Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Taksim için Cami

Taksim’e cami yapmak, AKP iktidarının ve İstanbul Belediye Başkanı’nın değişmesi mümkün görünmeyen bir niyeti... İstanbul’un işlerini, özellikle 2010 Kültür Başkenti hazırlıklarını herkesten iyi bilen bir dostum geçen hafta dedi ki: “Hiç kimse merak etmesin, o cami yapılmayacak!” Bizim cahili olduğumuz bir bilgisi olsa gerek. Ben nedense o cami

Cumhuriyet ANKARA
Taksim için Cami

Taksim’e cami yapmak, AKP iktidarının ve İstanbul Belediye Başkanı’nın değişmesi mümkün görünmeyen bir niyeti... İstanbul’un işlerini, özellikle 2010 Kültür Başkenti hazırlıklarını herkesten iyi bilen bir dostum geçen hafta dedi ki: “Hiç kimse merak etmesin, o cami yapılmayacak!” Bizim cahili olduğumuz bir bilgisi olsa gerek. Ben nedense o cami yapılacak diye düşünüyorum ama kim bilir, olmaz olmaz. Ve çoğu zaman, olmazlar oluyor.

Taksim’deki cami inşa edilecek gibime geliyor. Gerçekleşecekse bir iki umudum, önerim, ricam var:

Birincisi, beş yüz yıldır İstanbul’a hâkim olan cami mimarisi üslûbundan vazgeçilmesi ve ileri bir estetiğe kendini adayan modern bir eser yaratılmasıdır. Bizim kadar (bazıları bizden çok daha koyu) muhafazakâr olan Müslüman ülke kentlerinde bile, huşu ve heyecan veren modern, avangard camiler var. Bizde öylesine cesur cami mimarisi örnekleri çok azdır. O kadar az ki -üzülmemek elde değil- yaratıcılığımız, hayal gücümüz kısır görünüyor.

Ankara’da Doğramacı Ali Paşa Camisi yenilikçi cami için nefis bir örnek... İstanbul da, benzer bir ilerici cami mimarisine lâyıktır – ve bunun en elverişli, sembolik anlamda en uygun yeri Taksim’dir. Orada, İslam dünyasının imreneceği ve uluslararası mimarlığın önemseyeceği yepyeni, taptaze üslûpta bir cami yaratmalıyız. Bu cami, öyle bir devrimci başyapıt olmalı ki Türkiye’nin dört bucağında günümüze ve geleceğe yenilik ilhamı vermeli. Her zaman, her yerde bir-örnek camiler yapmak marifet değildir, zihin ve zevk tembelliğidir. Özellikle İstanbul ve Taksim “kişilikli” bir camiye lâyıktır.

İkinci önerim şu: Taksim, fetihten bu yana, 546 yıl boyunca, nice ırkların, din ve dil zümrelerinin bir arada yaşadığı, olumlu anlamda kozmopolit bir yaşam sürdürmüştür. İnançlar ve etnik kökenler arasında hoşgörü ve dayanışmamızın simgesi olan semttir. Osmanlı döneminde adını, Bizans döneminden beri dev-asa sarnıçtan şehrin başka taraflarına su dağıtılmasından almıştı. Suyu paylaştırdığı için aziz ve yüksek bir semt özelliğindedir. Çok dilli, çok kültürlü, çok dinlidir.

Böyle bir semte başka dinlerin ibadetlerine de açık olabilecek bir cami yaraşır. Bunun bir örneği Ankara’da, Bilkent Üniversitesi’nin hemen dışında geçen yıl kuruldu: Prof. Dr. İhsan Doğramacı’nın rahmetli babası Doğramacızade Ali Paşa’nın adını taşıyan modern cami. Sünni ve Alevi hüviyetlere sahip olduğu gibi, ek bölümlerinde başka tek tanrılı dinlerin âyinleri de yapılabilmektedir.

Avrupa Birliği’ne girmeye çalışan, “Medeniyetler İttifakı”nda varlık gösteren ve 2010 Avrupa Kültür Başkenti unvanına lâyık olmaya çabalayan İstanbul, bu amaçlara hizmet uğrunda böyle bir “tüm inançlara açık” cami ile ulaşabilir. Tek bir çatı altında, ayrı manevi değerlerin birliği, uluslararası imajımız için olaganüstü yararlar sağlayacaktır.

Üçüncü umudum da, camide İslami sanatların yanı sıra başka dinlere ait görüntülere yer verilmesi ve sanat eserlerinin sergilenmesi... Taksim’deki cami, hem Türk modern mimarisinin, hem dünya dinlerinin ortak yaşamının, hem de bir çeşit uluslararası sanat müzesinin heyecan verici bir örneği olmalı.

http://www.yapi.com.tr/haberler/taksim-icin-cami_69397.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!