Başkentteki 7 kentsel dönüşüm alanından biri olan
Mehmet Akif Ersoy Mahallesi’nde yaşayan yurttaşlar ile
Yenimahalle Belediyesi arasındaki anlaşmazlık sürüyor.
Mahalleliler kabul edilebilir şartlarda sözleşme talep ederken, Başkan
Fethi Yaşar, yaklaşık 300 yurttaşın belediye yönetimi ile
anlaştığını, anlaşmaya varılmayan evleri yıkmadıklarını söylüyor ve “Herhangi
bir rant peşinde değiliz” diyor.
Yenimahalle ilçesinde bulunan Mehmet Akif Ersoy Mahallesi, AKP’li Belediye
Başkanı Ahmet Duyar döneminde Yenimahalle Belediye
Meclisi kararıyla kentsel dönüşüm projesi içine alındı. Mahalledeki
yaklaşık 700 hak sahibi, belediye meclisi kararına göre hazırlanan sözleşmeyi
imzaladı. Ancak yurttaşlar sözleşmenin çıkarlarıyla bağdaşmadığını, belediye
yönetiminin hiçbir şey vermeyip çok şey aldığı bir sözleşme imzalattığını
belirterek fesih yoluna gidilmesini istediler.
Yerel seçimlerde mahalleli, AKP’li belediye yönetimini, başlattığı proje ve
imzalattığı sözleşme nedeniyle, kendi ifadeleriyle “sandığa gömerek” oylarını,
propaganda döneminde kentsel dönüşüm projesini sonlandıracağını söyleyen CHP’li
Fethi Yaşar başkanlığındaki yönetim kadrosuna verdiler. Ahmet Duyar döneminde
sözleşmeyi imzalayan yurttaşların bir kısmı sözleşmenin feshedilmesi için Yaşar
yönetimine dilekçe verdi. Başvurulardan bazıları kabul edildi ve sözleşmeleri
feshedildi. Ardından yıkım ekipleri çevik kuvvet eşliğinde Mehmet Akif Ersoy
Mahallesi’ndeki birçok evi yıktı. Çıkan arbedede yaralananlar oldu, hatta
iddiaya göre, kendi evinin yıkılmasını engellemek için çatıya çıkan bir genç,
zabıta memurları tarafından aşağıya itilerek hastanelik oldu. Şimdi mahalleli
bir sonraki yıkımın ne zaman olacağını bilmediğinden korku içinde bekliyor. Yine
iddiaya göre zabıta kıyafetli birileri “2-3 güne yine geleceğiz, evlerinizi
boşaltın” sözleriyle tehdit ediyor. Yurttaş, sorunun çözülmesi için daha iyi
şartlarda hazırlanmış, kendilerinin de taraf olduğu, maddeleri üzerinde söz
sahibi olabilecekleri bir sözleşme istiyor.
‘Anlaşma yolu esas’
AKP’li Ahmet Duyar yönetimindeki Yenimahalle Belediyesi, Belediye Meclisi
kararıyla Mehmet Akif Ersoy Mahallesi’ni 2008 yılında kentsel dönüşüm alanı ilan
etti ve bu karar gereğince, hak sahibi ve belediye arasında imzalanacak bir
sözleşme hazırladı. Yurttaşlar, bu sözleşmenin “Gece karanlığında yapılan
operasyon ve baskılarla imzalatıldığını” savundu. Belediyelere yetki veren
yasanın 73. maddesinin “Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında bulunan
yapıların boşaltılması, yıkımı ve kamulaştırılmasında anlaşma yolu esastır”
düzenlemesine sahip olduğunu anımsatan yurttaşlar kendileriyle belediye
arasındaki anlaşmanın gönüllü yapılmadığını belirtti.
Yurttaşlar, belediyenin kendini bağlayıcı hiçbir maddeye sözleşmede yer
vermediğini, sorumluluk almadığını ileri sürdü. Mahalleli, sözleşmenin, kentsel
dönüşüm projesi kapsamında üretilen konutların hak sahiplerine ne zaman
verileceği, bu evlerin nerede olacağı, evlerin kalitesi, büyüklüğü ve proje
bitimine kadar verilecek kira yardımı, enkaz bedeli gibi konulara değinmediğini
belirttiler. Mahalle sakinleri, imzadan sonraki 30 gün içinde evlerini terk
etmelerinin istendiğini söylediler. “2008 Şubat ayından bu yana proje alanında
çakılmış tek bir çivi yok” diyen yurttaşlar, yıllarca kira ödemek zorunda
kalabileceklerini, sözleşmede kira yardımının miktarı ve yıllık artış oranları
konusunda belediyeyi bağlayıcı hiçbir hükmün yer almadığını belirttiler.
