|
BR>

Kültür merkezinde neler olacak?
4200 seyirci
kapasiteli çok amaçlı salon 1200 koltuklu konser salonu 450 koltuklu oda
müziği salonu 600 kişilik toplantı salonu 400 kişilik sinema 550
kişilik seyir terasları 900 araç kapasiteli otopark
Uluç:
"Kültür Bakanı'nı kandırdılar!"
Geçtiğimiz günlerde Hıncal
Uluç'ta bu projeyi kaleme aldı. "Kültür Bakanı'nı kandırdılar" diyen Uluç,
yazsına şöyle devam etti:
"Yabancı kökenli bir alışveriş şirketi, Kültür
Bakanı Ertuğrul Günay`ı kandırdı ve Ayazağa Kültür Merkezi'ni bir rantiyeye
çevirmek için gereken izni kopardı. Bakanlık bir özel firma ile anlaşmıştı. Bir
alışveriş merkezi firması Ayazağa'yı tamamlayacaktı. Ama şimdi öğreniyoruz ki,
'Tamamlama' diye bir şey yok.. Nerdeyse bitmiş ana bina ve dünya çapındaki bir
mimari ve akustik harikası senfonik konser salonu temelinden dinamitlenecek ve
yerine, insanların ayakta konser izleyecekleri bir hangar
yapılacak..."
Uluç, Günay'ın bu ihaneti farkında olmadığını söylüyor ve
eski projenin uygulama mimarı Doğan Tekeli'nin süreç hakkındaki açıklamasını
şöyle anlatıyor:
"Kültür Bakanlığı`nın açıklama yazısında; 2000 yılında
yapının durdurulmasının 'Protokola ve plan kararlarına aykırı uygulamalar'
nedeniyle olduğu söyleniyor. Gerçekte; ilk protokolda sadece konser salonu
yapılması öngürülüyorken, yapı, Sayın Özal ve Demirel'in teşvikleri ve bilgileri
sonucu, kongre merkezi olarak genişletilmiş ve yeni projeler hem hükümetler, hem
Anıtlar Kurulu`nca onaylanmıştır.
Ancak Sayın Şakir Eczacıbaşı'nın bir
açılış konuşmasında Bülent Ecevit`e sitemi üzerine zamanın Kültür Bakanı
İstemihan Talay müfettişler göndermiş, Şişli Belediyesi de haksız olarak yapıyı
mühürlemiştir.
Yapı için daha önce Özal ve Mesut Yılmaz hükümetleri
tarafından yapılan yardım da durdurulmuştur. Bunun üzerine yapıyı tamamlayacak
kaynağı olmayan vakıf, hükümetle çatışmak yerine; kendisine tahsis edilen arsayı
ve yapıyı Kültür Bakanlığı'na devretmeyi kabul etmiştir.
Ancak bu devir
muamelesi, geçirilen uzun teftişler, Kültür Bakanlığı`nın vakfı ibra ederek
yapıyı devralmakta gecikmesi nedeniyle üç yıl sürmüş. Vakıf teftişlerden açık
alınla çıkmıştır. Mühür kaldırılmıştır.
Bu yapının tamamlanması için
yılda 5-10 milyon lira ödenek vermeyen hükümetler, Sütlüce Kültür
Merkezi'ne 200 milyon, yeni Kültür merkezine 200 milyon, yeni kongre
merkezine 300 milyon lira ödeyebilmiş, ama Ayazağa'daki yapıyı çürümeye terk
etmiştir.
Bu yapı 60-70 milyon dolara en yüksek çağdaş standartlarda
İstanbul'a ve Türkiye'ye onur verecek bir kültür ve kongre merkezi
olabilecekti.
Sayın Uluç, bu arada yapının projesinin benim değil,
açtığımız uluslararası yarışmayı kazanan İngiliz OVE ARUP
firmasının olduğunu hatırlatmalıyım. Benim katkım ise vakıf adına, yapı
programını yapmak, yarışmayı açmak, seçici kurulun başkanı olarak çalışmaları
yönlendirmek daha sonra da uygulama projelerinde ve yapı aşamasında vakıf
yetkilisi olarak görev almak olmuştur.
|