Son yıllarda küresel ısınma, iklim
değişiklikleri ve kuraklık bilimsel düzeyde yapılan
bir tartışma olmaktan çıkıp günlük yaşamın her yerinde duyulur hale geldi.
İnsanlar zamansız yağışların, fırtınaların, sellerin, erken bastıran çöl
sıcaklarının nedenini merak ediyor. Bu soruların yanıtını arayan kuruluşların
başında ise İngiltere’deki iklim araştırmaları merkezi MET
Office geliyor. Burası İngiltere’nin Ulusal Meteoroloji Ofisi...
Savunma Bakanlığı’na bağlı çalışıyor.
MET Office’e bağlı Hadley İklim Tahminleri ve Araştırma
Merkezi’ndeki baş iklim danışmanlarından biri olan İtalyan asıllı üst
düzey bilim adamı Doktar Carlos Buontempo ise Türkiye ve
Ortadoğu iklimi üzerinde uzman... Doktor Buontempo, iklim değişiklikleri ve bu
değişikliklerin çevresel, sosyal, ekonomik, politik ve psikolojik etkileri
konusunda bilgi verdi.
Hem kuraklık, hem yağış
Bu yaz Türkiye’de çok yağmur yağdı. Bunun nedeni küresel ısınma
mı?
Bunun nedeni periyoduk hava değişimleri... İzlanda ile Azzura Adası
arasındaki hava basınçlarındaki değişim Güney Avrupa ve Akdeniz Bölgesi’nde
yağmurları beraberinde getiriyor. Benzer derecede bol yağışlı yazlar daha önce
de yaşandı.
İklim değişikliği Türkiye ve Akdeniz’i 50-100 yıl içinde nasıl
etkileyecek?
Bununla ilgili nokta atışı bir tahminde bulunmam çok zor. Ancak genel uzlaşma
ısının artacağı yönünde... Türkiye ve Akdeniz’de bunun küresel artışın da
üzerinde olması bekleniyor. (Bu yüzyılın sonuna kadar global ısı artışının 3
derece civarında olacağı tahmin ediliyor.) Ayrıca yağışta da azalma olacağını
düşünüyoruz. Ancak Karadeniz’de kışları yağmur daha da artacak. Büyük fırtına ve
seller yaşanacak.
Bunun su kaynakları açısından anlamı nedir?
Genel olarak suda azalma olacak. Deniz seviyesinin yükselmesi ve fırtınanın
etkisi ile özellikle kıyı bölgelerinde yer altı sularına tuzlu su karışacak, bu
da tarımı olumsuz etkileyecek. Verimli tarım alanlarının kıyılarda olması
durumun ciddiyetini daha da artıracak.
Enerji ve tarımda kriz
“2050’de Akdeniz Afrika gibi olacak” tespiti doğru mu?
Akdeniz’de sıcak ve kuraklığın artacak olması böyle yorumlanabilir. Daha
uzun, daha sıcak ve daha susuz yazlar geliyor... Ancak kışları yağmurun artacak
olması bu noktada Akdeniz’i Afrika’dan ayırıyor. Sahra çölünde hiç yağmur
yağmayacak ama Türkiye’de dağlık bölgelerde yağış görmeye devam edeceğiz.
Türkiye’deki iklim değişikliğinin ekonomiye etkisi ne
olacak?
İklim değişikliğinin Türkiye’de büyük etki yaratacağını düşünüyoruz.
Hidroelektrik sistemlerde ve tarımda sorunlar yaşanabilir. Turizm de olumsuz
etkilenebilir. Zira kimse ağustos ayının ortasında çöle gitmek istemez, değil
mi!
Türkiye’de hâlâ dört mevsimi yaşayabiliyoruz. Bu değişecek
mi?
Mevsimlerde şimdiden büyük değişiklik yaşandı. Gelecekte de 4 mevsim
yaşanacak. Ama bunlar çocukluğumuzdaki gibi olmayacak. Süreleri ve zamanlamaları
değişecek. İnsanlar buna adapte olabiliyor. Ancak hayvanlarda büyük sorun
yaşanacak.
İklim değişikliğinin olumsuz etkileri durdurulabilir mi?
Tabii ama hemen şimdi tedbir almaya başlamalıyız, hatta geç kalınmış
olabilir. Taşıt kullanımı, seyahatler, nakliyatlar mecburi ihtiyaçlar. Ama
bunlar havayı etkiliyor, karbondioksit üretiyor. Geçen asır boyunca hava
sıcaklığındaki artışın en önemli nedeninin karbondioksit ve diğer sera gazları
olduğunu biliyoruz. Çözüm bu gazların azaltılmasıdır. İklim sistemi yavaş yanıt
verir. Bugün tedbir almalıyız ki, bir sonraki nesil daha iyi iklim koşullarına
kavuşabilsin.
İklim değişikliğiyle bazı hayvan türlerinin yok olması olası
mı?
Kesinlikle! Biz şu anda iklim değişikliğinin hayvanlar alemi üzerindeki
etkisini inceliyoruz. Şu anda bile birçok hayvan türünü kaybetme tehlikesiyle
karşı karşıyayız. İklim değişikliğiyle pek çok hayvanın soyu tükenecek.
Ortadoğu’da durum kritik
Türkiye’nin çevresinde durum ne olacak?
Suudi Arabistan ve Arap yarımadasının güneyi yağmurda büyük bir artış
görecek. Ama Lübnan, Suriye, Irak, İran konusunda konsensüs bu bölgenin daha
kurak olacağı, yağmurların çok az olacağı yolunda. Hatta suyu tamamen kaybetme
gibi bir ihtimal bile var.
