Tarlabaşı, 1500’lerden beri Pera’da yaşayan üst ve orta
sınıfın evleri ve işyerlerinde çalışan, çoğunlukla gayrimüslim ailelerin
yaşadığı bir bölgeydi. Mübadele ve 6-7 Eylül olaylarını takiben
Beyoğlu’yla beraber boşalan Tarlabaşı, yoğun iç göç aldı. Bedrettin
Dalan’ın Belediye Başkanı olduğu 1986’da çok tartışılan Tarlabaşı
Bulvarı’nın açılmasıyla mahalle, Beyoğlu’ndan koparak daha da içine
kapandı. Kapkaççıları, kavgalarıyla ün saldı.
Bölge, 20 Şubat 2006’da ‘yenileme alanı’ ilan edildi. 2004’te çıkarılan 5366
sayılı, nam-ı diğer ‘Beyoğlu Yasası’ kullanılarak Tarlabaşı’nın göbeğindeki 20
bin metrekarelik alan kamulaştırmaya açıldı. Proje, 210’u tarihi, 278 binayı
kapsıyordu.
Proje, GAP İnşaat’ın
2006-2007 arasında bölgedeki 444 tapu sahibine yenileme projesi anlatıldı.
Belediye, binalarını yenilemek isteyenlere Dünya Bankası’ndan düşük faizlerle
10-20 yıl vadeli krediler verileceğini anlattı. Mülk sahipleri, teklife olumlu
yaklaştılar. Fakat küçük parselli binalar yatırımcıların ilgisini çekmeyince
belediye, binaların dış cephelerinin korunarak bloklar halinde birleştirilmesine
karar verdi.
İhaleyi 16 Mart 2007’de Çalık Grubu’ndan GAP İnşaat aldı ve mülk sahiplerine
teklif götürmeye başladı. Bina altlarına dört-beş katlı otoparklar açılacak,
içlerinde alışveriş merkezleri, restoranlar, oteller yapılacaktı. Arka sokaklar
da konut alanı olacaktı. Basına, “500 milyon dolarlık dev proje ile Tarlabaşı’nı
Paris’teki Şanzelize’ye (Champs-Élysées) dönüştürmeyi hedefliyoruz” dendi.
2008’in şubat ayında mahalle sakinleri, ‘Tarlabaşı Mülk Sahipleri ve
Kiracıları Kalkındırma ve Sosyal Yardımlaşma Derneği’ni kurdular. Derneğin
kurucusu Ahmet Gün, belediyenin kendilerine “Mülklerinizi inşaat firmasına
satmazsanız kanunun bize verdiği yetkiye dayanarak acele kamulaştırırız ve
parasını da 5 yılda taksitle öderiz. Ama inşaat firmasına satarsanız paranızı
peşin alırsınız” dediğini, sadece savaş halinde kullanılabilecek ‘Acil
Kamulaştırma’ tehdidinden korkanların da binalarını sattığını söylüyor.
Belediye, GAP İnşaat’la anlaşamayanlara kamulaştırma tebligatı gönderdi.
Bilirkişilerin belirlediği fiyatları çok düşük bulan mülk sahipleri, projeye ve
kamulaştırmaya karşı dava açtılar. 444 tapu sahibinin yaklaşık dörtte birinin
davası devam ediyor.
UNESCO da endişeli
Derneğin avukatlığını üstlenen Barış Kaşka, şu anda Danıştay’da görülen
davalardan umutlu. Kaşka, “ Türkiye’de ilk kez ihale yöntemi ile vatandaşın
tapulu mülkü üzerinden bir ticari şirket lehine kamulaştırma yapılıyor” diyor.
“Kamulaştırma bedelleri vatandaşın vergilerinden ödeniyor ama tapular ticari
şirkete geçiriliyor. İdarenin yaptığı işlemler sadece iç hukuka değil,
Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmelere ve evrensel hukuka da aykırı”.
Uluslararası Af Örgütü, temmuz ayında Tarlabaşı tahliyeleri için “acil eylem”
çağrısı yaptı. UNESCO da geçen yıl 5366 sayılı yasanın “tarihi mirası olumsuz
etkileyeceğinden” endişelendiğini belirtti. Projenin iptalini İstanbul Mimarlar
Odası da istiyor. Avukat Barış Kaşka, eğer Danıştay’dan da bir sonuç alınamazsa,
projenin iptali için AİHM’ye bireysel başvuru yoluna gideceklerini söylüyor.
Beyoğlu Belediyesi: Zaten binaların çoğu boştu
Belediye, gelişmelerle ilgili sorularımızı cevapladı: “Söz konusu proje,
Tarlabaşı’nın en köhne, en yıpranmış bölgesinden seçildi. Anadolu’dan göç etmiş
karışık grupların daha iyi olanakları sağlayıncaya dek kira, elektrik, su ücreti
ödemeden barındıkları bölgede yaşayanların çoğu son 1-5 yıl içinde bu alana
yerleşmiştir. Bu bölgeye dair bir aidiyetleri bulunmamaktadır. Zaten 278 binanın
büyük bir bölümü boştu.
Bina parsellerinin küçüklüğü yatırım cazibesini çekmediği için mülk
sahiplerinin kendi renovasyonlarını üzerlerine almaları yoluna gidilmedi. Büyük
binalar yatırım için daha cazip göründü.
Uzlaşma sağlanan mülk sahiplerinin yüzde 30’u mülklerini satarak, kalan yüzde
70’lik kesim yeni projede de mülk sahibi olacak şekilde sözleşme yapmıştır.
Proje alanındaki kiracıların mağduriyetlerini gidermek için çeşitli modeller
oluşturulmuştur. Tahliye taahhütnamesi veren kiracılardan, tahliye tarihlerine
dek 1-2 yıl süreyle hiçbir şekilde kira bedeli tahsil edilmemiştir. Taşınma
sırasında belediyenin işçi ve araçları ile nakliye sağlanmıştır. Kiracılar ve
mağduriyetleri bilinen işgalcilere taşınma yardımları nakit olarak yapılmış,
kiracı ve işgalcilerin TOKİ sosyal konutlarından düşük peşinatlarla ve kurasız
faydalanmaları sağlanmıştır. TOKİ’den konut alan 47 mülk sahibi; 40 kiracı ve 10
işgalci vardır.
Tüm bu desteklere rağmen taşınma konusunda istekli olmayan kiracılara tahliye
davaları açılmıştır. Davaların sonuçlanmasını ve kiracılara tebliğini takiben
tahliyeler icra yoluyla yapılmaktadır. Şu ana kadar tescil kaydı olmayan dört
bina yıkıldı. Kimi binalar restore edilecek, kimilerinin cepheleri askıya
alınacak, kimileri özgün parçaları sökülerek saklanacak ve aslına uygun olarak
inşa edilecektir. Projenin 2014’te tamamlanması hedeflenmektedir.
İddialar soyut
Tarlabaşı Derneği’nin avukatı Barış Kaşka, idarenin açıklamalarını ‘gerçek
dışı ve soyut’ buluyor: “Kentsel dönüşümde halkın sürece katılımı,
bilgilendirilmesi ve şeffaflık esastır. Projenin açıklanmasının üzerinden üç yıl
geçmesine karşın hâlâ Beyoğlu Belediyesi ile GAP İnşaat arasında nasıl bir
sözleşme imzalandığını, hak sahiplerinin kaçının şirkete ne bedel üzerinden
mülklerini devrettiğini bilmiyoruz.”
|