Sultanahmet'te Ev Kalmadı

b>Sultanahmet'te yer gök tarihi eser, otel ve pansiyon. Ara sokaklarda kalan tek tük evlerin sakinleri ise bu semtten vazgeçemeyenler...

Ayasofya, Sultanahmet Camii, Dikilitaş, Yerebatan Sarnıcı, Tarihi At Meydanı, Soğukçeşme Sokağı, İbrahim Paşa Sarayı... İşte bu hafta bir solukta sayabildiğimiz bu tarihi ve kültürel zenginliğin buluşma noktası Sultanahmet'in yerli turistiydik. Sabah saatleri olduğu için o yoğunluk henüz başlamamıştı. Tramvay adeta çeşitli ülkelerin vatandaşlarının toplandığı bir buluşma mekanı olmuş. Japon'u, İngiliz'i, Türk'ü, Fransız'ı Sultanahmet'i keşfetmeye gidiyor... Durakta karşımıza meşhur Tarihi Sultanahmet Köftecisi çıkıyor. Sonra Alman Çeşmesi ve Sultanahmet Cami, Yeşil Ev ve hemen arkasında Four Seasons oteli. Ancak bizim amacımız konutlara ulaşmak. Sultanahmet'te merkezi yerlerde konut bulmak samanlıkta iğne aramak gibi bir şey. (biraz abartı var tabi) Çünkü iki-üç katlı evlerin çoğu pansiyon, daha geniş olanlar ise mini otel olmuş. Burada tek tük konutlara, elinde sabah ekmeği ile evine giden teyzelere rastlayınca insan şaşırıyor. Peki bu tarihi semtte oturan tek tek sakinler kimler? Öğrendiğimize göre çoğu kendisini otel ve pansiyon furyasına kaptırmayan eski Sultanahmetli aileler. Bu evlerin bazıları artık ikinci kuşağa kalmış. Onlar da buraları daha çok öğrencilere kiraya verip şehrin başka semtlerinde oturmayı tercih ediyorlar. Sultanahmet'teki değişim 15 yıl önce başlamış. O dönemde bir çok kişi pansiyon ve otel olarak işletilmesi için evlerini satıp gitmiş...