BR>
Petren'in EIDD'yle
ilgili ayrıntılı sunumunun ardından söz alan platformun Dış İlişkiler Yöneticisi
Pete Kercher ise dünyanın farklı kentlerinden hatalı tasarım
uygulamalarını kendi çektiği fotoğraflar üzerinden aktardı.
Konuşmasının
başında Avrupa'nın birçok kentinde çalışmalarda bulunduğunu belirten
Kercher, Avrupa Kültür Başkenti ünvanını alan kentlerde de
bulunduğunu ve EIDD Design For All Europe olarak, İstanbul ile de bu kapsamda
işbirliğine gidilebileceği mesajını verdi.
"Her Kentin Kendi
Zorlukları Vardır"
Sunumuna ilkel insandan günümüz insanına
kadar geçen süreçte toplumun ve insan davranışlarının nasıl değişim gösterdiği
konusu ile başlayan Kercher, daha sonra kent olgusuna değindi. Herkesin kente
ilişkin farklı bir fikri olduğunu belirterek, Montreal, Prag, Delft, Varşova,
Belgrad, Milano gibi kentlerden örnekler sundu.

Yaşam
alanları ve hatalı tasarım uygulamalarına örnek verirken, her kentte belli başlı
zorluklar ile karşılaşılabileceğini dile getirdi. Özellikle yaya geçitleri,
kaldırımlar, merdivenler ve rampalara ilişkin fotoğraflar sunan Kercher, iyi
tasarımın pahalı olduğu önyargısını eleştirdi.
Kercher,
İstanbul'daki hatalı uygulamalara örnek olarak Sultan Ahmet Camisi'ndeki dik ve
uzun engelli rampasını gösterdi.
Kentsel mekânda yapılan hataların
önüne geçilmesi için bir arada çalışmanın önemini vurgulayan Kercher, belediye
birimleri arasındaki iletişimsizliğe dikkat çekti, kentlileri ise yönetimleri bu
hatalar konusunda uyarmaya çağırdı.
Krizin ilacı:
İnovasyon
UK Design Council'in (İngiltere
Tasarım Konseyi) raporunda yer alan "Tasarım, ticari rekabeti
güçlendirir" savına atıfta bulunan Pete Kercher, firmaların fiyatta
rekabet yerine kalitede rekabet etmeyi seçmeleri gerektiğini belirtti. Küresel
ekonomik krizin başlangıcı olan 2009 yılının aynı zamanda Avrupa
Yaratıcılık Yılı olduğuna değinen Kercher, krizi fiyat düşürmeden
atlatmanın en iyi yolunun 'inovasyon' olduğunu vurguladı. Bunu desteklemek için
de, tasarıma ağırlık veren firmaların, tüketici güvenine bağlı olarak borsada %
200'e varan değer artışı sağlamasını örnek gösterdi.
EIDD Design For All
Europe'un "insan çeşitliliği, sosyal birlik ve eşitlik için
tasarım"ı amaç edindiğini söyleyen Kercher, tasarımda 'pozitif
ayrımcılık'ın yeni engeller yarattığına ve her zaman birilerini dışladağına
dikkati çekti. Holistik (bütünsel) düşünmenin önemini işaret ederek, birden
fazla çözüm sunmanın her zaman daha iyi olduğunu vurguladı.
Konferans
soru-cevap bölümü ile sona erdi.
|