‘Karşınızda koskoca belediye var!’
Mehmet Akif Ersoy Mahallesi’nde yaşayan yurttaşlar, tüm bu gerekçelerle
kentsel dönüşüm projesine ve imzalatılan sözleşmeye karşı çıkmak için Barınma
Hakkı Bürosu kurdular. Büro çatısı altında örgütlenen yurttaşlar, yerel
seçimlerde kendilerine “Kentsel dönüşüm projesini durduracağı, hak sahiplerine
müstakil tapu vereceği” yönünde vaatler veren CHP’li Fethi Yaşar’a oy verdiler.
Öyle ki Yaşar, bu yönde vaatlerinin bulunduğu bir seçim broşürünü imzalamıştı,
mahalleliler de broşürün altına “1 Mart 2009 Pazar günü” notunu düşmüşlerdi.
Fethi Yaşar ve kadrosu yönetime gelince, Duyar döneminde hazırlanan sözleşmeyi
imzalayan birçok mahalleli sözleşme fesih dilekçesi hazırladı ve belediye
yönetimine sundu. Sundukları dilekçeyle yurttaşlar, “Sözleşmenin kuruluş
aşamasında görevliler tarafından, ‘sözleşmeyi imzalamamız gerektiği, aksi
takdirde var olan evimizin de elimizden alınacağı ve hiçbir hak iddia
edemeyeceğimiz’ belirtildi. Hatta ‘Karşınızda koskoca belediye var, onunla mı
uğraşacaksınız, evleriniz iki yılda teslim edeceğiz’ denilerek sözleşme yapmaya
yönlendirildim. Görevlilerin hilesi ile sözleşme yapıldığını öğrendim. Bu durum
yapılan sözleşmeyi hukuka aykırı kılmaktadır” dedi.
Yalnızca 3 kişiye fesih
Sunulan dilekçe, Yenimahalle Belediye Başkan Yardımcısı Şenol Balaban imzalı
bir yazıyla feshedildi. Fesih örneğinde “Sözleşme talebiniz üzerine feshedilmiş
olup, gecekondunuzun yerine karşılık belediyemizin uygun gördüğü başka bir
bölgeden işlem yapılacağını ve gecekondunun enkaz bedeli ödenerek proje dışı
bırakılacağınız” ifadeleri yer aldı. Sözleşme fesih dilekçesini yaklaşık 300
yurttaş verdi ancak Barınma Hakkı Bürosu sorumlusu Mahmut Aydoğan’ın verdiği
bilgilere göre yalnızca 3 kişinin sözleşmesi feshedildi.
‘Evimi boşaltacağımı kabul ederim’
Bu arada Belediye, Başkan Fethi Yaşar adına Başkan Yardımcısı Erhan Aras
imzalı bir taahhütname imzalatmaya başladı. Taahhütnamede, “Gecekondunuzun
hiçbir şartta, ihtara ve ihbara gerek kalmaksızın, tahliye edeceğimi,
boşaltacağımı ve elektrik, su, doğalgaz ve vergi borçları ödenmiş ve abonelikler
iptal edilmiş olarak Yenimahalle Belediye Başkanlığı’na teslim edeceğimi kabul
ve taahhüt ederim” ifadesi yer aldı. İlgili belgenin belediyenin taahhüdü
kısmının ilk maddesinde “Müteahhitle sözleşme imzalandığı tarihten itibaren
konut teslim tarihine kadar müteahhit tarafından kira yardımı olarak aylık 200
TL verilecek” ifadesi yer alıyor. Ancak Barınma Hakkı Büro sorumlusu Aydoğan, bu
hükme göre evlerin yıkım tarihi ile müteahhit ile belediye arasında imzalanacak
sözleşmenin imzalanacağı tarih arasında geçecek süreçte yurttaşın hem evsiz
kalacağı hem de herhangi bir kira yardımı alamayacağını belirtti.
