Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Türk Şiirinin Çınarıydı

Türk şiirinin anıtlaşmış kalemi Fazıl Hüsnü Dağlarca, tedavi gördüğü Başkent Hastanesi İstanbul Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde dün akşam saatlerinde hayata gözlerini yumdu. 5 Temmuz tarihinde diyaliz sırasında fenalaşıp bilinci kapanan Dağlarca, 15 Nisan’da kalp ve böbrek yetmezliği teşhisiyle tedavi altına alınmıştı.

Milliyet Gazetesi
Türk Şiirinin Çınarıydı

/P>

‘Tek başına bir okul’

Büyülü dili ve simgesel anlatımı; imgenin sonsuz dünyasındaki uzun yolculuğunun ilk adımlarını bu iki kitapla attı. Eleştirmenlere göre 75 yıllık şiir serüveninde hiçbir kuşak ya da akıma öncülük etmedi Dağlarca, ne Hececiler’den oldu ne Garip Akımı’ndan ne de İkinci Yeni’den. Doğan Hızlan’ın deyişiyle “Tek başına bir okul”du o. Cemal Süreya “Dağlarca için en büyük tehlike, bir benzerinin ortaya çıkmasıdır” demişti. Ve hiçbir zaman da benzeri olmadı. Taklit edilemedi.

1968’de ABD’deki Uluslararası Şiir Forumu, her ülkenin ‘yaşayan en büyük şairi’ni seçti. Yarışmanın Türkiye jürisi oybirliğiyle Yaşayan En Büyük Türk şairi olarak Dağlarca’yı gösterdi. Ölümüne dek, tam 40 yıl bu sıfatla anıldı Dağlarca.

“İçinin hikayesi insanda akıyorsa şair olur” demişti. Onun şiirinde de odak noktası insandı, kullandığı dil, Türkçe ise ‘ses bayrağı’... Uzun şiir kariyerinde, odağını tarihten, coğrafyaya, savaşlardan, dünya meselelerine, yurt sevgisinden, baskılardan, özgürlüklere, doğadan, hayvanlara kadar çok farklı alanlardan imgelerle besledi; insanı didik didik etti. Şiirindeki içerik zenginliği göz kamaştırdı.  Dizelerine dökülen hümanist bakış, son şiirlerine dek varlığını sürdürdü.

140’ı aşkın kitaba imza atan Dağlarca’ya en çok sorulan sorulardan biri de “verimliliği”ydi. “Ben verimli değilim. Verimliliğin içindeyim. Şiir bir ağaçsa ben ağacın ta kendisiyim. Çıkan işler ise benim yapraklarımdır” diye yanıtladı soranları. Şiir yazmadığı her saniyeyi ise yaşanmamış saydı.

Şiirleri İngilizce, Fransızca, Almanca ve Rusça’nın yanı sıra birçok dile çevrilen Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın son kitabı “içeri sait faik” 2008’de yayımlandı.  YKY etiketiyle basılan kitaptaki bütün şiirler Türk öykücülüğünün büyük ismi Sait Faik’e dairdi.

Evi müze olacak

Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, “Evini vasiyeti gereği istediği gibi müze haline getireceğiz” dedi. Dağlarca, ölümünden sonra müze ve kafeterya olarak kullanılmasını istediği evinin adını da kendisi belirlemişti. Dağlarca “Burasının adının “Dağlarca’dan Gökyüzü” olarak konulmasını istiyorum. Buraya gelenler, benim Gökyüzüme baksınlar istiyorum” demişti. Dağlarca için pazartesi günü saat 11.00’de Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası’nda tören düzenlenecek. Dağlarca, Söğütlüçeşme Camii’nde öğle vakti kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verilecek.

TÜMÜNÜ GÖSTER HABERİN DEVAMI:   1  |   2  |   3
http://www.yapi.com.tr/haberler/turk-siirinin-cinariydi_64183.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!