Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

“Yalıtım Kredisinin En az 5 Yıl Sürdürülmesini Bekliyoruz”

Konutlarda Isı Yalıtım Kredi Paketi ile ilgili sorularımızı yanıtlayan İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, “Yalıtım kredisinin yılda 300 bin hane hedefiyle en az 5 yıl süreyle sürdürülmesini bekliyoruz. Açıklanan Yalıtım Kredisinin, yalıtım ihtiyacı olan bina stoğunun en az yüzde 25’ine dokunması gerektiğini düşünüyoruz.” dedi.

“Yalıtım Kredisinin En az 5 Yıl Sürdürülmesini Bekliyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daha önce açıkladığı konutlarda ısı yalıtımı kredisi 30 Haziran 2022 itibariyle devreye alındı. Konut başına 50 bin liraya kadar 60 ay vadeli ve 0,99 faiz oranlı finansman imkanı sağlan kredinin hayata geçirilmesinde kamuoyu oluşturmak ve bilinçlendirme çalışmalarının yanı sıra doğrudan katkı sağlayan İZODER’in Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu ile süreci konuştuk…

İZODER yıllardır ısı yalıtımı uygulamalarının teşviki için çaba harcıyor. “Konutlarda Isı Yalıtım Kredi Paketi" 30 Haziran itibariyle devreye alındı. İZODER bu projenin neresinde yer alıyor? Kamuoyu oluşturmak ve bilinçlendirme çalışmaları dışında bu projeye ne gibi katkılarınız oldu?

İZODER Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği, çağdaş yapı konseptinin vazgeçilmez unsuru olan yalıtım ile ilgili kamuoyunu bilinçlendirmek amacıyla 1993 yılında kurulmuştur. İZODER olarak kurulduğumuz günden bu yana toplumda yalıtım bilincinin yaygınlaşmasına yönelik iletişim faaliyetlerinde bulunuyoruz. Bu konuda İZODER olarak ilk önemli etkinliğimiz; Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı döneminde 1997 senesinin “Isı Yalıtım Yılı” olarak ilan edilmesi, Belediye ile birlikte tüm yıl boyunca yürütülen tanıtım ve eğitim çalışmalarının organize edilmesidir.

İZODER olarak bilinç oluşturma çalışmalarının yanı sıra kamu kurum ve kuruluşları ile iş birliği içinde ülkemizde ihtiyaç duyulan yalıtım ile ilgili standart ve yönetmeliklerin oluşturulmasında da aktif rol üstleniyoruz. Örneğin İstanbul’da Isı Yalıtım Yılı çerçevesinde yapılan eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarının bir neticesi olarak günümüzde de kullanılan TS 825 “Binalarda Isı Yalıtım Kuralları” standardının modern versiyonu İZODER’in iştiraki ile hazırlanmıştır. Bakanlığımız ile omuz omuza yürütülen çalışmaların neticesinde 14 Haziran 1999 tarihinde 23725 no’lu resmi gazetede yayınlanan TS 825 standardı, 08 Mayıs 2000 tarihinde “Binalarda Isı Yalıtımı Yönetmeliği”nin 24043 sayılı resmi gazetede yayımlanması ile 14 Haziran 2000 tarihinden itibaren uygulaması zorunlu standart haline gelmiştir.

Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği ile birlikte hayatımıza giren Enerji Kimlik Belgelerinin oluşturulduğu BEP-TR yazılımı, İZODER organizasyonunda Bakanlığımız yetkilileri, öğretim üyeleri ve sektör profesyonellerinin desteği ile 01 Ocak 2011 tarihinden önce tamamlanmış ve kullanıma sokulmuştur. Oluşturulan tüm kaynak kodlar ve oluşturulan dokümanlar 2011 yılının Kasım ayında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımıza teslim edilmiştir.

