Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar
Vakfı tarafından bu yıl 15.'si düzenlenen Avrasya Ekonomi
Zirvesi, 10 - 11 Nisan tarihlerinde İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası
Kongre ve Sergi Sarayı'nda, 12 Nisan'da ise İzmir Swiss Otel'de
gerçekleştirildi. Farklı coğrafyalardan politikacıları, bürokratları,
akademisyen ve profesyonelleri buluşturan Zirve'de bölgeler arası işbirliği
olanakları ve ekonomik gelişmeler ele alındı.
Bosna Hersek Ulaştırma ve İletişim Bakanı Hadzic: Bosna Hersek'te yol
alt yapısını geliştirmek ve ülkede dijitalleştirmeyi artırmak
istiyoruz
Zirvede gerçekleştirilen 'Bosna Hersek Özel Oturumu'nda
konuşan Bosna Hersek Ulaştırma ve İletişim Bakanı Damir Hadzic,
ülkesindeki ulaşım ve alt yapı çalışmaları hakkında bilgi verdi. Bosna Hersek'te
hızlı bir ekonomik gelişme için ön koşulların mevcut olduğunu anlatan Hadziç,
alt yapının güçlendirilmesinin de Bosna ekonomisinin motor gücü olacağını dile
getirdi. Hadzic, ''Bosna Hersek'te yol alt yapısını geliştirmek ve ülkede
dijitalleştirmeyi artırmak istiyoruz. Arnavutluk, Makedonya, Karadağ ve
Hırvatistan'ı birbirine bağlayan otoyol koridoru projemiz var. Hedefimiz bu ağın
rehabilitasyonu ve istikrar kazanmasıdır'' diye konuştu.
Hadzic, ulaşım konusunda, rasyonel alt yapı,
komşu ve başka Avrupa ülkeleriyle bağlantılar, çok yönlü ulaşım sistemleri,
Avrupa normlarının kabulü, yönetişim kapasitesinin arttırılması, mali
kaynakların çeşitlendirilmesi ve Avrupa Birliği ile entegrasyon hedefleri
bulunduğunu söyledi. Hadzic, ''Türk yatırımcıları ülkemizdeki bu projelerde yer
almaya davet ediyorum'' dedi.
Bosna Hersek Enerji, Madencilik ve Endüstri Bakanı Erdal
Thrulj, Bosna Hersek'in bölgeye elektrik ihraç ettiğini vurgulayarak,
''Bugüne kadar 32 küçük hidro elektrik enerji santrali inşa edildi. Toplam
kurulu kapasite 34 megavat. Bosna Hersek Federasyonu tarafından üretilen enerji,
2010'da yaklaşık 10 teravat saattir. Bunun yüzde 17'si ihraç edilmektedir.
Yüksek kaliteli ara bağlantı hatları Bosne Hersek'te elektrik ticareti açısından
büyük bir fırsat sağlıyor'' diye konuştu.
Oturumda, Bosna Hersek Federal Eğitim ve Bilim Bakanı Demir
Masic, Federal Finans Bakanı Ante Krajina ile Federal
Kalkınma Bakanı Sanjin Halimovic de birer sunum yaptı.
Makedonya Çevre Bakanı Abdulhakim Ademi: Ülkemiz, enerji alanında
ciddi reformlarla karşı karşıya
Makedonya Çevre Bakanı Abdulhakim Ademi, bütün dünya ülkelerinin artan enerji
tüketimi tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını söyledi. Bu nedenle yaşanan iklim
değişikliklerini azaltmak için ucuz enerji gerektiğini anlatan Ademi, sera gazı
emisyonları nedeniyle iklim değişikliğinin devam ettiğini kaydetti. Ademi,
şunları söyledi: ''AB'ye tam üyelik için aday
olan Makedonya etkin genel gelişim için çok önemli bir kaynağa sahip. Sosyal
sistemde, enerji alanında ciddi reformlarla karşı karşıya ülkemiz. Makedonya,
enerji geliştirme stratejisini uygulamak, güvenilir ve kaliteli tedarik sağlamak
amacıyla enerji sektörünün en uzun vadeli kalkınma kaynağı sağlamaktadır. Enerji
güvenliği düzenli olarak sürdürülebilir ve çevresel olarak kabul edilebilir.''
