Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Mimari Proje Düzenleme Sözleşmesi

Av. Yalım Canveren
Mimar, mühendis, mali müşavir gibi müşterisine somut bir ürün veremeyen ve nispeten yüksek ücretlerle çalışan meslek uzmanlarının kesinlikle bir sözleşme ile hizmetlerini güvenceye almaları gerekmektedir.

Mimarlığın çok güzel bir meslek olduğunu düşünürüm. Hatta meslekten ziyade, bence bir sanat kolu olarak da kabul görmeli. Sizin günlerce tasarladığınız ve projelendirdiğiniz bir eserin tamamlanıp yükseldiğini, vücut bulduğunu düşünmek bile insanın tüylerini ürpertiyor. Ancak düşünerek yaratanların emeğine değer verilmeyen ülkemizde, mimarlar da yaptıkları işlerin ücretini alamamanın sıkıntısını yaşamaktalar. Toptan ya da perakende şekilde müşterilerine bir “şey” satıp parasını peşin alanların dahi kendisini koruması gerekirken, mimar, mühendis, mali müşavir gibi müşterisine somut bir ürün veremeyen ve nispeten yüksek ücretlerle çalışan meslek uzmanlarının kesinlikle bir sözleşme ile hizmetlerini güvenceye almaları gerekmektedir.

Deneyimlerime göre ülkemizde bu tür hizmetlerden faydalanan, ancak somut bir mal almayan müşteriler, sanki bu meslek uzmanları emekleriyle para kazanmıyorlar ya da zamanlarının değeri yokmuşçasına bir muamele ile karşılaşıyorlar. Sözleşmeniz olmadığında iş bittikten sonra duyacağınız “ne yaptın ki?” , “programda çizdin, sanki kendin elinle çizdin” ya da “şimdi olmaz, sonra hesaplaşırız” gibi cümleler sizi daha çok yıpratıp, üzecektir. Herkesin zamanı değerli ve bu zamanı kimse için boşuna harcamayın derim.

Durum böyle olunca, bu tür bir sözleşmenin unsurlarını, olmazsa olmazlarını incelemenin ve mimar dostları uyarmanın gerekli olduğunu düşündüm. Ancak naçizane önerim, siz de işin erbabından yardım almayı ihmal etmeyin.

Mimari proje düzenleme sözleşmesi ile serbest meslek icra eden mimar, yapı sahibinin ileride inşa edilmesini istediği bir yapının mimari projesini üstlenme borcu altına girerken, yapı sahibi ise bu hizmetin ücretini ödemeyi ve gerekli bilgi ve belgeleri paylaşmayı üstlenir. Bu sözleşmede, genel itibariyle, mimarın mimari proje düzenleme borcu, ön proje ve kesin projenin tasarlanması, uygulama ve detay planlarının hazırlanması ile yapı maliyet tavanının üst sınırının hesaplanmasından ibaret olmalıdır. Yani tasarım, hazırlama ve hesaplama edimlerinin iç içe olduğu komplike bir hizmet mimar tarafından yapı sahibine verilecektir.

Sözleşme niteliği itibariyle sinallagmatik, yani iki tarafa da borç yüklemekte olup, kurulabilmesi için tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanında bulunması gerekmektedir.

Hukuki niteliği itibariyle mimari proje düzenleme sözleşmesi fikri nitelikte bir iş görme yani hizmet sözleşmesidir. Ayrıca ön proje ve kesin projenin tasarlanması, uygulama ve detay planlarının hazırlanması ile yapı maliyet tavanının hazırlanması mimarın fikri olarak iş görmesinin sonucu olup ekonomik olarak da değer taşıdığından eser olarak sayılmak zorundadır. Bunun sonucu olarak da eser sözleşmesinin konu ve sorunlarına uygulanan Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili maddeleri mimari proje düzenleme sözleşmesine de uygulanacaktır.

Karşılıklı güven ilişkisi önemli olduğundan, mimar tasarım, hazırlama ve hesaplama ödevlerini özenle yerine getirirken, yapı sahibi de mimarın bu aşamalarda işine yarayacak, talep ettiği bütün bilgi ve belgeleri mimara ulaştırmak zorundadır.

Mimar çalışmalarının ilk bölümünde, geometri biliminin ve tekniğin verilerinden yararlanarak bir tasarım yapmakta ve iş sahibine bağlı olmaksızın bir eser meydana getirmekte iken, çalışmanın ikinci aşamasında mimarın bu tasarımının gerçekleştirilmesi için çalıştığı ve etkin gözetim – denetim yaptığı görülür. Bu nedenle bu sözleşmenin eser ve hizmet sözleşmelerinden oluşmuş bileşik bir sözleşme olarak hukuki tanımının yapılması gerekmektedir. Hukuksal olarak iki bağımsız sözleşme, kendilerine özgü niteliklerini koruyarak ortak bir amaçla bileşik sözleşmede bir araya gelmektedir.

Söz uçar yazı kalır. Bu nedenle sözleşme her ne kadar yazılı bir şekle tabi olmasa da, günümüz koşullarında istenilen korumayı sağlayabilmesi için mutlaka yazılı yapılmasını öneririm. Bu şekilde hem mimarın yapacağı işler kesin bir şekilde çerçeve içine alınır hem de alacağı ücret ve ne zaman hak edeceği belirlenmiş olur. Herhangi bir ihtilaf halinde sıkıntı yaşanmasının önüne geçilir.

