Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Necati Uyar: Kaos Şehirciliği

1


Necati Uyar
İnsan kaotik bir varlık ve kentin ayrılmaz bir parçası. Dolayısıyla, kentler de kaotik varlıklar. Hal böyle olunca, insan unsurundan dolayı kaosun temel özelliklerini (ne zaman, ne olacağı belli olmama durumunu) içinde barındıran kentlere, varolan planlamanın yetersiz hale gelişi, göç, ekonomik sebepler nedeniyle de tam anlamıyla bir kaos havası hakim oluyor. Kent Plancısı Necati Uyar ile kentlerdeki kaosun tarihini ve kaos şehirciliğini konuştuk. Kent açısından “kaos” kavramı nasıl tanımlanıyor? Kaos kelimesi günlük dilde “kargaşa”, “keşmekeş” ve “düzensizlik” anlamında kullanılıyor. Bu çerçevede bakıldığında kentlerde var olan ve giderek artan düzensizlik ve karmaşa pek çok kent açısından kaosun varlığının göstergesidir. Diğer yandan kaos olarak nitelenen kentlerde var olan düzensiz hareketlilik aslında kent yaşamının ta kendisidir. Tabi bu tanımlama planlama açısından geçerli, sosyolojik açıdan bakıldığında çok daha farklı tanımlamalar yapmak olanaklı. Özellikle son yıllarda kentlerde artan güvenlik endişesi, kentlerin bu anlamda sorunlu mekanlara dönüşmesi de kentlerin kaotikleşmesine neden olmaktadır. Güvenlikli siteler, demir parmaklıkların dördüncü beşinci katlara kadar yükselmesi, kapkaç endişesiyle kent içinde tedirgin yürüyüşler hepsi yaşanan kaosun göstergesi. Aslında kentlerde ilk çağdan bu yana hep var olan ve belirli bir düzeye kadar çok da rahatsız edici olmayan ve hatta çekici olan hareketlilik, düzensizlik, kontrol edilemez boyutlara ulaştığında, zarar vermeye başladığında, olumsuz anlamda “kaos” olarak tanımlanıyor. Örneğin başlangıçta kentlerde dolaşan az sayıda aracın oluşturduğu trafik ne kadar çekiciyse, bugün için kentlerde işlemez duruma gelen ve her geçen gün biraz daha kontrolden çıkan trafiğin içinde bulunduğu durum ise tam anlamıyla kaostur. Projelendirilerek gerçekleştirildiği halde, günümüzde işlemez duruma gelen altyapının içinde bulunduğu durum da kent açısından bir kaostur.
Fotoğraf: Nihat Karadağ
Kentlerde gerçek anlamda kaos ne zaman başladı? Dünya üzerinde kentlerin ilk ortaya çıktıkları yer olarak, iki büyük nehrin suladığı verimli Mezopotamya kabul edilmektedir. Sonrasında ise Mısır’da Nil Vadisi’nde, Hindistan’da İndus Vadisi’nde ve Çin’de Huang He (Sarı Nehir) Vadisi’nde başka kentlerin oluştuğu kabul edilir. Tarımsal üretimde artı değerin oluşmasıyla başladığı kabul edilen kentler, özellikle yönetsel, ticari, askeri ve dini işlevleri üstlenen yerler olarak ortaya çıkmışlardır. Günümüzden yaklaşık 2500 yıl önce Pers’te, Antik Yunan’da, Mısır’da, Hindistan’da ve Çin’de bir çok kentin nüfusu 100.000’in üzerine çıkmıştır. Kentlerin büyümesi, içinde yer aldıkları imparatorlukların gelişimine koşut gerçekleşmiş, imparatorlukların çöküşüyle de önemli kentsel yıkımlar ve yok olmalar yaşanmıştır. Aynı dönemlerde Anadolu’ya bakıldığında, M.Ö. 560 yılında Artemis Tapınağı çevresine taşınan ve bir liman kenti olan Efes’in, daha sonraları bugünkü yerinde geliştiği Asya eyaletinin en büyük limanı olduğu ve 200.000 kişilik nüfusa sahip olduğu bilinmektedir. İlk çağlarda liman vb. olanaklarla büyüyen kentlerin büyümesi Sanayi Devrimi sonrasında önemli bir hız kazanmıştır. Sanayinin gelişimi ve tarımda makineleşme, kırdan kente göçü zorlamış, kentlerde önemli nüfus yığılmaları ortaya çıkmıştır. Sanayi tesislerinin kentsel alanlarda yoğunlaşması, işçilerin kentlere yığılmasına, kırsal yoksulların kentsel yoksullara dönüşmesine neden olmuştur. Kentlerde karmaşa, gecekondulaşma ve gerçek anlamda kaosun başlangıcını da sanırım bu dönemlerde aramak gerekiyor. O dönemlerde de kaosu önlemeye yönelik bir takım çabalar olmuş ama özellikle günümüzde planlama çabaları kaosu engellemeye değil, koasu azaltmaya yönelik... Planlamanın öncelikli amaçları arasında belirli bir düzenin kurgulanması, bir karmaşa oluşumunun engellenmesi var. Ancak gelinen noktada kentlerde bugün var olan kaosa bakıldığında, bu amacın çok da başarılamadığı açık. Bugün için pek çok kentte