İZODER’in faaliyet alanı tabi ki sadece ısı yalıtımıyla sınırlı değil. Tüm branşlarımız ile ilgili Bakanlıklarımız ile uyumlu çalışmalarımız meyvelerini veriyor. 27.10.2017 tarih ve 30223 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan “Binalarda Su Yalıtım Yönetmeliği”, 31.05.2017 tarihinde yayımlanan Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik İZODER’in de katkıları ile Bakanlığımızca yayımlanan diğer önemli sektörümüz ile ilgili yönetmeliklerdir.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile 20.12.2017 tarihinde “Binalarda Yalıtım Uygulamaları ve İyi Uygulama Kurallarına İlişkin Farkındalığın Artırılması İş birliği Protokolü” imzalandık. Bu iş birliği protokolü kapsamında “Tüm Yönleriyle Yalıtım Seminerleri” başlığıyla üzerinde birlikte emek harcanan güncel yasal düzenlemeler hakkında eğitim ve tanıtım faaliyetleri yürüttük. Bakanlığımızın desteği, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri’nin iş birliği sayesinde bu başarılı seminer dizisi 14 ilde gerçekleştirildi. Bakanlık yetkililerinin mevzuatı, İZODER’in ise malzeme ve uygulamalar ile ilgili bilgileri verdiği “Tüm Yönleriyle Yalıtım Seminerleri”ne 37 faklı ilden kamu personeli katıldığı 3.678 kişiden katıldı.

Özetle kurulduğumuz günden bu yana 29 yıldır, ülkemize ve halkımıza ısı yalıtımı ve enerji verimliliği ile sağlanabilecek; enerjide dışa bağımlılığın azaltılması, hane halkının enerji faturasının düşürülmesi, daha temiz çevre, konforlu yaşam, güvenli yapılaşma gibi faydalarını her platformda elimizden gelen tüm imkanları seferber ederek aktarmaya çalıştık, çalışmaya da devam ediyoruz.

Türkiye olarak enerji ihtiyacımız her geçen gün artıyor ve enerjinin kabaca yüzde 70’ini ithal ediyoruz. Enerji tüketimimizin yüzde 32,7’lik en büyük payını konut ve hizmet sektörlerinden oluşan bina sektörü oluşturuyor. 2021 yılı enerji ithalatımız 50,7 milyar dolar olarak gerçekleşti. Öte yandan enerji kaynaklarına sahip olan ülkelerdeki politik istikrarsızlar, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş gibi nedenler hem enerji arzında problemlere hem de enerji maliyetlerinin artmasına neden olmaktadır. Enerji fiyatlarındaki bu artış, sadece 2022 yılı Ocak – Mart döneminde enerji ithalatının 25 milyar $ mertebelerine ulaşmasına neden olmuştur. 

Enerji fiyatlarındaki artışlar yalıtımsız binalarda yaşayan hane halkının yüksek faturalar ile karşılaşması sonucu doğurmaktadır.

Enerji ithalatına ayrılan onca kaynağa rağmen TÜİK tarafından 06 Mayıs 2022 tarihinde yayımlanan “Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması”na göre, konutlarda yalıtımsızlık dolayı ısınamama en çok karşılaşılan konut ve çevre problemi olarak öne çıkmaktadır. Raporda kurumsal olmayan nüfusun yüzde 34,3'ü konutunda yalıtımsızlık veya eksik yalıtımdan dolayı ısınamama sorunu, yüzde 33,9'u sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri vb. problemler ile karşı karşıya kalındığını ortaya koymaktadır.

Tüm raporlar, açıklamalar, istatistikler ve çalışmalar binalarda enerji verimliliğinin çok öncelikli ele alınması gereken bir konu olduğunu ortaya koymaktadır. Konutlarda kullanılan enerjinin yaklaşık yüzde 80’lik bir bölümü ısıtma ve soğutma amacıyla tüketiliyor. Dolayısıyla “ısı yalıtımı” sağladığı verimlilikle tüm gelişmiş ülkelerin sıklıkla ve öncelikli olarak başvurduğu bir tedbirdir. Yeni inşa edilecek tüm binaların çatı, duvar, döşemelerinde yapılacak ısı yalıtımı ve pencerelerde kaplamalı yalıtım camı üniteleri kullanarak ülkemizin toplam enerji faturasını yaklaşık yüzde 15, hane halkının yakıt giderlerini yüzde 50 azaltmak mümkün. Türkiye’de tüm binaların enerji verimli hale getirilmesiyle (En az C sınıfı binalar) her yıl 9-10 milyar dolar tasarruf elde edilebilir. İZODER olarak bu potansiyele dikkat çekmeye, verimliliğe yönelik farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz.

