Mimarî Tasarım: İ. Kerem Erginoğlu, Hasan C. Çalışlar
Proje Grubu: Hande Pusat, Özge Gök
Statik Projesi: Erdinç Sevsay
Mekanik Projesi: Kâni Korkmaz
Elektrik Projesi: Detay Mühendislik
Müteahhit: Yap-Tes
Çatı Kaplama: Tek-iz
Uzay Kafes Sistemi: Altın Yıldız
Duvarlar: Yapı Blok, Yapı Merkezi
Aydınlatma: Philips
Alüminyum işleri: Yılmazlar
Fotoğraflar: Tamer Yılmaz
1998’in Haziran ayında, İstanbul Maslak’ta, Harp
Akademileri’ne ait arazi içinde konumlanmış İstanbul Golf İhtisas Kulübü’nce,
Akademi’ye ait olacak, yarı olimpik kapalı yüzme havuzu yaptırma kararı
alınmıştı. Yapılacak olan bağışın, yatırım bedelleri ekonomik kaynakları dar
olan kulübe zor gelmekteydi. Ancak, bağış yapan kulüp, hem kendi adına yaraşır
bir bina yaptırmak istemekteydi, hem de Harp Akademileri’ne yaraşır ve bulunduğu
komplekse artı değer getirecek bir yapı inşa edilmeliydi. Diğer bir nokta,
inşaatın proje dahil dokuz ay gibi bir sürede tamamlanıp hizmete girmesi
zorunluluğuydu.
Bu çerçevede akıllı bir projenin, sözkonusu
ölçütleri de göz önüne alarak iyi bir şekilde sonuçlanabileceğini, işveren Golf
Kulübü üyelerine ve iş sahibi olan Harp Akademileri’nin komutanlarına açıkladık.
Kentin ortaca bir noktasında inanılmayacak kadar yeşil bir çanağa bakan bir
düzlüğe oturacak binayı, yeşile doğru açılan bir kabuk olarak düşündük. Böylece
hem saydam cepheleri teke indirgemek söz konusu olacaktı, hem de iç mekânlar
yeşil örtüye doğru uzayabilecekti. Çatı eğiminden yararlanarak planlanan hacim,
İstanbul’un ufuktaki yeni gökdelenleriyle golf sahalarının yeşilinden
yararlanacak bir havuz-kafe olarak planlandı. Soyunma odaları, duşlar ve hizmet
birimleri Harp Akademileri’nce belirtilen askeri standartlara göre tasarlandı.
Kütlenin yeşile açılan kabuk biçimi birbirinden tamamen farklı malzeme ve
taşıyıcı sistemle ayrı kutular halinde düşünüldü. Maliyeti, inşaat hızı, bakım
kolaylıkları ve sıva gerektirmemesi gibi özellikleri, farklı dokuları ve cephede
doğru kullanımı ile elde edilebilecek zenginlikten dolayı alt kabukta yapı blok
kullanımına karar verildi.
Malzemenin teknik ve fiziksel özelliklerinin
yanısıra kapalı bir kabuk olan binanın kâgir ve doğal dokulu bir malzemeyle
oluşması, brüt bir cephe etkisi yaratması, tercihi artı yönde etkiledi. Brüt
etkinin hem Silahlı Kuvvetler için yapılan bir binada oluşturacağı masif etki,
hem de yeşil doku ve metal çatı örtüsü ile oluşturacağı kontrast, tercihimizi
yönlendiren diğer nedenler oldu. Ancak bu prefabrike yapı elemanlarının
kullanımında, sistemi rijitleştirmek amacıyla, blokların gözenekleri düşeyde
belirli aralarla donatı ve betonla doldurulmuş; özel hatıl elemanları da aynı
şekilde betonarme haline getirilerek sistem, kafes şekline getirilmiştir.
Bütün elektrik ve sıhhi tesisat, duvar örme aşamasında planlandığı şekilde
kurulduğundan, tek cidarlı duvarlar dahil olmak üzere iç ve dış sıva
yapılmaksızın bina tamamlanmış, zaman ve para ekonomisi sağlanmıştır. İki ayrı
sistem ve malzeme birbiriyle yalnızca basit bir geometrik ilişki kurarlar. Bu
ilişkide yan cephelere doğru katlanmış metal kabuk bir cephede ikinci bir
katlanma yaparak bir saçak oluşturur ve alt kabuğun bu noktalarda doğal ışık
almasını sağlar. Başından sonuna proje ve kontrolluğunu üstlendiğimiz bu projede
farklı yapım sistemlerinin bazı eklerle birlikte kullanılarak hız, ekonomi,
mimarî anlatım ölçütlerini aynı anda sağladığını düşünmekteyiz.
YAPI 242
|