranı çok düşük. Bunlar düzelmeden
geçici çözümlerle çıkış yolu aramak gerçekçi değil.
Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhr. Bir. Bşk. Adnan Dalgakıran:
Delikler için bu vergi kullanılırsa anlamı yok
Servetlerimizden vergi alınması hiç sorun değil. Bu ülkede kazanıyoruz ve
kazandığımızı bu ülke için feda edebiliriz ancak hükümet yaptığı hatalı
uygulamalardan dolayı açılan delikler için bu vergileri kullanır ve o hataları
yapmaya devam ederse bunun anlamı kalmayacak. Yoksa servet üzerinden yüzde 5 de
vergi alınsın 10 da, bize dokunmaz.
Vergi Konseyi Başkanı Mustafa Uysal: Cezalandırmanın ötesine
geçmez
Zenginlerden 'servet vergisi' alınması adaletsiz bir uygulama olacaktır. Zira
hepimiz çok iyi biliyoruz ki, bu vergi sadece kayıt içindeki işadamlarından
alınacaktır. Bu nedenle işadamlarını cezalandırmanın ötesine geçmez ve bir sefer
alınsa bile yarardan çok zarar verir.
Ernst & Young Vergi Bölüm Başkanı Mustafa Çamlıca: Siyaset
devreye girer, sermaye kaçar
Vergiyi devlet toplarsa adalet duygusu kaybolabilir ve siyaset devreye girer.
1940'ların başında alınan Varlık Vergisi ülkemiz tarihinde derin yaralar açmış
ve ciddi bir sermaye çıkışına neden olmuştu. Bence bu iş devlet eliyle
yapılmamalı.
|