Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

TMMOB 41. Olağan Genel Kurulu Sonuç Bildirgesi'nde 'İş Cinayetleri' Vurgusu

TMMOB'nin 27 - 30 Mayıs 2010 tarihlerinde Ankara’da gerçekleşen 41. Olağan Genel Kurulu sonuç bildirgesi yayımlandı. Sonuç Bildirgesi, iş cinayetlerinde kaybedilen emekçilerin anısına ithaf edildi. "Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği‘nin 41.Olağan Genel Kurulu küresel sermayenin dünyayı kasıp kavurduğu, yoksulluğun, açlığın hızla yayıldığı,

yapi.com.tr
TMMOB 41. Olağan Genel Kurulu Sonuç Bildirgesi'nde 'İş Cinayetleri' Vurgusu

BR>
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Genel Kurulu aşağıdaki konuları yeniden vurgulamaktadır;

-         DDK raporu başta olmak üzere, TMMOB örgütlülüğüne siyasi iktidar eliyle yapılan tüm saldırılara son verilmelidir.

-         Meslek alanlarımızı yakından ilgilendiren "Yabancı Mühendislerin Çalışma Yasası" başta olmak üzere diğer mesleki düzenlemeler adı altında TMMOB‘nin işlevsizleştirilmesi ve yetkilerine karşı yapılacak her türlü saldırılar sonlandırılmalıdır.

- Ülkemizin tüm varlıklarının özel sermaye istismarından kurtarılarak özelleştirmelerin durdurulması, özelleştirilen halka ait varlıkların kamulaştırılması ve kamu kuruluşlarının yeniden güçlendirilmesi gerekmektedir.

- Toplumsal gönencimizin arttırılmasına yönelik ulusal, bölgesel ve kentsel düzeyde planlı ve kamusal bir ekonomi politikası doğrultusunda, kamusal kaynaklara dayalı ve planlı modeli esas alan istihdam odaklı sanayileşme ve kalkınma politikaları gecikmeksizin uygulanmalıdır.

- Dünya Bankası, IMF, AB ve benzeri kuruluşların dayattıkları, yerli işbirlikçilerin uyguladıkları "yapısal uyum ve istikrar programları"nı reddederek, emeğin iradesini egemen kılan ekonomik ve toplumsal politikalar üretilmelidir.

- Ülkemize dayatılan dışa bağımlı enerji politikaları terk edilmelidir. Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına öncelik veren bir enerji politikası gözetilmelidir.

- Standart dışı ve enerji yoğun teknolojilerin ithal edilmesinin önlenmesi, mevcut tesislerde enerji verimliliğini artıracak, çevreyi koruyacak, çevre dostu teknolojiler uygulanmalıdır.

- Nükleer enerji santralleri ile Türkiye‘nin dışa bağımlılığı arttırılmaktadır. Kurulum, işletim ve söküm maliyetleri, çevresel etkileri, atık sorunları ile gelişmiş ülkelerin terk ettiği nükleer santral macerasına son verilmelidir.

- Yabancılara imtiyaz tanıyan maden aramalarından vazgeçilmesi ve ulusal kaynaklara dayalı, maden arama, işletme ve enerji politikası izlenmelidir.

- Madenlerimizin, jeotermal kaynaklarımızın, kıyı ve ormanlarımızın yerli ve yabancı sermaye tarafından yağmalanması durdurulmalıdır.

- Üniversitelerde özerk ve katılımcı bir eğitim ortamı sağlanması için 12 Eylül düzeninin bir ürünü olan YÖK kaldırılmalıdır.

- Eğitimde, öğrencileri müşteri olarak gören girişimler ve eğitim hizmetlerini bütünüyle bir pazar haline getirme çabaları sonlandırılarak; ilköğretimden üniversiteye parasız, eşit, bilimsel, demokratik ve fırsat eşitliğine dayalı anadilde eğitim yaşama geçirilmelidir.

- Mühendislik, mimarlık, şehir planlamacılığı eğitim ve öğretim programları çağdaş teknolojiye ve bilim politikalarına uygun olarak emekten ve halktan yana yeniden düzenlenmelidir.

- Üniversite çevrelerinde üniversite olanakları kullanılarak oluşturulan teknoloji bölgelerinde öğrencilerin ucuz işgücü olarak kullanılmasına karşı durulacaktır.