AB Enerji Politikası Danışmanı
Barbulescu: Büyüme hızının sürdürülebilmesinin tek çaresi sürdürülebilir
kalkınma AB Enerji Politikası
Danışmanı Alina Barbulescu ise geçmişte dünyayı sarsan global
krizlerin olduğunu belirterek bu krizlerin sürdürülebilir kalkınmanın karşısında
bir engel oluşturduğunu söyledi. Son 30 yıl içerisinde büyüme kaynaklarının kötü
kullanımı nedeniyle sürdürülebilir kalkınmanın olumsuz bir şekilde etkilendiğini
aktaran Barbulescu, ''Şu anda dünyadaki büyüme hızı sürdürülemez, bu sorunun tek
çaresi sürdürülebilir kalkınmadır'' dedi.
Barbulescu, bütün devletlerin şu anda geçiş döneminde olduğunu ve bu durumun
sürdürülebilir kalkınmaya yönelik olduğunu dile getirerek, sürdürülebilir
kalkınmanın yeşil teknolojilerle sağlanacağını aktardı. Alina Barbulescu, şöyle
devam etti: ''Bu sürdürülebilir gelişmenin
hedefi cari ihtiyaçları karşılamak ve bir sonraki kuşağın da kendi ihtiyaçlarını
karşılamaya devam etmesini sağlamaktır. Şimdi kaynakların kendisine bakarsak bu
kaynakların kurulmasının hedefi karın artırılması. Bu durum da idari ve nakli
ücretlerin azaltılarak gerçekleşir. Günümüzde daha az kaynakla daha fazla sonuç
elde edilmek isteniyor. Devletler öncelikle bazı şirketlere vergi kolaylıkları
sağlamalıdır. Bunlar alternatif enerji kaynaklarına yatırım yapan, geçmiş yıla
göre emisyonlarını ciddi bir şekilde azaltan, yeşil satın alan ve yeşil
ekonomiye katkı sağlayan ve atık üretimini azaltan şirketler olabilir. Böylece
sürdürülebilir kalkınma teşvik edilir.''
Libya Ekonomi Bakanı Al Koshli: Türkiye'nin sahip olduğu teknolojiden
faydalanmak istiyoruz
Zirvede düzenlenen 'Enerji, Ekonomi ve Sürdürülebilir
Kalkınma' oturumunda konuşan Libya Ekonomi Bakanı Ahmet Al
Koshli, ''Türkiye'nin sahip olduğu teknolojiden faydalanmak istiyoruz.
Türkiye'nin sahip olduğu know how ve deneyimi de bizim için son derece önemli,
bu deneyimi Libya ile paylaşmasını arzu ediyoruz. Küresel ekonomiye entegre
olmaya çalışıyoruz'' dedi. Libya Borsasını açtıklarını anlatan Al Koshli,
''Özgür Libya olarak çevre teknolojileri ve özellikle güneş ve rüzgar enerjisini
öğrenmek istiyoruz. Bu şekilde temiz enerjiyi Avrupa'ya ve başka ülkelere ihraç
etme fırsatını yakalamak istiyoruz'' şeklinde konuştu.
İran Ekonomi Bakan Yardımcısı Farzin:
Enerji fiyatları ve ekonomik kalkınma konusunda reform
yapacağız İran Ekonomi Bakan Yardımcısı
Muhammed Reza Farzin, İran'da devletin enerji fiyatları ve
ekonomik kalkınma konusunda reform yapmaya karar verdiğini söyledi. IMF'nin
değerlendirmesine göre 2011 yılında İran'ın 930 milyar dolar gayri safi yurtiçi
hasılasıyla dünyadaki 17. büyük ekonomi olduğunu anlatan Farzin, İran'ın petrol
ve doğalgaz rezervleri açısından dünyada 2. sırada olduğunu dile getirdi.
