Foto: Özgür Ayaydın (AA)
Daha birkaç yıl öncesine kadar Irak'taki savaş ve ardından yaşanan güvenlik
sıkıntısı nedeniyle sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki bazı
girişimcilerin ''yaşam tehlikesi'' dahil büyük riskleri göze alarak bu ülkeyle
küçük çapta yaptığı ticaret, sona eren savaşın ardından her geçen gün büyüyor.
Irak ile 2003 yılında 940 milyon dolar olan dış ticaret hacmimiz 2009 yılında 6
milyar dolar seviyesini aşarken, bu performans Irak'ın, Türkiye'nin en fazla
ihracat yaptığı ülkeler arasında beşinci sıraya yükselmesini sağladı.
Yabancı şirketlerin büyük çoğunluğu Irak
pazarına daha güvenli olduğu için kuzeydeki Erbil kentinde açtıkları
temsilcilikler üzerinden ulaşırken, Irak kuzeyindeki 1000'i aşkın yabancı
şirketin yarısından fazlasını Türk şirketleri oluşturuyor. Burada inşaat başta
olmak üzere 600'ü aşkın Türk firması faaliyet gösterirken, Irak'ın kuzeyine
giderek burada iş yeri açan veya buradaki şirketlerinde çalışan Türklerin
sayısının 15 bini aştığı belirtildi. Buraya firmaların ürünlerini taşıyan
kamyoncular ile bu sayının 20 bine ulaştığı kaydedildi.
Türk firmalarının şubelerinin sayısındaki
artışın yanı sıra, yörede satışa sunulan ürünlerin yaklaşık yüzde 70'ini Türk
malları oluşturuyor. Mendilden, diş macununa kadar binlerce Türk ürünü kuzey
Irak'taki iş yerlerinde satışa sunulurken, ürünlerin kalitesinin yüksekliği
nedeniyle Iraklılar bu ürünlere büyük ilgi gösteriyor. Türk ürünlerini
''orijinal'' olarak nitelendiren Iraklılar, zorunlu kalmadıkça Türk ürünleri
dışındaki malları satın almıyor. İş
adamları akın ediyor Makyol-Cengiz
İnşaat firmaları tarafından yapılan Erbil Uluslararası Havalimanının mart ayında
hizmete girmesinin ardından Atlas Jet her gün İstanbul-Erbil ve
İstanbul-Süleymaniye uçak seferleri düzenlemesiyle Irak'ın kuzeyine ulaşım kolay
hale geldi. Bu sayede sadece 2010 yılı içinde aralarında Trakya Aktif Genç
İşadamları Derneği (TAGİD), Boğaziçi İşadamları Derneği, Adana İşadamları
Derneği, Laleli Sanayici ve İşadamları Derneği (LASİAD), Birleşmiş Markalar
Derneği, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO), Van Erciş Sanayici ve
İşadamları Derneği (ERSİAD), Nevşehir Genç Sanayici ve İşadamları Derneği
(GESİAD), Eskişehir Ticaret Odası (ETO) ile Ege ve Batı Akdeniz Sanayici ve
İşadamları Derneği (SİDER) heyetleri Irak'ın kuzeyine giderek, Dohuk, Erbil,
Süleymaniye ile Musul'da iş adamları ve yetkililerle görüşmelerde bulunup,
buradaki yatırım imkanlarını yerinde gördü. Bunun yanı sıra çok binlerce Türk
girişimci de bireysel olarak Irak'ın kuzeyine gelip çeşitli inceleme ve
temaslarda bulunuyor. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) bölgesel
yönetimin lideri Mesud Barzani'nin daveti üzerine 14 Ekim 2010 tarihinde
gerçekleştirmeyi planladığı Erbil ziyareti Mesud Barzani'nin programındaki bir
değişiklik nedeniyle ertelenirken, bu ziyaretin Devlet Bakanı Zafer Çağlayan'ın
da katılımıyla gelecek ay yapılacağı öğrenildi.
