BR> Sanıyorum proje kapsamındaki kitapların çok okuyucuya
ulaşması için roman boy denilen (13x19 cm) boyut ve üçüncü hamur kitap kâğıdı
kullanılarak uygun fiyatlı olma yolu seçilmiş. Ama uygun fiyatlı olunamamış.
Ortalama 120 sayfa civarında olan kitaplar için 10 TL fiyat bana piyasa
ortalamasının üstünde geldi. Eğer amaç düşündüğüm gibi çok okura ulaşmaksa
kitapların fiyatı daha ucuz olmalıydı, örneğin 5 TL. İstanbul 2010 katkısını
fiyatlamada hissetmeliydik.
Baskı kalitesi kötü değil ama görsel
kullanımı eleştirilebilir. Daha iyi kâğıt, biraz daha sanatsal bir sayfa düzeni
işin kalitesini yükseltebilirdi. Yazarların semtlerini okurken o semtleri eski
ve yeni hallerini merak ediyoruz kaçınılmaz olarak. Sanıyorum birçok semtin eski
hallerinin fotoğraflarına ulaşmak mümkün değil. Ama günümüzdeki halleri
fotoğraflara yansıtılabilirdi. Görsel kullanımında bu pek gözetilmemiş. Örneğin
Doğan Hızlan'ın Cağaloğlu'sunda hiç Cağaloğlu yok, Doğan Bey'in aile albümü ile
yetinilmiş. Gündüz Vassaf'ın Leventnâme'sinde ise Levent dışında her şey ve
herkes var. Genel olarak görsel kullanımının tatmin edici olmadığını
söylemeliyim. İstanbul 2010, bu güzel projenin bütçesini biraz daha yüksek tutup
günümüz fotoğrafçılarının bu semtleri fotoğraflamasını sağlayabilirdi. Belki de
ayrı bir proje olarak İstanbul semtleri oralarda yaşayan fotoğraf sanatçılarına
çektirilebilir ve bu kitapların bir de iyi kâğıda, iyi baskıyla, güzel
fotoğraflarla prestij baskıları yapılabilir.
Sonuç olarak 40 Semt 40
Kitap, İstanbul 2010'un ruhuna, amacına çok uygun bir proje. Günümüz okurlarına
içinde yaşadıkları ya da merak ettikleri semtleri edebiyatçıların kaleminden
tanıtıyor. Diğer yandan da Türk Edebiyatı'na da önemli bir katkıda bulunuyor.
Hiç kuşkusuz bu proje için yazılan bazı eserler edebiyat tarihinde yer
edecektir. Ve tabii diğer yazarları da kendi semtlerini yazmaya özendirerek
görünmeyen bir katkı daha sağlayacaktır. Akıl edenleri, hayata geçirenleri,
destekleyenleri ve yazanları kutluyorum. Darısı diğer kentlerin
başına'
|