Farzin, ''1,75 milyar varillik günlük kapasitemiz var. 30 petro kimya tesisimiz
var, bunlar günlük 42 milyon tondan fazla üretim yapıyor'' diye konuştu. Farzin,
yaptıkları çalışmalar sonucunda düşük enerji fiyatlarının, adil olmayan gelir
dağılımı, enerji kaçakçılığı, uygun olmayan üretim döngüleri ve yüksek enerji
tüketimine yol açtığını vurguladı. Farzin, ''İran'da enerji yoğunluğu son 10
yılda arttı. Bize göre eğer bu trend 20 yıl devam ederse bütün üretimimizi
kendimiz tüketeceğiz. Artık ihraç edecek petrolümüz kalmayacak'' dedi.
Karadağ Başbakan Yardımcısı Vujica
Lazoviç: Sürdürülebilir üretim ve tüketimi hedefliyoruz
Karadağ Başbakan Yardımcısı Vujica Lazoviç, Karadağ'ın
coğrafi konumu, iklimi, doğal kaynaklarını ve bu kaynakların dağılımı açısından
Avrupa'da benzersiz olduğunu belirtti. Ormanları ve sularının bölgedeki en
önemli doğal kaynaklardan birisi olduğunu anlatan Lazoviç, söz konusu su
kaynakları ve ormanların özellikle sürdürülebilir kalkınma açısından önemini
vurguladı. Lazoviç, ülke topraklarının yüzde 60'ının ormanlarla kaplı olduğunu
ve bu potansiyelin sağlıklı bir biçimde korunmasının özellikle Karadağ'ın
ekolojik bir devlet olarak ilan edilmesinde önemli bir adım olduğunu ifade
ederek, Karadağ hükümetinin sürdürülebilir kalkınma konusunda çeşitli
taahhütlerde bulunduğunu dile getirdi. Vujica
Lazoviç, şöyle devam etti:
''Bu taahhütler, ekonomik büyüme ve kalkınmanın hızlandırılması, bölgesel
gelişim konusundaki farklılıkların ortadan kaldırılması, yoksulluğun
azaltılması, kirlilik kontrolünde verimli bir strateji oluşturulması ve doğal
kaynakların sürdürülebilir bir biçimde yönetilmesi. Son olarak da yönetişim
sistemini iyileştirmek, kamuoyunun sürece katkısını sağlamak, bütün paydaşlarla
bir arada yaşayarak kapasite artırmak ve kültürel çeşitliliği ve kimlikleri
korumak ülkemizin önceliklerindendir. Sürdürülebilir kalkınmayı konusundaki
amaçlarımızın hayata geçmesi için sürdürülebilir üretim ve tüketim hedefliyoruz.
Aynı zamanda sanayide çevreci performansı iyileştirebilmek amacıyla enerji
verimliliği sağlayan teknolojinin kullanılması için teşvikte bulunuyoruz. Bütün
bunlara ek olarak sanayi tesislerinde su geri dönüşüm sistemlerinin kurulmasını
destekliyoruz. Atılan adımların çevre üzerindeki etkisinin tutarlı bir biçimde
değerlendirilmesi sayesinde özellikle büyük kalkınma projelerinin etkilerini
değerlendirebiliyoruz. Turizme açık bölgelerde pilot projeleri geliştirerek bu
alana yatırım yapıyoruz. Turizm sektörüne yaptığımız yatırımlarda sürdürülebilir
enerjilerin kullanılmasını amaçlıyoruz. Aynı zamanda doğaya dayalı ekolojik
turizm, köy, tarım, dağ turizmi, gibi konulara giderek ağırlık veriyoruz.''
Karadağ devleti olarak sürekli bir halde tarım
kalkınmasına büyüyen bir bütçe ayırdıklarını belirten Lazoviç, özellikle az
gelişmiş bölgelerin daha hızlı gelişmesini sağlamayı amaçladıklarını kaydetti.
Bu amaçla belediyelere destek vererek bölgesel farklılıkları azaltmaya
çalıştıklarını anlatan Lazoviç, ''Yeterli miktarda enerji arzı ekonomik
gelişmişliğin ön şartlarından biridir. Sürdürülebilir bir enerji ağının
oluşturulması amacıyla, hedefimiz üretim, iletim, dağıtım ve tüketimde
verimliliği artırmaktır. Bunu yaparken hidroelektrik santralleri yeniden
canlandıracağız'' diye konuştu.