Ülkemizdeki ısı yalıtımıyla ilgili yasal düzenlemeler 14 Haziran 2000 tarihinden sonra yapılan binaları kapsamaktadır. 2000 yılında yapılan bina sayımına göre ülkemizde 16 milyonun üzerinde konut bulunmaktadır. Günümüzde hane sayısının 22 milyonun üzerindedir. Dolayısıyla mevzuatların yayımlandığı tarihten günümüze kadar yapılan tüm konutların tam anlamıyla mevzuat çerçevesinde yalıtıldığı varsayılsa dahi hala binalarımızın yaklaşık yüzde 80’ninin enerji verimliliği ile ilgili yasal düzenlemelerin kapsamının dışında olduğu ifade edilebilir. Dolayısıyla Türkiye’de enerji verimliliği ile ilgili olarak mevcut bina stoğunun iyileştirilmesi kritik öneme haiz olduğu ortaya çıkmaktadır.

Hayata geçirilecek kentsel dönüşüm uygulamaları ile verimsiz mevcut bina stoğunun, güncel mevzuatlara uygun olarak yeniden inşa edilmesi sağlanacağı için enerji verimliliği açısından önümüzde bulunan büyük bir fırsattır. Kentsel dönüşümle yeniden inşa edilmesi hedeflenen konut sayısı 6,7 milyondur. Öte yandan Kentsel dönüşüme tabi olmayan enerji verimliliği açısından kötü durumdaki konutların sayısının 5.6 milyon olduğu öngörülmektedir. Bu binaları kullanmak durumunda kalan tüketiciler, kendi finansman kaynakları ile binalarını yalıtmaya çalışmaktadır.

Enerji Verimliliği Derneği tarafından yapılan çalışmada ülkemizde enerji verimliliği bilinç endeksinin orta üst skalada olduğunu tespit edilmiştir. Konutlarda enerji verimliliğini arttırmak için yapılması düşünülen eylemler arasında “yalıtım” ile ilgili unsurlar öne çıkmasına rağmen; yalıtım ile ilgili uygulamalarda bilginin davranışa dönüş oranı ortalama yüzde 54,0 olarak tespit edilmiştir. “Yüksek maliyet” yalıtım yaptırmama nedenleri arasında ilk sırada yer almaktadır. Mevcut bina stoğunun ısı yalıtımıyla enerji verimli ve çevreye duyarlı, sağlıklı ve konforlu hale getirilebilmesinin önündeki en büyük engel tüketicilerin finansman imkanlarının kısıtlı olmasıdır.

Bu noktada İZODER olarak tüketicilerin yalıtım ile sağlayacakları enerji tasarrufu ile kredilerini ödeyebilecekleri düşük faizli, uygun vade seçenekleri sunan bir model oluşturarak, yasal olarak herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı mevcut bina stoğunun ısı yalıtımıyla enerji verimliliğinin arttırılması hedeflenmesi gerektiğini birçok ortamda dile getirdik. Yalıtım Kredisi bu çabalarımızın da katkısı ile hayata geçirildi.

