Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.

“Tarihi Eser Doktorları” 86 Bin Eserin Restorasyonunu Tamamladı

Son 7 yılda, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü envanterine kayıtlı yaklaşık 86 bin eserin, hayata kazandırılması ve müzelerde sergilenmesi amacıyla bakım ve onarımı yapıldı.

yapi.com.tr/AA
“Tarihi Eser Doktorları” 86 Bin Eserin Restorasyonunu Tamamladı

Türkiye'nin eşsiz güzellikteki tarihi eserlerinin restorasyon ile konservasyon çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü bünyesindeki Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı müdürlüklerinde görevli, "tarihi eser doktorları" olarak bilinen restoratör ve konservatörlerce titizlikle gerçekleştiriliyor.

Bakanlık yetkililerinden edinilen bilgiye göre, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında uygulama faaliyetleri asgari düzeye inmesine rağmen yılın ilk 3 ayında 2 bin 612 eserin restorasyonu yapıldı.

Farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan eserlere adeta doktor hassasiyetiyle dokunuşlar yaparak bunların gelecek nesillere aktarılmasını sağlayan restoratörler, son 7 yılda müzelerin envanterine kayıtlı yaklaşık 86 bin eserin bakım ve onarımını tamamladı.

 


Esere önce teşhis sonra tedavi
Tarihi eser zengini Türkiye'nin restorasyon ve konservasyon çalışmalarını bilimsel kriterlere uygun gerçekleştiren restoratörler, binlerce yıl öncesinde hayatın doğal akışında kullanılan bir eseri toprak altından çıkardıktan sonra yeniden hayata döndürmek için detaylı çalışmalar yürütüyor.

Bir eserin restorasyon ve "yapının zamana yenik düşmesini engellemek için koruyucu çalışmalar yapılması" anlamına gelen konservasyon süreci, ön incelemeler, analizler, karar verme süreçleri, kullanılacak yöntem ve malzemelerin seçimi, uygulama aşaması, eserin niteliğine ve kondisyonuna göre yıllarca devam edebiliyor.

Tarihi eser doktorları, konservasyonu tamamlanan eserlerin, ait oldukları müzeye teslimi sonrasında durumundaki gelişmelerin takibini sürdürüyor, müzelerdeki teşhir ve depoları yılda en az iki kez denetliyor.

Restoratörler, tarihi eserlerin ömrünü uzatmak için önce durumlarını teşhis ediyor, ardından tedavi olarak değerlendirilebilecek konservasyon uygulamaları yapıyor.

Türkiye'de restorasyon ve konservasyonun 84 yıllık geçmişi
Türkiye'de restorasyon ve konservasyon uygulamalarının 84 yıllık geçmişi bulunuyor.

İstanbul Arkeoloji Müzeleri bünyesinde 1936'da kurulan Türkiye'nin ilk "koruma laboratuvarı" niteliğindeki "Kimyahane", fotoğrafhane, modelhane, seramik fırını, heykel atölyesi ve fumigasyon odasıyla, alanında başarılı uzmanların hizmetiyle önemli çalışmalara imza attı.

Kimyahane'nin devamı niteliğinde 1985'te kurulan İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkez Laboratuvarı da bugün başarılı çalışmalar yürütüyor.