|
Ege bölgesindeki turizm sektörü temsilcileri, Marmaris ile
Datça Yarımadası arasındaki sayıları 200'ü bulan ve bölge halkı
tarafından ''mavi cennetler'' olarak tabir edilen koyların
kontrollü bir şekilde yapılaşmaya izin verilerek, turizme açılmasını istiyor.
Geçen yıl 5 yıldızlı Munamar Otel'in Katar Emiri Şeyh
Nasser Ahmed Ali A. Al Thani, Kumlubük mevkindeki 120
dönümlük turistik tesis izni bulunan arazinin ise Rus iş adamı Makhach
Omarov tarafından satın alınmasıyla yatırımcıların dikkatini çeken
Güney Ege'de, yeşil ve mavinin kucaklaştığı eşsiz güzellikteki koyların turizme
açılması tartışılmaya başlandı.
Son zamanlarda yabancı yatırımcıların Marmaris'e olan ilgisinin arttığına
dikkati çeken Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GETOB)
Başkanı İlhan Açıkgöz, Marmaris'in belli bölgelerinin turizme
açılması gerektiğini söyledi. Özellikle Datça Yarımadası'na doğru koyların
çevreyi koruyarak turizm amaçlı kullanıma açılmasının şart olduğunu savunan
Açıkgöz, ''Zengin toprakların fakir bekçileri olmamalıyız. Rekabet ettiğimiz
destinasyonların dışında Kuzey Afrika ve Mısır'da çok ciddi yatak arzları
oluştu. Bunlar çok ünlü uluslararası zincirlerin işlettiği yatak arzları.
Bölgemizin bu yerlerle rekabet edebilmesi için mutlaka yeni tesisler yapılmalı.
Uluslararası zincir otellerin sayısının artmalı'' dedi.
Açıkgöz, rekabet ettikleri destinasyonlar
arasından öne çıkabilmek için kitle turizminden çok butik olan yani yaşam stili
boyutunu öne çıkartan ürünlere ihtiyaç duyduklarını kaydetti. Marmaris'teki
tesislerin büyük kısmının şehir içinde bulunduğunu hatırlatan Açıkgöz, sözlerini
şöyle sürdürdü:
''Şehir ile resort kavramları
birleşmiş durumda. Bunun hem artıları hem de eksileri var. Otelinizin sokağından
çıktığınız anda şehrin içindesiniz. Eksi yanımız ise her halde dünyada çok az
yerde olan işyeri sayısındaki fazlalık. Binlerce taklit ürün satan mağaza var.
Yatak sayısının 3-4 katına sahip restoran sandalye arzı. Marmaris'in en büyük
sorunlarından bir diğeri ise 3-4 kardeşin 3-4 küçük otel sahibi olması. Bunların
birleştirilip doğru ürünler meydana getirilmeli. Çünkü rekabetçi piyasada ürün
yenilemesine gidilmesi gerekiyor. Mevcut ürünlerin bazılarının yenilenmeye
bazılarını ise tamamen değiştirilmeye ihtiyacı var.''
Açıkgöz, her şeye rağmen otelciler olarak 2011 turizm sezonuna umutla
baktıklarını kaydetti.
''İyi düşünmeli,
acele etmemeliyiz''
Datça Belediye
Başkanı Şener Tokcan ise koylara turistik tesis yapılması
kararı alınmadan önce yerel ve sivil inisiyatiflerin süreçte etkin bir şekilde
rol alması ve görüşlerine başvurulması gerektiğini söyledi. Marmaris ve Datça
arasında eşsiz güzellikteki koylara beton yığını şeklindeki 5 yıldızlı otellerin
yapılmasına kesinlikle karşı olduklarını anlatan Başkan Tokcan, ''Bazı
koylarımız var ki, buralara kesinlikle hiç bir şekilde dokunulmaması gerekiyor.
Turizme açılmaya uygun olan koylara ise günübirlik kullanılabilecek, halkın da
rahatlıkla istifade edebileceği, çevreyi kirletmeyecek ve koyun doğal
görüntüsünü bozmayacak tesisler yapılabilir'' dedi. Koylarla ilgili yapılaşma
konusunda her hangi bir karar almadan önce çok iyi düşünülmesi gerektiğini ifade
eden Tokcan, ''Bir defa yanlış yapılırsa İspanya örneğinde olduğu gibi geri
dönüş olmaz. Bu konuda aceleci olmamak lazım. Bu koylar yıllardır bizim, bundan
sonra da öyle olacak. Bir yere götüren yok'' diye konuştu.
Çevreciler karşı
çıkıyor
Marmaris Turizm ve Çevre
Gönüllüleri Grubu Başkanı Filiz Ersan ise ''cennetten bir
köşe'' olarak değerlendirdikleri koyların turizme açılmasına çevreciler olarak
karşı olduklarını söyledi. Ersan, şunları ifade etti:
''Turizmin bu güne kadar bölgemize çok önemli
katkılar yaptığını kabul ediyoruz. Ancak, biraz daha fazla para kazanmak için
eşsiz güzellikteki doğamızı feda edemeyiz. Koruma-kullanma dengesinden
bahsediliyor. Bu dengeyi kim gözetecek? İlçe yüz ölçümünün yarısından fazlası
için maden arama ruhsatı verilmesi, Marmaris Limanı'nın büyütülmesi girişimi
gibi olaylar bu konuda tedirgin olmamızı haklı çıkartıyor'' dedi. Filiz Ersan,
bu yönde bir karar alınması durumunda çevreciler olarak gerekli tepkiyi
vereceklerini sözlerine ekledi.
|
