EM>Fotoğraf: MUSTAFA YILDIZ (AA)
Mimar
Sinan, ölümünün 422. yılı nedeniyle Türkiye'nin
değişik yerlerinde düzenlenen etkinliklerle anıldı. En kapsamlı etkinlik dizisi
Mimar Sinan'ın memleketi Kayseri'de yapılırken, ustalık eserinin yer aldığı
Edirne'deki etkinliklerde yeterli katılım sağlanamadı. Etkinliklerde her sene
olduğu gibi, çeşitli kentlerdeki Mimar Sinan anıtlarına çelenkler bırakıldı ve
saygı duruşunda bulunuldu.
''Sinan ve Çağı Sempozyumu"nda Mimar
Sinan'ın Yapıları Ele Alındı
Kayseri Büyükşehir Belediyesi
tarafından düzenlenen ''Mimar Sinan Günleri'' kapsamında
gerçekleştirilen ''Sinan ve Çağı Sempozyumu''nun birinci
oturumunda ''Sinan Yapılarına Anlamsal Bakış'', ikinci
oturumunda ise ''Sinan Yapılarının Strüktürel Analizi ve
Onarımı'' konuları ele alındı.
Mimar
Aysel Çetinsoy, Kadir Has Kongre Merkezi Konferans
Salonu'nda gerçekleştirilen sempozyumda yaptığı konuşmada, Mimar
Sinan'ı daha iyi anlatabilmek ve eserlerini değerlendirebilmek için öncelikle
insani yönünün iyi bilinmesi gerektiğini bildirdi. Çetinsoy, Mimar Sinan'ın
özellikle askerlik döneminde gittiği ülkelerdeki mimari yapılardan etkilendiğini
ve edindiği birikimler sayesinde kendi tarzını ortaya koyduğunu söyledi.
Sempozyuma İsveç'ten katılan Kungliga Tekniska Yüksek Okulu'ndan
Prof. Dr. Johan Martelius ise uzun süredir Mimar Sinan'ın
eserlerini incelediğini ifade ederek, katılımcılara Süleymaniye Camisi
ve Külliyesi hakkında bilgi verdi. Martelius, Osmanlı toplum yapısına
bağlı olarak, sosyal ve siyasi yapıda 'merkezilik' kavramının önem teşkil
ettiğini vurgulayarak, ''Buna bağlı olarak cami çevredeki yapılar uyum
içindedir. Camilerde yansıtılan resim adeta Kabe'nin küçük bir yansıması
şeklindedir'' diye konuştu.
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi'nden
Dr. Tolga Erkan da Mimar Sinan'ın, Suriye'de yaptığı eserler
arasında önemli bir yere sahip olan Hüsreviye Camisi'nin, Halep
şehrinin Osmanlılaşmasında ve İmparatorluğa siyasi, ekonomik, dini ve askeri
bakımdan katkısı konusunda bilgiler aktırdı. Erkan, Sinan'ın ordu içinde geçen
yetişme çağında Avrupa'da çok farklı yerler gördüğünü ve bu sayede kendi
mimarlık bilgisini oluşturduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
''Sinan'ın yaptığı eserlere ek olarak Halep şehri, sahip olduğu surlar
sayesinde komşularına karşı üstünlük sağlamış ve yakınında bulunan Anadolu
kentleriyle kurduğu yakın ilişkiler sayesinde de Osmanlı burada siyasi üstünlük
elde etmiştir.''
Mimar Sinan, Ustalık Eserinin
Bulunduğu Edirne’de Unutuldu
Fotoğraf: Salih BARAN
(AA) Ölümünün 422. yılı nedeniyle Türkiye'nin değişik
yerlerinde düzenlenen etkinliklerle anılan Mimar Sinan, ''ustalık
eserim'' dediği Selimiye Camisi'nin bulunduğu
Edirne'de ilgi görmedi.
''Ustalık eserim'' dediği Selimiye Camisi ile
çeşitli eserlerinin bulunduğu Edirne'de, Koca Sinan için, Mimarlar
Odası Edirne Şubesi tarafından bir anma programı
düzenlendi. Edirne Şube Temsilcisi Atilla Ergin; sergi,
konser ve futbol maçından oluşan bir anma programı düzenlediklerini ve anma
gününün sabahı Mimar Sinan Anıtı'na çelenk koyduklarını
belirtti. Edirne'de düzenlenen etkinliklerin yeterince duyurulamaması sonucu
katılım düşük olunca, halk, etkinlikleri ''sessiz anma'' olarak
nitelendirdi.
Bir Başka Anma Etkinliği de İzmir'de
Gerçekleştirildi
Mimar Sinan'ın ölümünün 422. yılı dolayısıyla
TMMOB Mimarlar Odası İzmir Şubesi de bir anma töreni düzenledi.
Mimarlar Odası İzmir Şubesi yönetim kurulu üyeleri ve Mimar Sinan İlköğretim
Okulu öğrencilerinin katıldığı törende, Konak'taki Mimar Sinan
Anıtı'na çelenk konularak, saygı duruşunda bulunuldu.
Mimarlar
Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Topal, törende
yaptığı konuşmada, Mimar Sinan'ın tasarlayıp inşa ettiği büyük ve anıtsal
yapıların halen bulundukları kentleri biçimlendirerek, kentsel yaşama yön
verdiğini belirtti.
Mimar Sinan'ın eserlerinin mimari kalitesinin,
bilimsel çalışmaların öncelikli araştırma konuları içinde yer aldığını ifade
eden Topal, ''Sinan'ın Osmanlı kentlerinin oluşumunu yönlendiren olağanüstü
yapıtları, geleneksel kültürümüzün somut belgeleri olarak, ölümünden 422 yıl
sonra bile bugünkü mimarlığımıza esin kaynağı oluşturmayı sürdürmektedir'' dedi.
Mimar Sinan'ın yapıtlarından büyük ölçüde kopyalama amacıyla
yararlanıldığını vurgulayan Topal, şöyle konuştu:
''Sinan'ın akılcı
mimarı anlayışının özünü oluşturan araştırma, öğrenme, anlama, çağdaş bir mimari
yaratma, sürekli olarak kendini aşma çabaları, kentsel gelişmemizde ve mimari
uygulamalarda çoğunlukla izlenmemektedir. Sinan'ın yaşadığı yıllardan bugüne
olağanüstü biçimde gelişen küresel teknolojiden, bilgi birikiminden, ilerleme ve
gelişme tutkusundan yoksun bir tasarım ve çevre anlayışı, kentlerimizi toplumdan
kopuk, yaşanması zor, yer aldığı ortama saygısız, çağdaş estetikten yoksun, salt
rant hesaplarıyla gerçekleştirilmiş kimliksiz yapı yığınlarına dönüştürmüştür.
Oysa Sinan'ın öğretisi, kopyalamayı değil, anlamayı, yorumlamayı, geliştirmeyi
ve ilerlemeyi vurgular.'' (AA)
|