- Barınma, sağlık ve eğitimin temel insan hakları olduğunu esas alınarak, her türlü özelleştirmeye son verilmelidir.

- 12 Eylül Anayasası ile gasp edilen grevli, toplu sözleşmeli sendikalaşma hakkı bütün çalışanlara yeniden tanınmalıdır.

- Kapitalizmin emeği baskı altına alan stratejilerine karşı, istihdam bir hak olarak tanınmalı, istihdam arttırılmalı ve çalışma koşulları iyileştirilmelidir.

-    İş sağlığı ve iş güvenliği hizmetleri kamusal bir hizmet olarak algılanmalı, bu alanda çalışma koşulları arasındaki nedensel ilişkileri araştıracak ve bilimsel araştırma yapacak kurumlar oluşturulmalıdır.

-    İş sağlığı ve iş güvenliği eğitimlerinde ilgili meslek örgütleri yetkilendirilmelidir. Meslek hastalıklarına ilişkin çalışmalar geliştirilmeli, meslek hastalıkları hastaneleri işlevine uygun olarak yapılandırılmalı ve yaygınlaştırılmalıdır.

-    Başta düşünce ve örgütlenme özgürlüğü olmak üzere tüm demokratik hak ve özgürlükler sağlanmalı, demokrasinin önündeki engeller kaldırılmalıdır.

-    12 Eylül Faşist Cuntasının hazırladığı mevcut Anayasa ve AKP tarafından hazırlanan yeni Anayasa Taslağı yerine, tüm toplumsal ve siyasi oluşumların katılımının sağlandığı, tüm kimliklerinin güvence altına alındığı özgürlükçü, demokratik, eşitlikçi bir anayasa yapılmasının önündeki engeller kaldırılmalıdır.

-    Saldırı ve katliamların ardındaki gerici-faşist çete tipi örgütlenmeler her türlü bağlantıları ile ortaya çıkarılmalı ve sorumluları adalete hesap vermelidir.

-    Kamu İhale Yasası‘nda yapılan değişikliklerle ihalelerde kamu denetimi azaltılarak yaratılmak istenen rant ve talana karşı çıkılmalıdır.

-    Ulaşım politikasında tek çözüm olarak sunulan karayolları yatırımları yerine şehir içi ve şehirlerarası raylı sistem yatırımlarına ağırlık verilmelidir.

-    Bir deprem ülkesi olan ülkemizde deprem gerçeği siyasi iktidarlarca umursanmamakta ve kabul edilmemektedir. Deprem gerçeğini sürekli gündemde tutmaya yönelik çalışmalar etkin olarak yapılmalı, konunun bütün aktörlerinin katıldığı Ulusal Deprem Konseyi yeniden kurulmalıdır.

-    Siyasi iktidarın TOKİ öncülüğünde halka konut yapma adı altında sunduğu projeler, zamanla rant sağlamaya dönüşmüştür. TOKİ, uygulamaları ve harcamaları çerçevesinde denetime açılmalı; örgütlenmesi ve uygulama politikaları, halkın barınma ihtiyaçları çerçevesinde yeniden düzenlenmelidir.

-    Kentsel dönüşüm adı altında kentlerin hoyratça yıpratılması ile yeni gelişme alanları açmak yerine, öncelikle yerel değerleri içeren mevcut yaşam alanlarının halkın karar süreçlerine katılımı ile sağlıklı ve yaşanır duruma getirilmesi sağlanmalıdır.

-    Kentsel mekanlar, toplumsal yarar ve kullanım değeri ilkesi etrafında üretilmeli, paylaşılmalıdır. Doğal-kültürel varlıkların koruma-kullanma dengesi içerisinde yaşatılmasının yolları bulunmalıdır.

- "Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı ve Yem Kanun Tasarısı"nın yasalaşması durumunda gıda güvenliği ve halk sağlığı konularında yaratılacak tehlikenin yanı sıra 15.000‘in üzerinde ziraat, gıda ve kimya mühendisi işsiz kalacaktır. Mühendissiz gıda işletmeleri öngören, halk sağlığını tehdit eden bu tasarıya karşı mücadele edilecektir.

