BR> "Belediye de
koruma kuruluna gönderdi. Koruma kurulu bazı araştırmalar istedi, onları
tamamladık. Kurul özellikle tarihi yarımada ve önemli konularda zor karar alıyor
ama sürecin sonuna geldik. Bizim aldığımız izlenime göre bir sıkıntımız yok ve
bu yılın ikinci ya da üçüncü yarısında inşaata başlayabilir hale gelmeyi
planlıyoruz. Aslında, sivil toplum örgütlerinin de olduğu çok büyük bir şölenle
bu işe başlayalım ve çok kısa bir sürede tamamlayalım
istiyoruz."
Modern yüzün sembolü
Kıran, köprünün
şimdiden İstanbul'un tanıtımına büyük katkı sağlamaya başladığını ifade ederek,
"Projeyle ilgili dünyanın diğer ucundan bile ziyaretler oluyor. İnsanlar
bugünden tanıtımlarında kullanmak istiyorlar. Bugünden başlayan tanıtım var ki,
bitince çok verimli olacak" dedi. Leonardo gibi bir dahinin eserine hayat
verecek olmaktan onur duyduğunu belirten Kıran, "Çok büyük şans benim için,
olağanüstü büyük heyecan ve biraz da tedirginlik içindeyim. Yani, milyonlarca
çizgilerden bir tanesini seçip, aslına dokunmadan ama 21. yüzyılın da eseri
olabilecek bir köprü kurma, yani bütün bu dengeyi sağlama sorumluluğuyla çalışma
yaptık, büyük sorumluluk altındayız, umarım başarılı oluruz. İstanbul'un,
Türkiye'nin modern yüzünü gösteren bir sembol olmasını istiyoruz" ifadesini
kullandı.
"Mozart'ın kayıp senfonisi
adeta..."
Kıran ayrıca, konuyla ilgili çeşitli sivil toplum
örgütlerini araştırdıklarını, köprüyü Norveç'te inşa eden sanat yönetmeni
Vebjorn Sand ile bağlantılarının olduğunu ve işbirliği yapacaklarını söyledi.
Kıran, "Leonardo ve köprüsü uluslararası iletişimin aracı olmuş. Biz de bu
süreci, uluslararası iletişimin parçası olarak kullanma konusunda var gücümüzle
çalışıyoruz. Bu, bizim için ticari bir iş değil, gönül verdik. Bu köprü bir
dünya projesi ve onu Türkiye'de en iyi şekilde yapabilmek istiyoruz"
dedi.
Leonardo'nun köprüsünü ilk olarak ama tasarlanan yerinden
kilometrelerce uzakta hayata geçiren sanatçı Vebjorn Sand da
galerisinde AA muhabirine Leonardo köprüsünün farklı tasarımlarını göstererek,
14 yıldır bu projede çalıştığını söyledi. Köprünün sanat boyutunun çok önemli
olduğunu belirten Sand, "İstanbul'daki projeye sanat danışmanı olarak yardım
etmeyi çok isterim" dedi. Sand, Leonardo'nun çizimini belli prensipler üzerine
kurduğuna ancak detaylandırmadığına dikkati çekerek, şunları
kaydetti:
"Projenin heyecanlı tarafı bu, çünkü jeolojiyi temel alıyor.
Bir senfoni, bir matematik denklemi, zamanla ölçülemeyen, çok güzel birşey,
Mozart'ın kayıp senfonisi adeta... Projenin bu aşamaya gelmesinden dolayı çok
heyecanlıyım ama projenin Leonardo'nun ilk tasarladığı ruha uygun şekilde hayata
geçirilmesi konusuna çok önem veriyorum. Bu iş sanat, mühendislik ve mimarinin
bir kombinasyonu, Leonardo'da bu üçü de vardı. İsteğim en iyi sonuçların
alınması, ismimin dahil olup olmaması çok da önemli değil ama bu projeyi hayata
geçirmemiz önemli, köprünün sanat boyutu çok önemli. Eğer proje başarılı olursa
bu tarihi bir şey olur."

"Mesaj
taşıyan bir köprü"
Sand, köprünün İstanbul'a kurulmasının
önemiyle ilgili de şunları söyledi:
"Bu, Müslüman Türkiye ile Hıristiyan
Avrupa arasında bir köprü, dünyanın günümüzde karşılaştığı zorluklara ilişkin
güzel ve güçlü bir metafor. Kültürler arasında bir köprü... Her şeyi birleştiren
sanattır, bu projenin güzelliği burada, sanat boyutunda. Bu köprüyü ben 2001
yılında Norveç'te inşa ettim ama ilk tasarlanan yer olan İstanbul'a kurulmasını
görmeyi çok isterim. Umarım Türkiye'deki proje, Norveç'te edindiğimiz
deneyimleri dikkate alarak ilerler ve başarılı olur."
Sand, Leonardo'nun
köprüyle ilgili çizimini ilk gördüğünde neler hissettiğine yönelik soru üzerine
de şöyle devam etti:
"Büyük bir bestecinin senfonisini dinlediğinizdeki,
meşhur bir tabloya baktığınızdaki hissettiğinizle aynı şey; olağanüstülük hissi,
zamanla ölçülemeyen bir temele sahip. Leonardo'nun köprüsü ilk gördüğüm anda
etkiledi beni, yıldırım aşkı gibi, doğa ötesi gibi bir şey hissettim. Birçok
düzlemde önemli, geçmişin güzelliğini getiriyor. Sadece dizayn bakımından değil,
aynı zamanda Rönesans ruhunun, sanat ve felsefenin kombinasyonunu, ruhani olan
bir yaklaşımı içinde barındırıyor. Leonardo ve bu köprü bütüncül düşünceyi
temsil ediyor, çünkü sanatı ve sessizliği ve felsefeyi birbiriyle birleştiriyor.
Bu nedenle bunun mesaj taşıyan bir köprü olduğuna inanıyorum."
Bu köprüyü
her kıtada inşa etmeyi istediğini ama yapamadığını anlatan Sand, yine de iklim
değişikliğine dikkati çekmek için Antartika ve New York'ta köprünün buzdan
versiyonunu inşa ettiklerini dile getirdi.
|