3 banka şube açacak Erbil
ve Süleymaniye'de her yıl düzenlenen ticaret fuarlarına Türkiye'den onlarca
firma katılırken, Diyarbakır ve Gaziantep'te düzenlenen fuarlara ise Irak'ın
kuzeyinden yüzlerce kişi katılıyor. Türkiye, büyük ticari potansiyel ve yoğun
talep dolayısıyla kısa bir süre önce Basra ve Musul'un yanı sıra Erbil'de
Irak'taki üçüncü başkonsolosluğu açarken, burada her gün 200 Irak vatandaşına
ücretsiz vize veriyor. Gelişmeler üzerine Türk Hava Yolları (THY), Irak'ın
başkenti Bağdat'ın ardından Erbil ve Basra'ya uçak seferlerinin düzenlenmesi
için girişimde bulunurken, Erbil'in Ankava semtinde büro açtı. İşlemlerinin
tamamlanmasının ardından THY'nin 2011 yılı içinde Erbil'e uçak seferleri
başlatacağı belirtildi. Aralarında Ziraat, İş ve Vakıfbank'ın da bulunduğu çok
sayıda Türk Bankası Erbil kentinde şube açmak için karar alırken, bu banka
şubelerinin iki ülke arasındaki ticaret yapan firma ve girişimcilerin büyük
kolaylık sağlayacak. İbrahim Tatlıses'in de
aralarında bulunduğu çok sayıda Türk müteahhidi, Erbil, Süleymaniye ve Dohuk
başta olmak üzere çeşitli yerleşim birimlerinde binlerce konut yapıyor. Bölgede
piyango ihalesini kazanan İbrahim Tatlıses'in resimleri Dohuk, Erbil,
Süleymaniye ve Zaho'nun en yoğun caddelerinde yer alıyor. Türk dizilerini
izleyen bölgedeki Iraklılar, Türkiye'nin bölgesel yönetim ve Irak Hükümeti ile
olan ilişkilerini olumlu sürmesini istiyor. Yaklaşık 20 yıldır Irak'ın kuzeyinde
faaliyet Işık okullarının anaokuldan liseye kadar 19 ayrı şubesi bulunurken, bu
okullarda toplam 5 bin 500 öğrenci Kürtçe ve İngilizce ile Türkçe de eğitim
alıyor. Yaklaşık 10 gün önce de Erbil'de yapımı planlanan Işık Üniversitesinin
temeli atıldı.
''Türkiye
ve Türkler model'' Erbil'deki en büyük
alış veriş merkezi olan Majidi Mall'ın Koordinatörü Barış Küçük, yaklaşık 3 yıl
önce bir firmanın satış temsilcisi olarak Kuzey Irak'a geldiğini belirterek,
daha sonra Hawra Grubun teklifi üzerine yeni işine başladığını söyledi. Aslen
Samsunlu olduğunu Erbil'de kaldığı süre içinde Kürtçe öğrendiğini anlatan Küçük,
yöredeki Kürtlerin Türkiye ve Türkiyelilere büyük sempati duyduğunu bildirdi.
Yaklaşık 100 milyon dolar tutarındaki Majidi Mall'da aralarında İpekyol, Sarar,
Collezione ve Vakko'nun da bulunduğu çok sayıda firmanın şubesinin yer aldığını
bildiren Küçük, AVM'deki 70 işyerinin yüzde 60'ında Türk ürünleri satıldığını
vurguladı. Küçük, Iraklıların yaklaşık 20 yıl süresince yaşanan savaş ortamı
nedeniyle büyük sıkıntı çektiğini ve bunun sonucunda yoksullaştığını kaydederek,
şöyle konuştu:
''Savaşın ardından burası zenginleşmeye başladı ve bunun
sonucunda ticari hareketlilik oluştu. Bölgedeki Türkmenler zaten Türkçe
konuşuyor. Kürtler ise başta Türk televizyon kanallarındaki dizileri izleyerek
Türkçe öğreniyor. Ticari ilişkiler ve buraya iş için gelen binlerce Türk
sayesinde Kürtlerin büyük kısmı az da olsa Türkçe öğreniyor. Bölge insanı,
Türkiye'yi model ülke olarak görüyor. Türk ürünleri en çok tercih ettikleri
ürünlerdir. Türk malını orijinal olarak nitelendiriyorlar. Türk malı yoksa başka
ülkelere ait malları satın alıyorlar. Türkler
buradaki ticari hayatın dışında da bu insanlara katkı sunuyor. Türkler,
ticaretin yanı sıra Iraklıların kültür ve sosyal değişimine de büyük katkı
sunuyor. Lahmacun, pizza, hamburger ve döner Türkler tarafından Irak pazarına
getirildi. Giyim ürünlerinin tamamı Türk ürünlerinden oluşuyor. Türkiye ve
Türkler onlar için model. Mesela ben ilk pembe renk kazak giydiğimde insanlar
garipsiyordu. Şimdi ise gençler de aynı renk kazak giyiyor. Modayı Türk
firmaları sayesinde takip ediyorlar. Türklere çok büyük güvenleri var.''