Kredinin hazırlık aşamasında; Ulusal Enerji Verimliliği Finansman Mekanizması Önerisinin Geliştirilmesi Alt Çalışma Grubunda konuyla ilgili olarak sunumlar yaparak çözüm önerilerimizi ve oluşturulacak finansman mekanizmasına dair etki analizlerini aktardık. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı ile yaklaşık 2,5 yıl boyunca bu proje ile çalışmalar yürüttük. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığımız, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız ve Hazine ve Maliye Bakanlıklarımızın öncülüğünde bu çabaların karşılık bulması bizler için büyük bir gurur kaynağı oldu.  İZODER olarak mevcut binalarda yalıtım uygulamalarının yayınlaşması için uzun yıllardır ilgili kurumlarla üzerinde çalıştığımız “Yalıtım Kredisi” 05.06.2022 tarihinde yapılan kabine toplantısı sonrasında Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından duyuruldu.

Fiili olarak uzun zamandır ilgili bakanlıklarımıza ve kamu kurumlarımıza sektörümüzün görüş ve önerilerini aktararak, verilerden elde ettiğimiz analizlerimizi paylaşarak bu paketin şekillenmesine katkı sağlamış olsak da tabii ki sorumluluğumuz burada bitmedi. Doğru malzeme ile doğru uygulamaların yapılmasını sağlamak için gerekli teknik destek, denetim mekanizmaları ve bilirkişilik uygulamalarına ihtiyaç var. Bu zor ekonomik koşullarda halkımızın bin bir güçlükle ayırdığı bu bütçelerin ehil olmayan ellerde heba edilmesinin, halkımızın mağdur edilmesinin önüne geçilmesi için çalışmalar yapıyoruz. Bu konulardaki deneyimlerimizi sık sık Bakanlıklara aktarıyoruz.

Kampanyayı nasıl değerlendiriyorsunuz? İZODER’in ve dolayısıyla sektörün beklentilerini karşıladı mı? Bu kampanyanın yanı sıra farklı beklenti ve talepleriniz de var mı?

Isı yalıtımı ile ilgili mevzuatlar kapsamında olmayan yüzde 80’lik mevcut bina stokumuzun yalıtımla enerji verimli hale getirilmesi için finansal destek mekanizmalarının oluşturulmasında açıklanan Yalıtım kredisini, arzu ettiğimiz enerji verimliliği seferberliğinin ilk adımı olarak görüyor ve bu bakımdan memnuniyetle karşılıyoruz.

Bu kredi ile halkımız yüzde 0,99 faiz oranıyla 50 bin TL'ye kadar 60 ay vadeli olarak kredi kullanabilecek ve evlerini daha düşük faturalarla kışın ısıtabilecek ve yazın da serinletebilecek. Üstelik kredi taksitlerinin önemli bir kısmı doğalgaz ve elektrik faturalarında sağlanacak tasarrufla kendi kendini ödeyecek. Bugün İstanbul’daki ortalama bir apartmanda dış cephede ısı yalıtımı yapılmasının daire başına maliyeti 20.000 ila 25.000TL mertebelerinde. Vatandaşımızın 60 ay vadeyle yalıtım kredisi kullanması durumunda aylık taksit yaklaşık 550,00TL oluyor. Şu anki doğalgaz fiyatlarının önümüzdeki 5 yıl içerisinde hiç değişmediğini varsaysak dahi kredinin taksitinin yüzde 70’i yalıtımla üstelik sadece ısıtmadan sağlanan tasarrufla karşılanıyor. Önümüzdeki kış döneminde doğalgazın fiyatının artması bekleniyor. Doğalgazın fiyatının son 5 yılın ortalaması kadar artacağı varsayılırsa yapılan yalıtımla sağlanan tasarrufla vatandaşlarımız kredi taksitlerini ödemiş oluyor. Soğutma amaçlı tüketilen elektrik enerjisinden sağlanacak tasarrufu da eklediğimizde vatandaşlarımızın kredi taksitlerinin üstünde tasarrufları olacağı gözüküyor. Tüm sağladığı avantaj ve faydalar dikkate alınarak mevcut yalıtım kredisinin yılda 300 bin hane hedefiyle en az 5 yıl süreyle sürdürülmesini bekliyoruz. Açıklanan Yalıtım Kredisinin, yalıtım ihtiyacı olan bina stoğunun en az yüzde 25’ine dokunması gerektiğini düşünüyoruz.

