Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Massimiliano Fuksas ile Söyleşi:"Biz Mimarlar Yaşamı Değil,Yaşamın Süreceği Sahneyi Tasarlıyoruz"




Massimiliano Fuksas, UIA Kongresi kapsamında İstanbul'da bir konuşma yaptı. Son dönemde yaptığı eserleri sunan mimar, sunumu için Ferrari-Modena Araştırma Merkezi, Armani için Mağaza Konseptleri, Roma Kongre Sarayı ve 26 ayda inşa edip tamamladığı 1,5 kilometre uzunluğundaki Milano Yeni Fuar Alanı projelerini seçmişti. Konuşmasının sonunda kendisiyle mimarlık üzerine konuştuk. UIA 2005 yıldız mimarların konuşmacı olarak ön plana çıktığı bir konferans oldu. Bu bağlamda siz kendi mimarlığınızı nasıl tanımlıyorsunuz? Mimar olarak bana kalırsa bizler yaşamı değil, yaşamın süreceği sahneyi tasarlıyoruz. İyi işleyen bir bina yaptığım zaman "sahneyi iyi kurmuşum" diyorum. Bu bağlamda bir kasaba veya şehir de bir sahnedir. Sahnenin asıl aktörleri ise elbette halktır. Bu sahneyi kurma aşamasında da halk, ekibi oluşturmakta, tamamlandıktan sonra da içindeki performansı -gösteriyi- yine halk sürdürmektedir. Oynanacak oyun bir komedi ya da trajedi olabilir; benim görevim sahneyi ona uygun tasarlamaktır. Mimar tanrı rolü oynamaya başlarsa problem doğar. Yaşamın kendisi mükemmeldir, dolayısıyla mimar olarak öncelikle yaşamın oluşturduğu mimarlığı izlemek gerekir. Zaman içinde kenti oluşturan mimarlık, bence en iyi mimarlıktır. Örneğin, Gökkafes'e baktığımızda mimari açıdan arazisine yakışmadığını söyleyebiliriz. Ancak ona göre çok daha alçakgönüllü denilebilecek hemen karşımızdaki Maçka apartmanlarına baktığımızda, oluşan çevrenin mimari açıdan çok daha güzel şekillendiğini görüyorum. Benim felsefeme göre de "iyi mimarlık" zaman içerisinde oluşmuş çevreye uygun tasarım yapmaktır. Kongrede yaptığınız konuşmada, gerek Ferrari ve Armani, gerekse yeni Milano Fuar Alanı binalarınıza birer resim yaparak başladığınızı anlattınız. Bunun sonrasında projeler nasıl gelişiyor? Proje bir film çalışmasına benzer. Tasarım, başlangıçta benim için yalnızca bir montaj çalışmasıdır. Bu bir inşa montajı değil, çeşitli görüntü-çekim planlarının biraraya getirildiği bir montajdır. Filmi aklımda tasarlar, mekânlarda gezer, neyin nasıl olacağına karar veririm. Daha sonra bu kararlardan yola çıkarak kafamda oluşturduğum karelerden seçim yaparak tasarımı biraraya getiririm. İkinci olarak, benim tasarımımı etkileyen bir başka etken de deneyimdir. Deneyim, önce eskiz, sonra inşa ederek ve bu sırada ellerinizle yapıyı tanıyarak kazanılabilir. Bu açıdan uygulamalı mimarlık benim için akademik mimarlığa göre daha çekicidir. Üretimin pek çok alanında olduğu gibi günümüz mimarlığında da bilgisayarın girmediği bir alan kalmadı. Tasarımdan yapıma etkin olan bilgisayarı siz hangi yönde kullanıyorsunuz? Bilgisayarın mimarlığa olan etkisi bana göre oldukça olumludur. Ben kendi adıma üçboyutlu modellemeden çok yararlandığımı ve uzun bir süre de yararlanacağımı düşünüyorum. Bilgisayarın doğru ve bilinçli kullanıldığında mimarı esir almaktan çok ona yarar sağladığı tartışılmazdır. UIA konuşmacılarından Peter Eisenman'ın, yıldız mimarlar devrinin bittiğini, Hadid, Piano ve kendisi dahil pek çok mimarın kendi kendilerini tekrar ettiklerini ve ilerleyecek yeni bir yol kalmadığını söylemesi izleyenleri şaşırttı. Kendisine göre mimarların izlemesi gereken yol daha sosyal ve halka yönelik olmalı. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz? Eğer bunu gerçekten söylediyse çok iyi; bazı şeylerin farkına varmış demektir. Birbiriyle tarz açısından örtüşmeyen ürünler veren Eisenman'ın kendi mimari kimliği ile ilgili bir sorunu olduğunu düşünüyorum. Uzun yıllar bir üslup arayışı içinde olduğundan şimdi de mimarlığa sosyolojik açıdan yaklaşması gerektiğini düşünmüş olabilir. Bana soracak olursanız, Eisenman adının kendisi başlıbaşına bir problem ifade etmektedir. Medyanın günümüz mimarlığına etkisi sizce nedir? Dönem dönem bazı mimarların, albüm çıkartan şarkıcılar gibi ön plana çıkmalarını sizce projeleri mi, yoksa medya mı sağlıyor? Mimar, karizması sayesinde medyanın ilgisini çekebilmektedir. Medyayı mimarların her gün rastlanabilecek normal insanlar olduğu fikrini uyandırmak için kullanmalıyız. Mimarlar yalnızca akademik veya entelektüel kişiler değillerdir. Günlük kullanıcının, bir işi daha kolay, daha iyi yapmasını sağlayacak kişilerdir. Mimar medyanın ilgisini çekebilmek için, gerekirse bir rock yıldızı rolünü üstlenebilmelidir. Bu düşüncemin nedenini ise şöyle açıklayabilirim. Bundan 20-30 yıl önce mimarlık denince insanların aklına problem yaratan bir kişi (mimar) ve çirkin binalar geliyordu. Böyle 20 yıl geçtikten sonra mimarlık ve mimar insanların gözünde daha sempatik, daha ilgi çekici hale geldi. İnsanlar "aman boşver mimarı" söylemini günümüzde değiştirerek, "bir mimarla çalışabilirim" demeye başladılar. Ben bunu biz mimarların, medyayı iletişimin aracı olarak kullanmaya başlamasına bağlıyorum. Mimarların bu konuma gelmelerini medyanın yıllar süren desteği sağlamıştır. Günümüzde bunun getirdiği olumlu sonuçları görmekteyiz. Bununla birlikte Madonna ya da benzeri gibi bir müzik yıldızı olmayı istemek de elbette komik olur, belli bir düzeyin korunması gerekir. Bu bağlamda medya halkı etkileyerek mimariyi popüler hale getiriyor diyebilir miyiz? Mimarların küresel hale gelmesi de buna bağlanabilir mi? Mimarlık da bir medyadır. Birçok ürünü, olduğundan daha ilginç gösterir. Çok miktarda işini yaptığım Armani'den gördüğüm kadarıyla moda da medyadır. Armani'nin Milano'daki mağazasını yaparken kendi alanında tasarım konusunda çalışan bir kişiyle iş yapmanın ne kadar kolay olduğunu gördüm. Bundan yola çıkarak şunu söyleyebilirim ki; evet, medya mimarlığın popülaritesini artırıcı bir rol oynamakta. Eğer insanlara birşey vermek istiyorsak ilginç olma yolunu bulmamız gerekir. Günümüzde mimarlık artık yalnızca Avrupa'nın veya bir ülkenin tekelinde değil. Bunun böyle olmasını sağlayan da medyadır; özellikle televizyondur. Medya işimizi kolaylaştırıp, bizi destekler. Yalnızca basılı ve görsel organlardan oluşmaz, aynı zamanda halkın nabzını da tutan bir olgudur. Söyleşi: Sinan Özgen İstanbul Teknik Üniversitesi Berlin Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakülteleri Araştırma Görevlisi Söyleşi: Arda Karasu Y. Mimar


http://www.yapi.com.tr/haberler/massimiliano-fuksas-ile-soylesibiz-mimarlar-yasami-degil-yasamin-surecegi-sahneyi-tasarliyoruz_95195.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!