Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Metropol Sürgünleri

Önce köylerinden büyük şehirlere gelmek zorunda kaldılar. Şimdi de kentsel dönüşüm projeleriyle büyük şehirlerden ücra köşelere itiliyorlar. Gazeteci Gülşen İşeri, onları “metropol sürgünleri” olarak tanımlıyor. Aynı isimle çıkan kitabında bize onları anlatıyor, hem de içeriden, ta derinden döküyor yaşamlarını.

Cumhuriyet Dergi
Metropol Sürgünleri

BR>
Gitmek zorunda kalmayın diye

- Kitap için iki yıl çalıştınız. Sizi en çok ne zorladı?

- Benim için her şey zordu, ama ruhen... Bazen dinlediğim hikâyelerin ağırlığı beni duraksattı. O hayatlara tanıklık etmek başka bir külfetti. Ama o hikâyeleri dinlerken şunu düşünmedim, “evet ya bu kitap için çok çarpıcı...” İnanın aklımdan böyle şeyler geçmiyordu. Kaldı ki çok fazla hikâye bende saklıdır. Ama elbette bu zaman diliminde her geçen gün yaygınlaşan, kulaktan kulağa giden yıkım sözcüğü insanları paranoyak yapmıştı… Ben ne zaman herhangi bir mahalleye gitsem “yıkılacak mı yoksa” diye sorularla sıkça karşılaştım. Bazen çekiniyordum, insanları tedirgin etmeye başlamıştım. Düşünsenize mahalleye sürekli biri geliyor, insanlarla konuşuyor, vs... Bunu anlaşılır buluyordum ama ben de kendi derdimi anlatmak için epey uğraştım. “Siz buralardan gitmeyin diye geliyorum buralara” diyordum. Ne kadar inanıyorlardı bilmiyorum. Ama inanmayanlar da vardı... “Buraları yıktırınca rahat mı olacaksınız” diyenler de çoktu. Sanıyorum derdimi anlatmak beni çok zorladı.

Proje farklı, amaç hep aynı!

- İstanbul, Ankara, İzmir’deki amaç ya da sürgün edilenler açısından kentsel dönüşüm projelerinde bir farklılık var mı?

- Aslında her mahallede proje farklı ilerliyor, ama ortak bir nokta var: Sürülecekler ve şehrin dışına atılacaklar. Hepsini korkutan bu durum. Proje farklı, amaç aynı! “Kentlerde olmaması gerekenler” olarak bakılıyorlar, bu da onlar için çok ağır…

- Peki bu sürgünleri haklı göstermek için kullanılan gerekçeler neler?

- Pek çok neden var. Daha iyi anlaşılmaları için bunları üç ilden örneklerle anlatmak en iyisi. Mesela İstanbul’daki Küçükarmutlu için yıllardır “terörist yuvası” denildi. Bu bir gerekçe onlara göre... O “yuvayı” dağıtmak istiyorlar. Bunun için de önce Tekno-Kent projesini çıkardılar. Sonra Kentsel Dönüşüm mevzusu geldi... IMF toplantısından sonra da Finans Merkezi olacağı haberi geldi Armutlu için. Tarlabaşı mesela; çöküntü alanı olarak gösterilip yıkımına karar verilebiliyor. Ben Tarlabaşı’nda çok bulundum. Gittiğim süre zarfında çöpler sokaklardaydı, sorduğumda “çöp arabası girmiyor buraya” yanıtını aldım...

İzmir Kadifekale, şehrin ayaklarınızın altında kaldığı, muazzam bir yer. Daha çok Kürtler yaşıyor bu mahallede. Yıkım kararına gelince; Kadifekale heyelan bölgesi. Doğru. Ama orayı yıkıp başka binalar yapacaklar, altyapıyı sağlamlaştırarak. Oysa altyapı sağlamlaştırılıp, yıllardır orada yaşayanlar uzaklaştırılmayabilir, bu da bir çözüm. Ama... İzmir’in en güzel yeri Kadifekale, amaç burada da rant elde etmek elbette. Örnekler çok fazla. Hepsi tek tek irdelendiğinde tek sonuç çıkıyor: Kentsel Dönüşüm’ün rantı.

TÜMÜNÜ GÖSTERSONRAKİ SAYFA HABERİN DEVAMI:   1  |   2  |   3
http://www.yapi.com.tr/haberler/metropol-surgunleri_75650.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!