-    Tarım arazilerinin yok olmasına, kirlenmesine, GDO‘lu gıdaların ülkemize sokulmasına, çiftçimizi üretimden, tarlasından koparan işsiz, yoksul bırakan politikalara son verilmelidir.

-    Tarım ve hayvancılıkla uğraşan üreticiler desteklenmeli, et ithaline de olanak sağlayan dışa bağımlılık sona erdirilmelidir.

-    GAP Projesi kapsamındaki sulama projeleri IMF ve Dünya Bankası dayatmalarına karşı çıkılarak hızla bitirilmelidir. Bölge halkının yararına gerçek bir toprak reformuna gidilmelidir.

-    Ülke ormanlarının 2/B, özel ağaçlandırma vb. adı altında rant sağlanarak talan edilmesine son verilmelidir.

-    Dünya Bankası‘nın baskıları ile suyun ticarileştirilmesine karşı çıkılmalı, özellikle temiz suya erişimin en temel insan haklarından biri olduğu kabul edilmelidir. Su ve suya bağlı hizmetlerde çevre ve insan esas alınarak suyun mülkiyeti ve hizmetlerinin kamuda kalması sağlanmalıdır.

-    Ülkemizin ırkçı şoven yaklaşımlar temelinde kamplaştırılmasına karşı çıkmak, Kürt sorununu çözmek için; bir arada kardeşçe yaşamı, barış, demokrasi ve halkların kardeşliğini savunmak ve demokratik yaklaşımları egemen kılmak için mücadele edilecektir.

-    Ülkemizin çok kültürlü ve çok kimlikli yapısı dikkate alınmalı; kimliklerin ve kültürlerin reddedilmediği; tüm dillerin, kültürlerin, inançların ve renklerin kendilerini özgürce ifade ettiği bir toplumsal düzen oluşturulmalıdır.

-    Taş attığı gerekçesiyle yargılanan ve cezaevinde tutulan TMK mağduru çocuklar serbest bırakılmalıdır.

-    Halkın gündelik yaşamda kullandığı tüm dillerin önündeki baskılara son verilmelidir

-    Emperyalizmin savaş ve işgal politikalarına alet olunmamalıdır. ABD, İncirlik başta olmak üzere savaşa lojistik destek olan üsleri, limanları ve nükleer başlıkları ile ülkemizi ve bölgemizi derhal terk etmelidir.

-    Eşitlikçi bir toplum yaratma mücadelemizde, özgürlüklerimizi savunmak için, gündelik hayatın her alanını kuşatmaya çalışan tarikat ve cemaatler eliyle yürütülen gerici ablukaya karşı mücadele edilecektir.

-    Kendi örgütlü özgücümüze dayanarak, bütün emek ve demokrasi güçlerinin birlikte mücadelesi ile küresel kapitalizmin ve onun temsilcisi AKP‘nin saldırılarına karşı durulacaktır.

-    Kadına yönelik şiddeti ve toplumsal hayatın her noktasında cinsiyet ayrımcılığı önlenmeli, politik, ekonomik ve kültürel alanda pozitif ayrımcılık desteklenmelidir. Tüm emekçi kadınların mücadelelerinin yanında olmak, ortak mücadele etmekle birlikte, TMMOB örgütlülüğü içinde kadın örgütlenmesi geliştirilmelidir.

TMMOB bundan önce olduğu gibi, gücünü örgütünden alarak; birlikte karar alma, birlikte üretme, birlikte yönetme ilkesini yaşama geçirerek, önümüzdeki dönem zorlaşan koşullarda; emperyalizme ve gerici faşist saldırılara karşı mücadeleyi, sorunlarını halkın sorunlarından farklı görmeden, saldırılara karşı bütün birimleriyle birlikte halkımızın yanında el ele mücadelesini sürdürecektir.

Kapitalizmin ve emperyalizmin askeri, ekonomik, politik ve kültürel tüm örgütlerinden bağımsız, "Bir Başka Dünya, Bir Başka Türkiye Mümkün"dür.

YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ.
YAŞASIN TMMOB ÖRGÜTLÜLÜĞÜ

TÜMÜNÜ GÖSTER HABERİN DEVAMI:   1  |   2
http://www.yapi.com.tr/haberler/tmmob-41-olagan-genel-kurulu-sonuc-bildirgesinde-is-cinayetleri-vurgusu_79982.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!