Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD)
Ankara Şube Başkanı Ziya Kahraman, Ortadoğu'da yaşananlara kayıtsız
kalınmaması gerektiğini belirterek, özellikle Mısır ve Libya'daki
gelişmelerin, bu ülkelerde yatırımları bulunan Türk
işadamlarının belirsiz ve istikrarsız bir sürece girmesine neden
olduğunu kaydetti.
Kahraman, düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin yaklaşık 10 yıllık
süreçte iç ve dış politikada istikrarı yakalayarak yükselişte olduğunu ifade
ederek, sosyal ve ekonomik göstergelere bakıldığında Türkiye tarihinin en parlak
dönemlerinden birinin yaşandığını söyledi.
Kahraman, bu iyi görünen tablonun bir başka yüzüne bakıldığında ise işsizlik
sorunu ve küçük esnafın yaşadıklarının görmezden gelinemeyecek bir durum olarak
sanayici ve iş adamlarının gözünden kaçmadığını kaydetti.
Küçük esnafın durumunun da gün geçtikçe kötüye gittiğine tanık olunduğunu
belirten Kahraman, AVM'lerin tüketim kolaylığı sunması nedeniyle küçük esnafa
olan ilginin her geçen gün azaldığını kaydetti.
Bakkal, kasap, manav, tuhafiyeci gibi kendini geliştiremeyen ve yenileyemeyen
mahalle esnafının yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını ifade eden
Kahraman, ''Aynı mahallede bulunan üç bakkalın ömrü bir süpermarketin o
mahalleye şube açmasıyla son buluyor. O üç bakkal sermaye ve tecrübesini
birleştirebilse süpermarkete mağlup olmayacak kendi marketlerini
oluşturabileceklerdir. Bu mantıktan hareketle küçük esnaf ya da küçük
işletmelerin şirket evliliğine yönelmesinin ülke ekonomisine canlılık getireceği
kanaatindeyiz'' dedi.
Ortadoğu'da yaşananlar
Ortadoğu'da yaşananlara kayıtsız kalınmaması gerektiğini, özellikle Mısır ve
Libya'da yaşanan gelişmelerin o ülkelerde ticari yatırımları bulunan Türk
işadamlarının belirsiz ve istikrarsız bir sürece girmesine neden olduğunu
vurgulayarak, bu belirsizlik ortamının Türkiye ekonomisine olumsuzluk olarak
geri döndüğünü söyledi.
Ortadoğu'daki bu belirsiz sürecin Türk yatırımcılarının yeni pazar
arayışlarına yönelmesine neden olacağını belirten Kahraman, şöyle devam etti:
''Her platformda halk iradesinin önemine vurgu yapan bizler, Ortadoğu
halklarının da özgürlük arayışlarına destek vermek durumundayız. İstikrar için
demokrasinin kaçınılmaz olduğunu düşünüyoruz. Bu manada karşıt görüşlerin de
şiddetten uzak bir şekilde ortaya konması doğru yolu bulmada tüm dünya
devletlerine yardımcı olacaktır. Unutulmamalıdır ki baskıcı yönetimler halka
rağmen iktidarda kalamazlar.''
''TOKİ'nin hem olumlu hem olumsuz etkileri oldu''
TOKİ'nin, getirdiği güzel olumlu işlerin yanında olumsuz etkilerinin de
görüldüğünü belirten Kahraman, şunları söyledi:
''TOKİ insanları yarıştırdı, ihale etti. İhaleyi alan firma, 'iş alacağım'
diye maliyetine yakın bir fiyatla aldı. 'Düzenim devam etsin' diye işi aldı.
Ufak tefek enflasyon ve malzeme hareketleri dolayısıyla fiyatlar arttı. Zarar
ettiğini görünce bu defa ufak esnafı, iş yaptığı adamları atlatmaya başladı.
2 yıl önce enteresan bir tablo söylediler. TOKİ'ye iş yapan
ara taşeronlardan yüzde 50'sine yakınının mevcut işin parasını sağlıklı
alamadığı söylendi. Bu nedenle batanlar oldu. TOKİ'nin ülke ekonomisine
getirdiği diğer bir olumsuzluk, birçok küçük ilde, kasabalarda yap-satçı
müteahhitler vardı. Bunların hemen hemen aradan çıkmasına, küçük esnafın bu
manadaki iş hacminin daralmasına sebep oldu.''
|