''15 milyar doları aşar''
Doğu ve Güneydoğu Sanayici ve İş
Adamları Federasyonu (DOGÜNSİFED) Başkanı Tarkan Kadıoğlu ise yaklaşık 10 yıl
önce Türkiye ile Irak arasındaki ticaret hacminin çok düşük olduğu dönemde, bu
rakamın 5 milyar dolara ulaşacağını dile getirdiklerinde çoğu kişinin o tarihte
kendilerine inanmadığını söyledi. Şimdi ise ticaret hacminin 6 milyar doları
aştığını, bundaki en önemli unsurun son 2 yılda olumlu hale gelen siyasi tavrın
olduğunu bildiren Kadıoğlu, hükümetin Irak ile ilişkilerin gelişmesine büyük
katkı sunduğunu anlattı. Kadıoğlu, Çin'den, Amerika'dan, Hindistan'dan,
Fransa'dan İran'dan ve bazı Arap ülkelerinden gelen çok sayıda firmanın Irak'ın
kuzeyinde iş yaptığını dile getirerek, şöyle konuştu:
''Ancak bu
ülkelerin hiç biri Türkiye ile yarışamaz. Çünkü Türkiye ile Irak arasında
coğrafi yakınlığın ötesinde akrabalık ilişkisi var. Benzer kültür ve yüzyıllara
dayanan iletişim söz konusudur. Bu özellikler Türkiye'ye büyük avantaj sağlıyor.
Irak, işadamları için çok büyük fırsat sağlıyor. Yıllardır orada büyük inşaatlar
yapan arkadaşlarımız var, bu arkadaşlarımız çok büyük başarılara imza attılar.
Verginin olmaması büyük avantaj sunuyor. Türk işadamları orada her türlü ürünü
satabilir. Daha önce Irak'ın kuzeyiyle ticaretimiz sıkıntılı şekilde
yapılıyordu. Çünkü bankacılık sistemi yoktu. Türk banklarının şubeleri
bulunmuyordu. Çantayla para götürülüp getiriliyordu. Ama artık bazı özel Türk
bankaları Erbil'de şube açtı. Ziraat, İş ve Vakıfbank şube açıyor. Bunlar çok
olumlu gelişmeler. Irak'taki durum her geçen gün daha iyi hale geliyor.
Irak'taki zenginleşme ticaret hacmimizin daha da büyümesini sağlayacak. Şartlar
biraz daha olgunlaşsın ticaret hacimi 15 milyar doları aşar. Bunun için
öncelikle Habur Sınır Kapısının kapasitesini geliştirilmesi lazım. Orada
özellikle küçük ticaret için günlük giriş ve çıkışlar yoğunluğa neden oluyor.
Bunun için orada ikinci bir sınır kapısına ihtiyaç var. Sınır kapısında ikinci
bir köprünün yapılmasının planlandığına ilişkin bilgiler var. Bu gerçekleşirse
ihracatımız kısa sürede 2 katına çıkar.''
Irak'ın kuzeyi Türkiye'yi
Avrupa'ya açılan kapı olarak gördüğünü bildiren Kadıoğlu, ''Irak'ın kuzeyi de
aynı zamanda bizim Irak'ın geneline ve Ortadoğu'ya açılan kapımızdır''
dedi.
|