Bunun yanı sıra BDDK, konut kredilerine sıfır veya ikinci el ayrımı getirerek enerji sınıflarına göre kredi limitlerini belirleyen düzenlemesini de hayata geçirdi. BDDK'nın bu isabetli kararı mevcut yapılarda enerji verimliliği yüksek, yalıtımlı evlerin tercih edilmesini sağlarken, ikinci el konutlarda da enerji verimliliğini yükseltmeye yönelik adımları hızlandıracaktır. Bu düzenleme enerji verimliliği konusundaki farkındalığı artıracaktır.

Türkiye'nin enerji faturasını düşürmek için tasarrufu teşvik edecek bir dizi tedbir kış ayları gelmeden süratle alınması gündemde. Hazine ve Maliye Bakanımız Sn. Nureddin Nebati'nin başkanlığında toplanan Fiyat İstikrarı Komitesi'nde Avrupa başta olmak üzere tüm dünyada enerji tasarrufuna yönelik önlemlerin en üst seviyede alındığı, Türkiye'de de enerji tüketim alışkanlıklarının bu istikamette yönlendirilmesi kararlılığına vurgu yapılması bu krediyi destekleyecektir.

Enerjinin kıymetinin arttığı bu dönemde enerji verimliliği konusunda hızla yol kat etmemiz ve kararlı adımlar gerekli. Ortak hedefimiz Türkiye’deki binaların daha az enerji harcayan çevre dostu bir yapıya kavuşması olmalı. Birçok gelişmiş ülkede binalar ısıtma ve soğutmaya yönelik birim metrekaredeki yıllık enerji tüketimi 30-50 kW olacak şekilde yalıtımlı olarak tasarlanıyor ve inşa ediliyor. Ülkemizde ise halen bina enerji tüketimi 120-150 kW (birim metrekare/yıl) seviyesinde. Özetle hala enerji israfımız gelişmiş ülkeler ile mukayese edildiğinde 3 ila 5 kat daha fazla.

Her fırsatta dile getirdiğimiz “Tek Yol U Dönüşü” kampanyamızla Türkiye’deki binaların daha az enerji harcayan çevre dostu bir yapıya kavuşması için çatı, duvar ve döşemelerimizdeki yalıtım kalınlıklarını artırarak ve kaplamalı yalıtım camı üniteleri kullanarak U değerlerimizin iyileştirilmesi gerektiğine dikkat çekiyoruz.

Bir an önce Enerji Verimliliği Strateji Belgesi’nde de tanımlandığı üzere enerji limitlerimiz ve U değerlerimizi gelişmiş ülkeler seviyesine getirilmeliyiz.

Artık bizim de Antalya ve İzmir gibi sıcak iklim bölgelerinde 6-8 cm, İstanbul gibi ılıman iklime sahip bölgelerde 9-10 cm, Ankara gibi soğuk olan yerlerde 10-12 cm ve Erzurum gibi çok soğuk olan yerlerde 14-15 cm kalınlıklarda yalıtım yapmamız gerekiyor. Benzer durum pencereler için de geçerli. Pencerelerde kaplamasız klasik camlar yerine ısı ve/veya güneş kontrol kaplamalı yalıtım camlarını kullanmalıyız. Yalıtım kalınlıklarının, enerji verimliliğine etkisi çok fazla olsa da kalınlık artışının veya kaplamalı cam tercih edilmesinin uygulama maliyetine olan etkisi oldukça azdır. Yani iskeleyi kurdurmuş, işçiyi iskeleye çıkarmış, yapıştırıcı, sıva, boya gibi malzemeleri almışken enerji verimliliğini sağlayacak yalıtım levhasını mümkün olduğunca kalın kullanmalıyız. Yalıtım Kredisi ile yalıtım yaptırmak isteyen vatandaşlarımıza bu hususları dikkate almaları çağrısında bulunuyoruz.

