STRONG>Kültürde gücün
dağılımı
Sanat ve kültür üretimlerinin ve bu üretimlerin
dolaşımda olduğu sistemin kimler tarafından nasıl kullanıldığı ve gücün dağılımı
üstüne düşünmenin ve toplumu bu konuda bilgilenmenin yararlı olduğu
görüşündeyim. Bu yapıtların içerikleri, söylemleri, estetikleri ve piyasa
değerleri açısından, sistemin de işlerliği ve etkisi açısından simgesel ve
parasal gücü var. Bu gücün üstten alta ya da alttan üste doğru dağılımının
durumuna da bakmak gerekiyor. Türkiye’deki resmi ve özel üstyapılar kültürü
kendi çıkarlarının yol haritası içinde toplumu yönlendirmek için kullanıyor;
toplumun ve bireylerin ürettiği kültür değerlerini ve mallarını desteklemek,
beslemek ve geliştirmek için değil! Bu yönlendirme işinde kazandıkları zaferleri
de rakamlarla (parasal değer ve insan sayısı) ifade etmeyi yeterli buluyorlar.
AB’nin kültür sanayi kriterlerine uzak olan durum da budur.
AB ülkeleri
içinde, kültür sanayi açısından siyaset, neo-liberal sermaye, toplum ve birey
arasında en dengeli ilişkinin kurulduğu ülke Almanya’dır; gerçek AB kültür
başkenti de Berlin’dir. Eğer bir kent, metrekaresi milyon Avro değerindeki
arsaları ve tarihsel binaları, alış veriş merkezine değil de, hiç tereddüt
etmeden kültür ve sanat merkezine dönüştürüyor ve bunları işletiyorsa; ulusal
piyangosundan hatırı sayılır bir yüzdeyi sanat ve kültür kurumlarının ve
girişimcilerinin projelerine gözü kapalı yatırıyorsa; paralar projelere ve
kurumlara uzman kurulların verdiği kararlarla dağıtıldığında bu uzmanlara
‘yağma’cı denmiyorsa, bu sıfatı taşımaya hak kazanır.
Kasım ayında
Berlin, iki 20. Yıl kutlaması yapıyor: ‘Berlin-İstanbul Kardeş Şehir’ ve
‘Duvarın Yıkılması’. Duvarın Yıkılması 9 Kasım’da Nobel Barış ödüllü kişilerin,
ünlü siyasetçi ve kültür insanlarının, on binlerin katılımıyla gerçekleşti, MTV
ödülleri için Berlin’e gelmiş olan U2’nun yarım saatlik konseri de Berlin’e
armağan olarak ücretsizdi!
Türkiye çağdaş sanat ortamı, İstanbul 2010
kutlamaları öncesinde üç büyük sergiyle bu kültür başkentinde potansiyelini ve
duruşunu gösteriyor: ‘İstanbul Next Wave - Eşzamanlılık-Koşutluk-Karşıtlık’,
‘Ayağımın Altında Dünya, Cennet Değil’ ve ‘Siyasal Duruşlar.
|