Değişim bölgedeki politikayı nasıl etkiler?
Susuzluğun çatışmaları tetikleyeceğini düşünüyoruz. Kilit noktada, yani Dicle
ve Frat’ta suyun azalması bütün Ortadoğu’yu etkiler. Ama iyi haberler de var.
Afrika’daki bir araştırma, suyun azalmasının ülkeler arası işbirliğini
artırdığını gösterdi. Kaynak azsa, anlaşmak zorunluluğu ortaya çıkıyor. Bunun
doğru olduğunu ummak istiyoruz.
Politikacıların nasıl önlem alması gerekir?
Bunu onlara sormalısınız. Ama bence mutlaka bilim adamlarına danışarak
hareket etmeliler. İki yıl önce “İklim değişikliğinden sorumlu değiliz”
diyorlardı, şimdi “İklim değişikliğine karşı nasıl önlem alabiliriz” diye
soruyorlar.
Türkiye’deki tutumla ilgili gözleminiz ne?
Türkiye önemli bir tarım ülkesi ve Akdeniz Bölgesi’nde yer alıyor. Yani iklim
değişikliğinden çok etkilenecek bir ülke. Hükümet iklim değişikliği meselesini
ciddi biçimde ele almalı.
İklim değişikliğiyle depremlerin bir bağlantısı olabileceğini
düşünüyor musunuz?
Hayır. Ama ikisinin arasında bir ilişki olup olmadığı araştırılıyor. Örneğin
buzulların erimesiyle toprağın ağırlığının değiştiği ve deprem sistemlerinin
etkilendiği tezleri inceleniyor.
Çalışmalarında başka ne tip gelişmeler var?
Bugüne kadar dünyada kaydedilmiş tüm verileri bir araya getirmek üzere bir
proje başlatıldı. Bu veritabanıyla gelecekle ilgili tahminlerimiz daha doğru
olacak. Her şeyi dijital ortama taşıyoruz.
Carlos Buontempo kimdir?
Hadley İklim Tahminleri ve Araştırmaları Merkezi’nin kıdemli
iklimbilimcilerinden biri olan Carlos Buontempo iklim modelleri üzerinde
çalışıyor. Uzaktan izleme ve uydular arasılığıyla alınan verileri değerlendirme
konusunda uzmanlığı olan Buontempo, özellikle Asya, Afrika ve Ortadoğu üzerinde
uzman. İngiltere Dışişleri Bakanlığı ve Fransa Dışişleri Bakanlığı’nda çeşitli
projelerde görev alan Buontempo, Birleşmiş Milletler için de iklim
değişikliğinin Nil Nehri üzerindeki etkisini araştırdı. Bilim adamı Hadley
Merkezi adına uluslararası şirketler için de hava tahminlerinde bulunuyor.
Doktor Buontempo, kişisel olarak iklimi korumak için yeteri kadar çaba
gösteremediği için vicdan azabı çektiğini söylüyor. Merkezde çalışan diğer
uzmanlar gibi o da uçak ya da otomobil yerine tren ve toplu taşıma ya da
bisiklet tercih ediyor. Birçok konferansa da o ülkeye uçmak yerine internet
üzerinden video konferans yaparak katılıyor.
İklim değişikliğine bireysel önlemler
Çevreyi korumak için otomobille ya da uçakla seyahat etmek arasında nasıl bir
fark var? Eğer arabayla tek kişi seyahat ediyorsanız, uçakla gitmeniz daha iyi.
Çünkü böylece daha az karbondioksit salınımı yapmış oluyorsunuz. Ama 4
kişiyseniz otomobil daha iyi. İngiltere-İspanya arası uçakla iki saat, oysa
otomobille gittiğinizde karbondioksitin yayılma süresi daha uzun oluyor. Ancak
iklim değişikliğine neden olan gazların ana kaynağı havacılık değil. Enerji
üretimi, kişisel temizlik maddeleri, tarımda kullanılan kaynaklar, kişisel
ulaşımin daha önemli bir etkisi var.
Felaket senaryosu
İklim değişikliği ile ilgili en kötü senaryoda daha yoğun fırtınalar, seller
ve daha yoğun kuraklıklar var. Örneğin İtalya, İspanya gibi ülkelerde gündüz
saatlerinde sokaklarda kimse yok. Öğlenleri el ayak çekiliyor. Hatırlarsanız
Fransa’da 2003 yılındaki sıcak dalgasında 30 bin kişi ölmüştü. Bunun daha da
vahim hale geldiğini düşünün. Akdeniz’de yeni hastalıklar ortaya çıkıyor.
Sıtma gibi hastalıklar geri geliyor ve yaygınlaşıyor. İnsan ve hayvanlarda yeni
bulaşıcı hastalıklar insan soyunu kırıyor.
MET Office nedir?
İngiltere’nin Ulusal Meteoloji Ofisi, The Met, Savunma Bakanlığı’na bağlı
olarak çalışıyor. 1854 yılında kurulan merkez bütün dünyaya ve havacılık
endüstrisine hava tahmin verileri ulaştırıyor. Merkezde uzmanlar vardiyalar
halinde 24 saat çalışıyor. Dev bilgisayar ve hava izleme sistemlerinin bulunduğu
merkez aynı zamanda çevre dostu. Bilgisayarlar ve diğer elektronik cihazların
yaydığı ısı bacalar aracılığıyla binanın ısıtılmasında kullanılıyor. Aynı
şekilde bölgeye düşen yağmurlar da dev kolektörlerde toplanıp, tuvaletlerin
sifon sistemlerine yönlendiriliyor.
|