Bu noktada kamu otoritelerinden mevzuatları gelişmiş ülke seviyelerine getirmelerini, açıklanan yalıtım kredisini etkin bir şekilde en az 5 yıl sürdürmelerini beklerken, tüm vatandaşlarımızı mevzuatın ötesine geçmeye ve daha kalın yalıtım yapmaya davet ediyoruz.

Kampanya ile birlikte sektörde ne gibi gelişmelerin yaşanmasını bekliyorsunuz? Kampanyanın hem sektöre hem de ülke ekonomisine ne gibi katkıları olacak?

Yalıtım kredisinin, ısıtma ve soğutma amaçlı enerji faturası azalacak ve konforlu yaşam alanlarına sahip olacak hane halkının yanı sıra devlete ve sektöre de birçok faydalar sağlamasını bekliyoruz.  Açıklanan yüzde 0,99 faizli, 60’a kadar uzun vadede finansman çözümünün sunulacağı yalıtım kredisi ile her yıl 300 bin hanenin (daire) yalıtılması durumunda yapmış olduğumuz hesaplamalar 5 yıl sonunda toplam 4,8 milyar metreküp doğalgaz tasarruf edilmiş olacağını gösteriyor. Tasarruf edilen bu miktar 2020 yılında Konutlarda tüketilen toplam enerjinin yüzde 15,5’ine karşılık geliyor ve parasal karşılığı 26,5 milyar TL’yi aşıyor. 

YALITIM KREDİSİ sadece vatandaşa değil devlete de kazandıracak. Hatırlanacağı gibi Boru Hatları İle Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ), doğal gazın ithal bir enerji kaynağı olup, yüzde 99’dan fazlası yapılan uluslararası anlaşmalar çerçevesinde yurt dışı arz kaynaklarından temin edildiğini ve uluslararası enerji fiyatlarındaki fahiş artış nedeniyle 1 Nisan 2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere; elektrik üretimi için kullanılan doğal gazın satış fiyatında yüzde 44,30, Elektrik üretimi haricinde kullanılan doğal gazın satış fiyatında yüzde 50, konutlarda kullanılan doğal gazın satış fiyatında yüzde 35 oranında artış yapıldığını duyurmuştu. Ayrıca BOTAŞ bu artışa rağmen konutlarda kullanılan doğal gazın her bir metreküpüne Devletimiz tarafından yüzde 70 oranında destek verilmeye devam edileceğini belirtmişti. Bu yönüyle bakıldığında yalıtımla doğalgazdan sağlanan tasarrufla devletimiz de kazanacak.

Daha az enerji tüketimine bağlı olarak çevre de kazanacak. 5 yılın sonunda Sera gazı azaltımı 13,5 milyon ton CO2 mertebelerinde hesaplanıyor. Bu tasarruf; 124.000 adet ağaçtan oluşan 50.000 dönüm orman alanının 5 yıl boyunca yuttuğu CO2 miktarına eş değer. Yalıtım kredisiyle elde edilecek tüm kazanımlar üretim, uygulama, nakliye, satış, dağıtım vb. görevler yürüten yaklaşık yalıtım ekosistemindeki yaklaşık 50 bin kişi ile gerçekleştirilecek. Kullanılacak olan yalıtım malzemeleri, yalıtım camı üniteleri, yapıştırıcı, sıva, alçı levha gibi yardımcı malzemelerin tamamı Türkiye’de üretilmektedir. Bu kredi yerli sanayiye de hareket getirecek.

Türkiye ısı yalıtımı konusunda ne durumda? Genel bir değerlendirme yapabilir misiniz?

