Yakında Ne Güzelliği Kalacak Ne de Bahçesi!

İzmir’de deniz ve ormanın iç içe geçtiği en güzel ilçelerden Güzelbahçe’nin yakın bir zamanda ne güzelliği kalacak ne de bahçesi. Son yıllarda konut rantının astronomik derecede arttığı ilçede kent içinde kalan tek ormanlık alan da yok edilmek isteniyor.

İlçenin son nefeslik alanı

Evrensel'den Özer Akdemir'in haberine göre, Çelebi Mahallesi Muhtarı Orhan Soycan, ilçe itfaiyesine yakın bir yerdeki 9 dönümlük alanla ilgili gelişmeleri şöyle özetliyor: “Burası Güzelbahçe’de ağaçlık olarak kalan son yer. Geçen yıl bir şirketten almış şahsın biri. Buradaki ağaçların kesileceğine dair bana getirilen belgeyi imzalamayarak ağaç kesimine itiraz ettim. Orada yaşları 50-100 yıl arasında değişen 200’ün üzerinde ağaç var. Bunların sayısını, yaşını ve orman vasfı olup olmadığının tespitini istedim.” Araziyi alanların ağaçların kesilmesinin ardından önce inşaat yapacaklarını söylediklerini aktaran Soycan, “Oysa arsanın imar izni yok. Zaten arsa sahipleri daha sonra ‘sera yapacağız’ diye söylemlerini değiştirdiler” diye konuştu. Keşif için gittiklerinde kendilerine arazideki ağaç kesimi yapılacak alanın yarısının söylenmiş olduğunu gördüklerini belirten Soycan, “O civarda yoğun villa yapımı söz konusu. Tamamı ormanlık, çamlık olan alandan kala kala bu 9-10 dönümlük arazi kaldı. Burasını da ağaçları kestikten sonra imara açabilirler endişesi taşıyoruz. Bu ağaçların kesilmesi, bu arazinin betonlaştırılması Güzelbahçe’nin nefes alabildiği son yerin de yok olması anlamına gelecek” dedi. Mahallesinde tek bir ağacın bile kesilmesine gönlünün razı gelmediğini söyleyen Soycan, “O da bir can ve bize de can katıyor. Nasıl yok edilebilir” dedi.

İmar kokusu almışlar

Güzelbahçe Kültür Çevre Derneği Başkanı Turgut İnel, ilçedeki villa ve konut rantının son yıllarda büyük bir artış gösterdiğine vurgu yaparak, “Bu son kalan arazinin civarında birçok yeni villa yapıldı. Bunların tanesi 1 milyon dolar gibi astronomik rakamlarla satılıyor. Burası eskiden ormandı. Sağından solundan tırtıklaya tırtıklaya bu hale geldi ve yarı orman, ya da orman vasfını yitirmiş alan sınıfına düşürüldü. Tabii buranın imarı da olmadığı için birileri çok ucuza kapatıp, ilerde imarlı hale getirerek büyük paralar kazanmak istiyor anladığım kadarıyla. Buranın imara açılacağı kokusunu alan kişiler oradaki ağaçları yok etmek istiyor” dedi.

‘Belediye sahip çıkmıyor’

Kent içinde kalan son orman parçalarının kamuya ait olduğunu, kentteki tüm canlılar için yaşam kaynağı niteliği taşıdığını belirten İnel, “Yerel yönetimler buraları sahiplenmeli ve korumalı. Belediyenin ağaç kesimine karşı çıkması, buraya imar verilemeyeceğini açıklaması gerekirken bunu yapmıyor. Çünkü belediye elemanlarının, hatta başkan yardımcısının o arsaya bitişik satılık 4 villası var. Yine o villaların elektrik planlarını başka işlerini belediyeye yakın isimler yapıyor” dedi. Sadece çevre derneklerinin mücadelesi ile bu alanların korunamayacağını belirten İnel, “Yerel halk buralara sahip çıkmalı öncelikle. Belediyeler de yapay parklar yapmak yerine doğal alanları, ormanları korumayı ilke edinmeli. Ekoloji örgütleri olarak bizler de burasının gelişimine, korunmasına katkı koyacak projeler geliştirebilmeliyiz” diye konuştu.

Arazinin hemen karşısındaki araziye bakla diken ve 30 yıldır burada yaşadığını söyleyen Süleyman Tekin de “Buralar hep çamlıktı. Şimdi işte teker teker yok oluyor” dedi.