|
alışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın, sekiz ayda 19 işçinin yaşamını yitirdiği Tuzla tersanelerinde iş güvenliği ve sağlığına yönelik adımlar atması beklenirken, Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı'nın izni doğrultusunda, 350 bin metrekarelik alanda yeni tersane yapımı için deniz dolgusuna başlandı.
Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) Başkanı Murat Bayrak, müsteşarlığın yüzde 40 ortak olduğu projeye, "Buranın hacmi yeni tersaneleri kaldırmaz. Yeter artık. Yol yok, genişleme şansı yok. Ekolojik dengeyi bozarak büyüme olur mu?" diye karşı çıkıyor.
İzin dört yıl önce çıktı
Yeni tersaneler için izin dört yıl önce verildi. Denizcilik Müsteşarlığı, Tuzla sahilindeki 350 bin metrekarelik alanı, inşaat bitiminde yüzde 40'ı kendisine devredilmek üzere, Dalsan Liman İnşaatı, Tarama, Gemicilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'ne 49 yıllığına tahsis etti. Projeye göre, dolgusu yapılacak kıyıda gemi inşa-bakım-onarım ve havuz inşa edilecek.
GİSBİR, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı'na yazdığı 19 Kasım 2004'teki yazısında, projenin araştırma ve ön çalışmadan yoksun anlayışla hazırlandığını, sektörün fiziksel ve ticari bakımdan önünü kapayacağını savunarak, itiraz etti. Yazıda şöyle denildi:
GİSBİR 'Olmaz' dedi ama...
"Projeye müsaade edilirse Tuzla tersanelerinin ancak kendi ihtiyacını karşılayak genişlikte olan ve genişleme imkânı olmayan anayolundaki kara trafiği ile tersaneye girecek çıkacak gemilerin trafiğine liman ağızlarının paralel olması nedeniyle engel oluşturabileceği ve trafiği felç edeceği ve olası yangın halinde gemilerin çıkarılması gerekli olduğundan, ikinci liman oluşumunun risk yaratacağı ve trafik karmaşası nedeniyle tersanelerimizin gelişmesini engelleyeceği..." İtirazlar sonucu proje, üç yıl sonra, geçen yıl uygulamaya koyuldu. GİSBİR, dolgu malzemeleri için Tuzla Belediyesi'ne şikâyette bulununca 15 gün iş durduruldu. Ancak iş kazalarına ilişkin önlem alınmadığı, sekiz ayda 19 işçinin öldüğü Tuzla, 2008 yılına 'dolgu' ile girdi.
'Çöp dökülüyor'
Bayrak, başkanı olduğu işverenler örgütü adına rahatsızlığını gizlemiyor. Bayrak "Bütün İstanbul'un çöpü buraya dökülmeye başlandı. Şikâyet edince durduruldu. Denizden dolgu yapacaklardı, karadan yapmayacaklardı. O yoldan geçmek mümkün değil, kazalar da oluyor" diye konuşuyor.
Bayrak, Tuzla'nın artık yeni bir tersaneye daha tahammülünün kalmadığını savunup şunları söylüyor:
"Buranın hacmi kaldırmaz. Yeter artık. Yol yok, genişleme şansı yok. Denize doldurarak, ekolojik dengeyi bozarak büyüme olur mu? Tuzla kapasitesinin üzerinde yük taşıyor."
CHP: Sorunlar duruyorken....
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Üyesi ve CHP Milletvekili Çetin Soysal, bu alanda 15 tersane kurulacağını belirterek şöyle diyor:
"Bugün Tuzla'da sorunlar çözülmemişken, yeni tersane yapımı tersaneleri ciddi sıkıntıya düşüreceği gibi, altyapı da kaldırmayacak. Buranın dolgusu Çevre ve Orman Bakanlığı kriterlerine uygun olarak yapılmıyor. Gazete ilanlarıyla 'Hafriyat döktürülür' ilanı verip kentin çöpü ve inşaat temellerinden çıkan yumuşak topraklar, moloz ve hafriyatlar buraya aktarılıyor."
Limter-İş: Yapılabilir ama çevre korunarak
Limter-İş Sendikası Genel Başkanı Cem Dinç ise çevreye zarar verilmediği müddetçe tersane yapımına karşı olmadıkları vurgulayarak şöyle diyor: "Ama şu var: Doğayı kirleten, işçilerin yaşam hakkının ihlal edildiği bir ortamın da karşısındayız. Bugün tersanelerde hem doğa kirletiliyor hem de işçilerin çalışma koşulları 19. yüzyılın koşullarından farksız. Denizin doldurulmasına karşıyız." Dinç, mevcut tersaneler yüzünden denizin kirletildiğini, Mercan Adası'nın yok olduğunu ve balıkların öldüğünü belirterek, GİSBİR'in tutumunu sahte bulduklarını vurguluyor. İlgililer, yeni yapılacak tersaneler için başka kıyı şeritlerinin değerlendirilmesi önerisinde bulunuyor. Bu arada, Dalsan'ın inşaat mühendisi ve projenin sorumlusu Fatih Demir, dolgu için çöpler ve moloz kullanıldığı iddiasını reddediyor. Dolgunun da, iddia edildiği gibi, sahil şeridine zarar vermeyeceğini vurguluyor.
|