Ülkemizde yalıtım ile ilgili yasal düzenlemeler henüz AB ülkeleri seviyesinde değil. Isı yalıtımıyla ilgili mevzuatlar sadece kabaca yüzde 20’lik bina stoğuna hizmet ettiği gibi, yürürlükte olan mevzuatımız da gelişmiş ülkelerin oldukça gerisinde. Türkiye’de sadece ısıtma için harcanacak enerji miktarının sınırlandırılmasına dair düzenlemeler mevcut. Ülkemizde ısıtma kaynaklı enerji tüketiminin sınırlandırılması için 2008 yılında tanımladığımız enerji limitlerini kullanıyoruz. Biz 12 yıldır enerji verimliliği anlamında yerimizde sayarken AB ve gelişmiş ülkeler birçok adım attı. Önce 20/20/20 hedefleri çerçevesinde enerji verimliliğinde en az yüzde 20 iyileşme hedefini yerine getirdiler. 2030 yılı için yüzde 32,5’luk yeni hedef belirlediler. AB’de 2019 yılından bu yana yeni kamu binalarının tümü neredeyse sıfır enerjili olarak üretiliyor. 2020 yılının başından itibaren ise tüm yeni binalar neredeyse sıfır enerjili olarak yapılıyor.

Şimdi AB ile aradaki farkı kapatacak şekilde büyük ve kararlı adımlar atarak enerji verimliliği hedeflerimize ulaşmamızın zamanı. TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardının 2019 yılı içerisinde başlayan revizyon çalışmaları tamamlandığında dört mevsimi yaşayan ülkemizin soğuk bölgelerimizde ısıtma ihtiyacına, sıcak bölgelerinde ise soğutma ihtiyacına göre tasarım yapılmasına imkan sağlanacak. TS 825 standardının tamamlanması ile enerji verimliliği anlamında AB ile aramızdaki mesafeyi kapatacak esaslı adımları atarak cesur bir şekilde enerji limitlerimizi belirlememiz gerekiyor. Bu manada mevzuatlarımızın tanımladığı asgari kalınlıkların iyileştirilmesine ihtiyaç var. Böylece konutlarımızın enerji verimliliğini yükseltirken, yatırım anlamında da kredibilitesini ve enerji sınıfını da artırmış oluruz. Konutta yapılabilecek en doğru yatırım şu an yalıtım olarak görünüyor. Bu düzenlemelerle ülkemizdeki nitelikli konutların sayısı da artacaktır.

Türkiye’de, verimsiz mevcut bina stoğumuzun yalıtımla enerji verimli ve çevre dostu yapılara dönüştürülebilmesi için önümüzde ‘kentsel dönüşüm’ gibi çok önemli bir fırsat var. Ulusal Kentsel Dönüşüm eylem planı uyarınca 6,7 milyon hanenin kentsel dönüşüme tabi olacağını ve bu binaların 50-80 yıl boyunca kullanacağını düşündüğümüzde enerji verimliliği ile ilgili mevzuatlarımızı bir an önce gelişmiş ülkeler seviyesine getirmemizin ne denli önemli olduğu ortaya çıkmaktadır.

İZODER bu kampanya ile birlikte halkı bilinçlendirmeye yönelik çalışmalarını artıracak mı? Kampanya ile eşzamanlı olarak yapacağınız çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz?

Bayram öncesinde İZODER olarak yalıtım kredisinin çıkarılmasında göstermiş olduğu liderlikten dolayı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Sn. Fatih Dönmez'i ziyaret ederek teşekkürlerimizi sunduk. Önümüzdeki günlerde Bakanlık ile birlikte bu kampanyayla ilgili film, kamu spotu, eğitim gibi konularda gerçekleştirilecek çalışmalara destek olacağız. Ayrıca İZODER olarak da Yalıtım Kredisinin sektöre duyurulması, hane halkının doğru malzeme ve uygulama ve uygulamacılara erişebilmesi için bir iletişim hamlesinin içerisine gireceğiz. Kurumsal web sayfamızın yanı sıra süreli yayınımız İZODERGİ, sosyal medya hesaplarımız ve danışma hatlarımız ile vatandaşlarımızı doğru yönlendirme ve bilgilendirmeyi, hatta bir adım öteye geçerek proje kontrolü hizmeti sunmayı hedefliyoruz.

http://www.yapi.com.tr/haberler/yalitim-kredisinin-en-az-5-yil-surdurulmesini-bekliyoruz_191556.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!