|
BR> ‘Gülen cemaatine geçecek’ Belediye
başkanı, aynı gün iskân ruhsatlarını imzalayarak törene geliyor. Şirket,
bunları kiralıyor ve geçen yıl 1.6 trilyon gelir elde ediyor. O arada Yapı
Endüstri, TOKİ’nin Bahçeşehir’de yaptıracağı 1000 konutluk ihaleye giriyor. Ve
henüz tamamlanmayan işler ve 255 milyar YTL dolayında alacak nedeniyle tapusunu
alamadığı Bodrum’daki arsa karşılığında Asya Bank’tan kullanacağı kredi için
Ak-Tur AŞ yönetiminden 16 trilyon dolayında ‘teminat mektubu’ alıyor. Ak-Tur
AŞ’ye göre ve mahkeme kayıtlarında bu rakam 14 trilyon YTL.
Ayrıca
‘yapsat’ olarak müteahhide geçen konutlar için de Akbank’tan 5 trilyon krediye
destek sağlanıyor. Böylece 21 trilyon gibi bir risk ortaya çıkıyor.
Bodrum’daki müteahhit, TOKİ’nin Bahçeşehir konutlarında yükümlülüğünü yerine
getirmeyince Asya Bank, 14 trilyonluk teminat nedeniyle Ak-Tur AŞ’nin
taşınmazlarına ‘ihtiyati haciz’ koyduruyor. Haber, Gökova’yı bir çırpıda aşıp
Datça’ya ulaşıyor ve senaryolar plajda uçuşuyor; Aktur’un cemaat sermayesine
borçlanma nedeniyle Fethullah Gülen’in eline geçeceğine dek her türlü şey
konuşuluyor.
Yönetimin savunması Ak-Tur’da yönetim, elindeki arsayı
müteahhide devretmek yerine, 14 trilyonluk teminatı imzalamak ve büyük bir risk
oluşturmakla suçlanıyor. Yönetimin istifası isteniyor. Ak-Tur AŞ Başkanı Nabi
Çakır ve Başkan Yardımcısı Fuat Şahin’e suçlamalarla ilgili sorular yönelttik.
İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi’nin, 18 Temmuz 2008’de, şirket varlıkları
üzerindeki haciz takibinin ‘geçici olarak durdurulması’ kararını verdiğini
söylediler. Ayrıca bankanın, Ak-Tur’un müteahhitten alacaklarının
rehinle-ipotekle garanti altında olduğu bilgisini mahkemeden saklayarak yargıyı
yanıltma yoluna gittiğini, bu durumu 18.9.2008’e gün verilen mahkemeye sunmaya
hazırlanırken, bankanın ‘uzlaşma’ çağrısı üzerine tapu devriyle sorunu tümden
çözeceklerini açıkladılar.
Nabi Çakır ve Fuat Şahin şöyle
konuştular: “Yaşlı insanların kapılarını çalıp evlerinizi
ellerinden alacaklar, yetmeyecek, üstüne de 5-10 milyar vereceksiniz diye
aldatıyorlar. Böyle bir şey yok. Ak-Tur AŞ bu durumdan sıfır zararla çıkacak.
Yönetim olarak biz bir tercihte bulunduk, arsa tapusunu apartlar bitince
müteahhide verebilirdik ama o zaman da alacağımızı tahsis edemezdik. Müteahhidi
bekleseydik bu defa belediyeden iskân alamayacaktık ve apartları kiraya
veremeyecektik. Oysa iki yılda 3-4 trilyon gelir sağladık. Bodrum’da
yarattığımız değer 50 trilyonu aşıyor. Akçalı konularda her türlü hesabı vermeye
hazırız.”
Ancak yönetimin bu savunusuna karşılık, toplamı 1 trilyonu
geçmeyen müteahhit alacakları karşılığında 14 trilyonluk teminatın niye
verildiği ve Ak-Tur’un bankalar karşısında ‘çıkarı olmayan’ bir konuda niye güç
duruma düşürüldüğü konusunda yanıtlar ‘tatmin edici’ bulunmadığı için yönetimi
değiştirmeye dönük bir girişimler de sürdürülüyor. 21 trilyonluk kavga ağustos
sonundaki Datça-Aktur genel kurulunun sonucu açısından da belirleyici
olacak.
|