TBWA İstanbul- Bir İç Mekan
Proje Grubu: Okan Bayık, Elvan Çalışkan, Başak Çolakoğlu, Berke Hatipoğlu Mekanik Projesi: Step Klima Elektrik Projesi: Eralsan Elektrik Aydınlatma Danışmanı: Has&Koen Tasarım ve Uygulama Süresi: 75 gün Dünyada gelişen iletişim ve teknoloji olanakları yeni büro düzenlemelerinde ve planlamalarında her geçen gün yenilikler ortaya çıkartmakta. Hücre büroların terk edilip açık bürolara geçilmesinde yaşanan devrim artık 24 saat yedi gün ilkesiyle çalışan siber ortam çalışma ve ev-büro düzeniyle karşımıza çıkıyor. Ancak bazı disiplinler var ki, reklamcılık bunlardan biri, yoğunluğunu ve yüksek temposunu büro içinde çözmek zorunda. Ekip çalışmasının çok önemli olduğu ve çalışanlar arasındaki görsel ilişkinin kuvvetlenmesinin işverimine doğrudan etki ettiği bu iş dalında büyüyüp küçülebilen, esnek ve dinamik bir çalışma ortamı gerekli.
Büyükşehir yaşamının çalışma temposu ve sosyal etkinliklere ayrılan zamanın azlığı, iş arasında şehirde ufak bir yürüyüşle kafa dağıtabilmenin olanaksızlığı (özellikle Maslak’ta) ajansın kendi içinde eğlenceli bir yer olup rekreatif olanaklar sunabilmesi gerekliliği fikrini ortaya çıkarttı. Böylece konsantre bir ortamda oturup çalışılmalı,eğlenileceği zaman ise başkalarını rahatsız etmeden buna uygun mekân bulunabilmeliydi. Bütün gününü hattâ zaman zaman gecesini ajansta geçirecek olan yaratıcı ekip, bir proje üzerinde konuşması gerektiğinde kendine, adı “toplantı odası” olmayan bir mekân bulup orada rahat bir tartışma ortamı içinde hissedebilmeliydi. Çalışanın mutluluğunun iş veriminin artmasındaki en önemli etken olduğunu düşünüp, mekânı herkesten önce çalışanların seveceği bir hale sokmalıydık. Bu büroda gerektiğinde parti verilebilmeli, sinema filmi seyredilebilmeli hattâ spor yapılabilmeydi. Akşam iş çıkışı içki içilebilmeliydi. Tuvalete giden neden bir “scooter” ya da “tritonet”le gitmeyecekti ki? İşverenle böyle hayaller kurarak yeni ajansın yeni çalışma sistemi üzerine bir senaryo kurduk. Amaç ve fikir ortaya çıkmıştı. “L” planlı 1000 m2 lik mekân iki kat halinde planlanacak ve ajansa giriş noktası büyük bir mafsal görevi üstlenerek insan trafiğine yön verecekti. Burası bildiğimiz bir meydan görevi görecekti. Ajansa dışarıdan gelecekler ya bu meydanda kalacaklar ve görüşmelerini burada halledecekler ya da sarmal formlu toplantı odalarından birine geçeceklerdi. Ajansın içi böylece mahremiyetini korurken kendini, yalnızca yöneticilere gelen misafirlerin meydanı çevreleyen köprüden geçerken atacakları bakışlardan saklamayacaktı. Bu ayrıntı TBWA-istanbul Başkanı Cem Topçuoğlu ve Stephane Vincent ile düşünürken heyecanlandığımız bir nokta oldu. Ajansın geneli ve büyüklüğü hakkında bilgi verip, ayrıntı vermemek. Toplantı odalarının iki kat yüksekliğinde tasarlanıp, aydınlatmasının duvarla birlikte çözülmesi çokamaçlı orta holden bu odaların kullanılıp kullanılmadığının anlaşılmasını sağlamaya yönelik bir diğer ayrıntıydı. Finans bölümünün ajansın genelinden kopuk olup orta holden ayrı bir merdivenle çıkılarak düzenlenmesi ise bütün kurye trafiğini ajansın dışında tutabilmemizi sağladı. Herkes birbirinden haberdar ancak kendi başına ilkesi, yapılan ara boşluklar ve galeriler, katlar arasındaki görseli lişkinin kurulmasıyla destekleniyordu.
Amacımız, bu mekânın yapılırken yukarıda anlatılan fikir ve gerekliliklerin doğurduğu bir lezzet taşımasıydı. Şıklık peşinde koşmadan herhangi bir moda anlayışın kurbanı olmaması ve kısa bir süre sonra modası geçmeyecek bir dilde gerçekleşmesini sağlamaktı. Şu sıralar ajans çalışmaya başlayalı bir yılı aşkın bir süre geçti ve herşey yerli yerinde. Büyüme ve küçülmeler oldu, çalışanların keyfi yerinde gözüküyor. Senaryo tuttu diyebilir miyiz?
|