Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Ayrımcılık Çok Ağır Geliyor...

Yüksel Dum tam 17 kişilik bir ailenin reisi. Dört yıl öncesine kadar kalabalık ailesiyle iki katlı evinde mütevazı bir yaşam sürüyordu. Bir sabah yıkım ekiplerini karşısında gördü. Evinin tapusu vardı. Dinlemediler, iki katlı binayı yıktılar. Dum’u ve çocuklarını da karakola aldılar. Şimdi ailesiyle birlikte evinin yıkıntıları üzerinde yükselen

Cumhuriyet DERGİ
Ayrımcılık Çok Ağır Geliyor...

BR>
Çocuklarımı okutamadım

Dum başvurularından sonuç alamayınca derdini Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı’na taşımak istemiş. Ancak bu makamlar da konuyu tekrar Kadıköy Kaymakamlığı’na iletmişler. Sonrasıysa bir bürokrasi komedisi. “Dediler ki, ‘şu birime git.’ Ordan başka birime, başka birime derken bizim iş yattı.” Kendisine verilen cevap, arsanın Milli Emlak’a ait olduğuymuş. Tapusu babasından kalmış olmasına karşın babasına ait tapu Milli Emlak’ta çıkmamış. Kadıköy Belediyesi’ne dönüp veraset davası açmış. Orada bir görevli kendisine açık konuşmuş. “Abi, hukukçular grubuyla Milli Emlak anlaştı, seni sattılar.”

“Türkiye’de bir ayrımcılık var. Bunu kabul ediyorum ama Çingeneyim diye bu kadar zulüm görmem mi lazım” diye soruyor Dum.

Kadıköy Belediyesi kendisine bir kâğıt yollamış “gel tapunu al” diye. Gittiğinde metrekare başına 2 bin 150 TL fiyat biçildiğini öğrenmiş. 500 metrekare arsasını ancak 1 milyon 211 bin 4 yüz TL öderse alabileceğini de. “Bizler gündelik yaşayan insanlarız” diyerek barakasının yanı başındaki çiçekçisini gösteriyor. Kendisinden bu kadar para istenirken geçen yıl vergisini ödemeye gittiğinde arsası için çıkarılan değerse sadece 25 bin TL.

Başına gelenler yüzünden kendisinde de suç bulmuyor değil. Roman toplumunun cehaletinin başlarına bu işlerin gelmesine sebep olduğunu söylüyor, “Tahsilim yok, ilkokulu bile bitirememişim. Neyseki kendimi savunabilecek kadar geliştirdim. Hiçbir çocuğumu da okutamadım.” Sebebi maddi imkânsızlıklar değil. “Okula gittikleri zaman öğretmenler bile dışladılar, rencide edici hareketlerde bulundular. Şimdi iki çocuk, üç de torun okula gidiyor.”

Çocuklar okuldan geliyor, sıkıntılı hava biraz dağılıyor. Evin içine giriyoruz. Üç bölümden oluşan barakada 17 kişinin bir sobayla ısınarak bir arada yaşadığına inanmak hayli zor. Yüksel Dum “hâlâ ayaktayız, gider on yedi ekmek alırım, bir de çorbamız varsa bizden neşeli insanlar yoktur” diyor. “Yıllardır halk tarafından dışlanmış insanlarız. Romanlar ne yapar? Hırsızlık yapar, hap içer. İnsanlar böyle düşünüyor. Bu gerçek. Siz bile çocuğunuz dışarı çıkmak istediğinde ‘çıkma çingeneler kapar’ demiyor musunuz? Devletten tek isteğimiz ayrımcılığı bitirmeleri. Bu ayrımcılık bize ağır geliyor ve nesillerimize yansıyor. Şimdi çıkıp çarşıya gidelim. Bakalım polis hangimizi çeviriyor. Birine ‘beyefendi kimliğiniz’ diyorsa bana niye bağırıp çağırıyor? Kalabalığın içinde beni rencide edersen bu insanlığa sığmaz.”

Dum’a arsasını alması için verilen süre Şubat ayında doluyor. Arsa ihaleye çıkacak ve büyük ihtimalle Dum’un bahsettiği hukukçular grubu tarafından satın alınacak. Derdini Bakan Faruk Çelik’e anlatma şansı bulmuş, telefonları alınmış ama geri dönen olmamış. Şimdi ne olacağını o da bilmiyor. “Bizi çıkarmak için geldiklerinde olabilecek herhangi bir şeyin sorumluluğunu kim üstlenecek” diye soruyor.

TÜMÜNÜ GÖSTERSONRAKİ SAYFA HABERİN DEVAMI:   1  |   2  |   3
http://www.yapi.com.tr/haberler/ayrimcilik-cok-agir-geliyor-_75814.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!