planlama, örneği ortada olan sorunların çözülmesi, yaşanmakta olan karmaşanın düzene sokulmasını da amaçları arasına almış durumdadır. Planlama, engelleyemediği kaosu gidermeyi, azaltmayı amaçlar duruma gelmiştir. Cengiz Bektaş kentlerde varolan kaosun, bir çeşit “kaos mimarisi” yarattığını söylemişti. Sanırım benzer şekilde “kaos şehirciliği”nden de bahsedebiliriz!? Kuşkusuz bugün için bir kaotik kentten söz edilebildiğine göre, “kaos şehirciliği”nden de söz etmek de doğaldır. Son yıllarda değişen ve yeni arayışlara yönelen kent planlamadaki bu arayışların büyük bölümü kaos kaynaklıdır. Büyük kentlerin hemen tümünde günümüzde var olan ve sürdürülen kent planlama anlayışı, sorunlardan yola çıkarak başlatılan arayışlar, kaos şehirciliğinin var olduğunun en somut göstergesidir. Başlangıçta geleceği kurgulamayı, ideali yaratmayı amaçlayan kent planlama, bugün gelinen noktada kaçınılmaz biçimde oluşan kaosu önlemenin aracı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Ülkemiz örneğinden konuya bakacak olursak, kaos şehirciliği bir yana, planlama sisteminin kendisi bugün kaos içindedir. Belirlenen bir amaçta yeni sapmaların yaşanması, kent planlamanın da kaos içine sürüklenmesine neden olmuştur. Örneğin, sağlıksız kent dokularının sağlıklı duruma getirilmesi, yaşanabilir çevrelere dönüştürülmesi amacıyla ortaya atılan “kentsel dönüşüm” projelerinin bugün geldiği nokta, rantı yükselen bölgelerde kullanıcı değişikliğinin sağlanması, tasfiye ve soylulaştırmanın gerçekleştirilmesidir. Ortaya çıkış amacıyla sonuçları arasındaki farklılık, kent planlamanın içine düştüğü kaosun göstergesidir. Kaotik kentlerin özellikleri nelerdir? Bence kaotik kentlerin en önemli özelliği, planlama kararlarından daha hızlı ve özgürce gelişmesi ve değişmesidir. Kaotik kentlerde planlama bir adım geridedir ve aslında gerçek anlamıyla yoktur. Planlama kentlerin kaotik ortamında yaşanan sorunların peşinden koşmaktadır. Bu nedenledir ki, önce trafik sıkışır, sonra yol genişler, köprü ve alt geçitler yapılır. Ve sonra trafik daha da sıkışır. Bu açıdan bakıldığında plansızlık, bir kısırdöngüyü ve kaosu yaratmaktadır. Geciken planlama ya da yanlış planlama kararları da kaosu büyütmektedir. Planlamadan vazgeçilmesi, planlama kararlarının dikkate alınmaması da kentlerin kaotikleşmesine neden olmaktadır. Örneğin planlı bir bölgede sonradan yapılan yoğunluk artışları, nüfus yığılmasına sokakların ve altyapının yetersizliğine, altyapının işlemez duruma gelmesine neden olmaktadır. Kronikleşen altyapı tıkanıklığı, patlamalar ve onarımlar kentin bu bölümlerini tümden işlemez hale getirmektedir. "Kaotik kentlerde düzenleme ve tekrar planlama çalışmaları nasıl yapılmalıdır? Kaotik kentlerin bir başka önemli özelliği de kentlerde yoksulluğun artması, gelir uçurumunun büyümesidir. Bu durum kentlerde var olan ikili yapıyı keskinleştirmektedir. Bir yanda güvenlik endişesiyle dışa kapanan, gettolaşan zengin siteler, diğer yanda giderek daha da yoksullaşan varoşlar. Bu açıdan bakıldığında, kaotik kentlerin düzenli hale getirilmesinin önünde kent planlama ile doğrudan ilgisi olmayan ekonomik ve politik bir sorun durmaktadır. Konuya fiziksel açıdan bakıldığında, kent planlamanın, kentin kendiliğinden gelişmesinin ve değişmesinin önüne geçmesi öncelikli sorundur. Kentte yaşanan gelişmelere göre sonradan üretilen planlarla bazı sorunların giderilmesi olanaklı görünse de, tüm sorunların giderilmesi, kaosun önlenmesi olanaklı değildir. Bence bugün gelinen noktada kentlerde var olan kaosun tümüyle önlenmesinden değil, iyi yönetilmesinden söz etmek olanaklıdır. Var olan bu olgunun tümüyle ortadan kaldırılması, düzenli hale getirilmeleri söz konusu değildir.


http://www.yapi.com.tr/haberler/necati-uyar-kaos-sehirciligi_95449.html

Read Comment Section
1 Yorum Yorum Yaz
  • sayin necati uyar lutfen benimle E-posta adresile diyalogda bulunuz. sizin iranli sinif arkadasinizim. kambizle birlikte. lutfen beni ara. YANITLA
1 yorumdan 1 tanesi gösteriliyor. 
Yorumunuzu ekleyin
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!