Ürdün Şehircilik Bakanı
Kısbi: Son yıllarda kentsel gelişim ve yenilenme süreci bütün ülkelerde
yaşanıyor Ürdün Şehircilik Bakanı
Yahya Kısbi ise özellikle büyüme ve kalkınma fırsatlarını
düşünürken bölge olarak kolektif düşünmek gerektiğini belirterek bir yandan
fırsatları düşünürken diğer yandan karşı karşıya olunan tehlikelerin göz önünde
bulundurulması gerektiğini söyledi. ''Son yıllarda kentsel gelişim ve yenilenme
sürecinin bütün ülkelerde yaşandığını görüyoruz'' diyen Kısbi, bu durumun inşaat
sektörünü desteklediğini, işgücü akışının arttığını ifade etti. Bölgesel
kaynakların serbest bir şekilde akışının sağlandığı ortamlarda inşaat sektörünün
hızla büyüdüğünün görüldüğünü dile getiren Kısbi, şu şekilde devam etti:
''Kentsel projeler bu sayede gelişiyor. Aynı
zamanda bölgede çeşitli iş imkanların doğmasını sağlıyor. Bu tür gelişmeler
ilerde çeşitli sorunlar da yaratabiliyor. Bu gelişmelerin sonrasında oluşacak
ortamı da düşünmeliyiz. Hepimiz sürdürülebilir kalkınmanın vazgeçilmez olduğunun
farkında olmalıyız. Bölgesel ekonomik kalkınma ve büyümeyi gerçekleştirirken
sürdürülebilirliği de düşünmeliyiz. Yani çevresel ve ekonomik olarak sağlam bir
kalkınmayı hedeflemeliyiz. Tek amacımız maksimum ekonomik büyüme ve fırsat
yaratmak olmamalı aynı zamanda böyle bir dengeye otururken sosyoekonomik ve
çevresel yaşam kalitesini artırmayı hedeflemeliyiz. Bu hedefleri
gerçekleştirebilmek için özel ve kamu sektörü uygulamaları tam olarak
gerçekleştirilmeli, bu paydaşlar işbirliğine gitmelidir. Her bir paydaş
sürdürülebilir dönüşüme katkı yapabilir. Kentsel kalkınma makamları, sanayi ve
sektör bir arada çalışmalıdır. Her bir paydaş bu şekilde kentsel dönüşüme katkı
yapabilir.''
Avusturya Eski Başbakan Yardımcısı Busek: Enerjiyi nasıl
dağıtacağımızın yolunu ortak bir yaklaşımla belirlemeliyiz
'Enerji ve Ekonomi, Ekoloji ve Sürdürülebilir Kalkınma'
oturumunda konuşan Avusturya Eski Başbakan Yardımcısı Erhard
Busek, enerjide devletlerin sorumluluğuna dikkat çekerek, ''Enerjide
sorumluluk şimdiye kadar ulus devletlere aitti. Ancak ulus devletleri aslında bu
konuyla başa çıkmaya muktedir değil. Artık bu konu ortak bir sorumluluk haline
geldi'' dedi. Busek, ulus devletlerinin ellerinde yeterli sistem olmadığını ve
enerji sorumluluğunu tek başlarına taşıyamayacaklarını kaydetti. Bu konuya
gönülden bağlı bir insan olduğunu ve AB'ye inandığını anlatan Busek, ancak
AB'nin konuya sahip çıkmadığını söyledi. Busek,
enerji sorununda bütün partnerlerin bir araya geldiğini ama konunun AB'de ulus
devletlere kaldığını ifade ederek, enerji konusunda bölgesel işbirliğinin son
derece önemli olduğunu belirtti. Balkanlar'da Güneydoğu Avrupa Topluluğu içinde
bu konunun ortak bir sorun haline getirilmesi gerektiğinin altını çizen Busek,
şöyle devam etti: ''Enerjide sorumluluk şimdiye
kadar ulus devletlere aitti. Ancak ulus devletleri aslında bu konuyla başa
çıkmaya muktedir değil. Artık bu konu ortak bir sorumluluk haline geldi. Burada
çözülmesi gereken çok sorun var elektrikle ilgili. Yine doğalgaz boru hatları da
çok önemli. Boru hatları arasında güzel bir rekabet var. Kuzey Akımı ve Mavi
Akımın yanı sıra belki kırmızı ve yeşil akım da çıkarabilir. Yeni teklifler
yapabilirsiniz bu konuda ancak bu sistemin en ucuz sistem olması lazım ve daha
fazla siyasi güç yaratılması lazım. Bir anlamda artık herkes siyasi güç peşinde
koşuyor. Ama bu açıdan baktığımızda da bir yandan enerji bitiyor. Enerjiyi nasıl
dağıtacağımızın doğru yolunu ortak bir yaklaşımla belirlemeliyiz. Doğal
kaynaklar, güneş enerjisi ve rüzgar enerjisi ek imkanlar sunabiliyorlar. Ancak
bütün sorunlarımızı da çözemiyorlar. Yapmamız gereken enerji tasarrufu. Henüz
bunu yapmıyoruz. Bu ekonomik gelişme ve kalkınma açısından da doğru. Çok fazla
enerji harcıyoruz, kesinlikle daha az enerji harcayarak işlerimizi yapabiliriz.
