BR> Tsunami tehlikesi korkulacak
boyutta değil
Büyük bir depremden sonra İstanbul için de tsunami
tehlikesinin söz konusu olduğu yönünde açıklamalar yapıldı. Ancak İstanbul
Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı çalışmalar sonucunda oluşturulan tsunami
tehlike haritasında durumun o kadar da korkulacak düzeyde olmadığı ortaya çıktı.
Haritada, kıyılarda oluşması muhtemel dalga yüksekliği 5,56 metre olarak
öngörülürken, tsunaminin kıyılara erişme zamanının 8 dakikayı alacağı
belirtiliyor. Dalganın kıyılarda ilerleme mesafesinin ise 150 metreden az
olacağı ifade ediliyor.
Yerleşime uygun alanların haritası
çıkarıldı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Japonya
Uluslararası İşbirliği Ajansı (JİCA) işbirliği ile 2005'te başlatılan çalışmalar
sonucunda İstanbul genelinde yerleşime uygunluk haritaları çıkarıldı. Avrupa ve
Anadolu yakasında yaklaşık 700 kilometrekarelik bir alanı kapsayan mikro
bölgeleme projesi, farklı heyelan potansiyellerine sahip alanların belirlenmesi
ve arazi kullanımında riskleri azaltmaya yönelik etkin bir araç olarak
tanımlanıyor. Bu harita bölge ile ilgili karar vericilere, müteahhitlere ve
vatandaşa yol gösterecek.
Dönüşüm alanları tasarısı 3 yıldır
neden bekliyor?
- Semih Turhan (İBB Deprem Risk Yönetim
ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı): Depremin sahibi herkes. 10
yıldır hep bunu söylüyoruz. Bugüne kadar yapılan birtakım çalışmalar var. Yalnız
bu işin bir hapı yok. Bu işin hapını bugüne kadar kimse icat edemedi ve edemez
de. İstanbul Deprem Master Planı'nda bu işin teşhisi konuldu. Bu işin tedavi
yöntemleri ve tedavi seti vardır.
İstanbul'daki hastanelerin haricindeki
kamu binalarında iyileştirmeler büyük ölçüde tamamlandı. Okulların büyük kısmı
tamamlandı. Karayolları Genel Müdürlüğü ulaşım yapılarıyla alakalı çalışmalar
yaptı. Büyükşehir, kendine ait tüm kamu kurumlarını güçlendirdi. Özel mülkiyet
yapı stokunun durumu asıl meselemizdir. Büyükşehir olarak hedefimiz enkaz
altından insanı kurtarmak değil, enkaz altında insanın kalmamasını sağlamak.
Kriz yönetimi değil, risk yönetimi yapmak gerek. 2002 yılında depremin anayasası
'Deprem Master Planı' hazırlandı. Bu planın içerisinde İstanbul'daki tedavi seti
belirlendi bu setin içinde güçlendirme, dönüştürme ve yeni düzenleme bölgeleri
var. Belediye olarak afet önleme ve eğitim merkezi kuracağız. Japonya'da birçok
kentte bulunuyor. Bu merkezde vatandaşa deprem konusunda eğitimler verilecek.
5366 sayılı bir yasa çıktı. Sulukule ve Tarlabaşı dönüşüm projeleri
olumsuz bir şekilde yansıtıldı. Buradaki tablo kamuoyunda kentsel dönüşüm olarak
algılandı. Dolayısıyla kentsel dönüşüm kavramı daha Türkiye'de başlamadan 5-0
mağlup maça başladı.
Gerçekleştirdiğimiz Zeytinburnu ve Küçükçekmece
dönüşüm çalışmalarında birçok konuyu araştırdık. Sosyal anketler yaptık.
Küçükçekmece'de görüşülenlerin yüzde 75'i 1999 yılında yaşandığı gibi
İstanbul'da bir deprem olacağına inanıyor. Katılımcıların yüzde 18'i de yıkıcı
bir deprem olmayacağına inanıyor. 'Oturduğunuz yer sizce depreme dayanıklı mı?'
diye sorduk, yüzde 75'i 'Benim evim depreme dayanıklı' diyor. Biz deneyim ve
birimlerimizi araziye yansıttığımız Bayrampaşa'da bir proje gerçekleştirdik. Hep
konuştuğumuz dönüşümün sosyal boyutundan tutun uygulama modeline kadar,
arazideki rantın bölüşülmesinin nasıl olmasına ve örgütlenme yapısına kadar
bunların hepsini inceleyerek bir paket olarak ortaya koyduk. Maalesef Başkent'in
gündemi bir türlü rahatlamadığından sanırım 3 yıldır dönüşüm alanları yasa
tasarısı çıkarılamadı. İşin bu kısmını da kaçırmak doğru olmaz.
|