‘Çapulcu, pazarcı, zabıta’
Aydoğan, yıkım ekiplerinin çevik kuvvetle birlikte geldiğini ancak yaklaşık
500 kişilik bir zabıta ekibinin de hazır bulunduğunu söyledi. Aydoğan “Ben
meyve-sebze işiyle uğraşıyorum. O gün yıkım için gelen zabıtalar arasında,
pazarcı, çapulcular vardı. Hepsi de genç kuvvetli insanlardı. Belediye, bu
insanları önceden sözleşmeli zabıta olarak aldı; bizim üzerimize saldı”
iddiasında bulundu.
‘İmzalanan sözleşmeyi değiştiremeyiz’
Yenimahalle Belediye BaşkanıYaşar tüm bu iddialara Cumhuriyet Ankara’yla
yanıt verdi. Yaşar, Ahmet Duyar döneminde yaklaşık 900 hak sahibinin belediye
ile anlaşma imzaladığını söyledi. “Yerel seçimler öncesinde bu anlaşmalar
yapılırken biz onlara ‘bu imzaları atmayın’ dedik. Ama attılar” diyen Yaşar,
“Bizim Ahmet Duyar döneminde imzalanan sözleşmeyi değiştirmemiz mümkün değil.
Ama o sözleşmeyi iyileştiriyoruz” ifadelerini kullandı. Yaşar sözleşmedeki
iyileştirmeleri “Biz inceledik, bir sene uğraştık. Mesela işgalci konumundaki
bir arkadaş, arsasını veriyor, gecekondusu yıkılıyor, ‘24 ay taksitle 52 bin
lirayı ödeyeceğim’ diye anlaşmış geçmiş yönetimle. Bir diğeri 20 bin lira bir
diğeri 30 bin liraya imza atmış. Biz bu arkadaşlar lehine bütün yetkimizi
kullanarak, bunu 21-22 bin liraya düşürdük. 24 ayı 48 aya çıkardık. Faiz de
almayacağız” ifadeleriyle anlattı.
Kira yardımı konusundaki iddialar üzerine Yaşar, “Bizimle sözleşme imzalayıp,
anahtarını verip, evi yıkılan yurttaşa kasım ayından itibaren 250 TL vereceğiz.
Bu evleri teslim edilene kadar devam edecek” dedi. Yaşar ayrıca, taşınırken
ihtiyaç olması ya da depozito gibi ek harcamaların ortaya çıkması olasılığına
karşılık yurttaşa 1000 TL ek ödeme yapacakları bilgisini de verdi.
Mehmet Akif Ersoy Mahallesi’ndeki 900 evden yaklaşık 600 tanesini
yıktıklarını belirten Yaşar, “Şu anda ‘Benim evimi yıkın’ diye bize müracaat
etmiş 300’ün üzerinde insan var. Bizimle anlaşmayan hiç kimsenin evine
dokunmuyoruz” diye konuştu.
Kendilerine verilen vaatlerinin hiçbirisinin Yenimahalle Belediye Meclisi
tarafından karara bağlamadığı iddiasına ilişkin Fethi Yaşar, “Biz taahhüt
ediyoruz. Belediye Meclisi’nden çıkmış 5 tane kararım var benim. Bana verilmiş
yetki kararları var. Ama bu benim yasaların dışına çıkabileceğim anlamına
gelmez” dedi.
‘Anlaşmasız yıkım yok’
Yıkım günü yaşananları ve pazarcıların zabıta yapıldığı iddiasını karşılık
olarak da Yaşar şöyle konuştu:
“O gün ‘Evimizi yıktırmayacağız’ diyenler arasında gerçekten ev sahibi olan
10 kişiyse kalanların hepsi dışarıdan gelmiş. Ben göreve başladığım günden bu
yana belediyeye bir tane zabıta almadım. Belki tayin edilerek gelen olmuş
olabilir. Bu zabıtalar yılların zabıtaları. Onlar da taşı alıp atmaya, şoföre
sopayla vurmaya kimin hakkı var.”
‘Balaban görevinin başında’
Basının bu konuyu farklı şekillerde ele aldığını söyleyen Yaşar, “Bir kısmı
olumlu bakıyor bu olaya. Ama belli bir medya grubu için benim tek özürüm CHP’li
olmak. AKP’li bir belediye yapsaydı kesinlikle görmezlerdi” diye konuştu. Başkan
Yardımcısı Şenol Balaban’ın belediye ile Mehmet Akif Ersoy Mahallesi arasında
çıkan anlaşmazlıklar üzerine istifa edeceği yönündeki iddiaları da yalanlayan
Yaşar, “Şenol Balaban da, zabıta müdürü de görevinin başında”
dedi.
|