Fakirle zengin arasındaki fark da enerjiyle ortaya çıkıyor.''
Busek, son zamanlarda Orta Avrupa'da özel otomobillerin yerine toplu taşımaya
yönelimin başladığını ve bu konunun enerji tasarrufunu artırdığını sözlerine
ekledi.
Gürcistan Başbakan Yardımcısı
Baramidze: Krizle mücadelede başarılı olduk, yüzde 7 büyüdük
Gürcistan Başbakan Yardımcısı George
Baramidze ise herkesin dünyadaki ekonomik kriz konusunda
endişelendiğini ve bu sorunun çözümü için model aradığını ancak Gürcistan'ın
şimdiye kadar bu konuda başarılı olduğunu söyledi. Ülke olarak yaptıkları
ekonomik reformlara değinen Baramidze, pazar piyasasıyla ilgili liberal
reformlar gerçekleştirdiklerini belirterek topraklarının yüzde 20'sinin Rusya
işgali altında olmasına rağmen geçen yıl yüzde 7 oranında ekonomik büyüme
kaydettiklerini aktardı. Baramidze, 2011'de turizmde yüzde 40 büyüdüklerini ve
aynı zamanda agresif bir biçimde yolsuzluklarla savaştıklarını ifade ederek
kayıt dışı ekonomiyi yüzde 80'den 65'e indirmeyi başardıklarını anlattı.
GSMH'de yüzde 7'lik reel büyüme elde
ettiklerini kaydeden Baramidze şöyle devam etti:
''Aynı zamanda mali açığı da azalttık. Şu anda liberal bir ekonomik düzen
var. İhtiyatlı bir şekilde ekonomiyi takip edip yeni ekonomik, programları
uygulamaya geçiriyoruz. Vergi rejimini ve gümrük işlemlerini basitleştiriyoruz.
Geçen yıl Dünya Bankası, hazırladığı raporda Gürcistan'ı bir numaralı reform
ülkesi ilan etti. Gayrimenkul kayıtlarında dünyanın 1. sırasındayız. Şirket
kurma açısında 16. sıraya geldik. Yolsuzlukla ve suçla savaştık. Bunun sonucu
olarak küçük bir ülke olan Gürcistan büyüdü. Hiç tabii kaynak olmamasına rağmen
ülkemizi çekici kılmayı başardık. Aynı zamanda enerji çeşitlendirmesi açısından
dünyaya alternatif sunuyoruz. Çok sayıda enerji hattı var. Bunların çoğu
Gürcistan'dan geçiyor. Bu bağlamda yapıcı rol oynamaya ve enerjiyi
çeşitlendirmeye devam edeceğiz. Hidroelektrik kaynaklarımızın sadece yüzde 18'i
şu anda kullanılıyor. Kişi başına düşen su kaynağı açısından birinciyiz.
Gürcistan'da modern bir altyapı inşa ettik. 4 komşumuzla bağlantıyı kurduk.
Türkiye üzerinden Sırbistan'a elektrik satıyoruz.''
Baramidze, Türkiye gibi ülkelerden Gürcistan'a çok ciddi yatırımlar
geldiğini, demiryolu projeleri sayesinde ve Türkiye'deki Boğaz altı geçişin
(Marmaray) tamamlanması halinde Çin'den Paris'e demiryollarının uzanacağını
sözlerine ekledi.
|