Ben meslek hayatımda her konuyla ilgili özel olarak sözleşme yapmayı tercih ederim. Konuları ve tarafları birbirinden farklı sözleşmeleri harmanlayarak karma akitler yapmanın konuyu ve amacı karmaşık bir hale getirmekten başka bir işe yaramadığını düşünürüm. Bazen de sözleşmelerin neden hazırlandığı ve hangi şartları düzenliyor olması gerektiği tam belirlenmeden içerikleri karıştırılır. Bu da tarafları korumaktan ziyade zarara uğratır.

Konumuz olan sözleşme ile karıştırılan mesleki denetim hizmetleri sözleşmesi, teknik uygulama sorumluluğu sözleşmesi, mühendislik sözleşmesi ve inşaat sözleşmesi ile farklarını inceleyelim.

Öncelikle inşaat sözleşmesi ile mimari proje düzenleme sözleşmesinin en önemli farkı, birinin fikri bir edimi yerine getirmek diğerinin ise bir yapı inşa etmek üzere akdedilmesidir. Ayrıca tarafları da farklıdır. Birinin iş yapma borcunu yüklenen tarafının mimar olması gereği kaçınılmazdır. Diğeri arsa ya da kat malikleri ile yüklenici arasında yapılır. Ama uygulamada bazen bunları iç içe karıştırarak değişik ve tanımsız sözleşmeler yaratılıyor. Düzgün ve kuralına uygun hazırlanmayan bu sözleşmeler amacına uygun korumayı da sağlayamıyor.

Mesleki denetim hizmetlerine ilişkin sözleşme ile mesleki denetim hizmetlerini üstlenen mimar, yapının ihalesinden sonra inşaat yüklenicisine yer tesliminde hazır bulunmak, yapı ve tesis işlerinin devamı sırasında yapının onaylı projeye uygun olarak yapılmasını mesleki yönden denetlemek, uygulama sırasında gerekecek değiştirme projelerini ve detay resimlerini hazırlamak, geçici kabulde bulunmak ve bitmiş yapının yapıldı projesini düzenlemek, inşaat işlerinin devamı sırasında inşaatla ilgili her türlü teknik ve mimari konuda yapı sahibine yardımcı olmakla yükümlüdür.

Teknik uygulama sorumluluğu sözleşmesi ise yukarıda sayılan ve mimari proje düzenleme sözleşmesinin konusunu iştigal eden ödevlerin tamamlanmasından sonra gelen mimarlık hizmetlerinin mesleki denetim dışında kalan bölümlerinden oluşur. Teknik denetçi ve yönetici mimar yapının yapı ruhsatı ve ekleri, onaylı proje ve hesapları ile teknik şartnameye göre inşa edilmesini sağlamak, her türlü inşaat, imalat, tesisat ve montajın projelerine ve detaylarına göre boyut ve biçimlerine uygun yapılmasını denetlemekle görevlidir. Bu nedenle sözleşme bu görevin içeriğini ve bundan kaynaklanan konuları düzenler. Ayrıca bu görevlere bir kaç değişik görevin daha eklendiğini uygulamada görüyoruz.

Mühendislik sözleşmesi ile mimarlık sözleşmeleri arasında ise çok keskin bir ayrım bulunmamaktadır. Genel itibariyle mimarlık faaliyetleri estetik ve biçimlendirici alanlarda karşımıza çıkarken, mühendislik faaliyetlerinin teknik ve işlevsellik ile ilgili olduğunu görürüz.

Konunun diğer bir boyutu bir eser yaratmak ile ilgili olunca geçen yazımızda bahsettiğimiz mimari tasarım ve güzel sanat eseri ayrımı da önem kazanıyor. Bildiğiniz üzere Fikir ve Sanat Eserleri Kanunun 4. Maddesine göre mimarlık eserleri güzel sanat eserleri kapsamında sayılmış ise de, mimari projenin kendisi bir güzel sanat eseri değildir. Bu projeye göre inşa edilmiş özel, tek, eşsiz ve estetik nitelik taşıyan bina güzel sanat eseri olarak kabul ediliyor. Bu nedenle mimari proje hazırlama sözleşmesi ile ilgili ihtilaflarda Fikri Sinai Haklar Mahkemesi değil Asliye Ticaret Mahkemeleri görevli oluyor.

Hizmet sektöründe çalışan mimar dostlarımızın proje yapmak üzere anlaştıktan sonra mutlaka imzalaması gereken mimari proje düzenleme sözleşmesinin detaylarını ve özelliklerini genel hatlarıyla açıkladım. Sözleşmeyi kendiniz hazırlayacaksanız, mutlaka üstlendiğiniz yükümlülükleri açık bir şekilde yazmanızı tavsiye ediyorum. Genel geçer kalıplar kullanarak detayları düşünülmeden hazırlanmış bir sözleşme işi yüklenen mimarı zor durumda bırakacaktır. Üstlenilen işlerin detaylandırılması, ödeme miktarı ve zamanı, işlerin aksaması veya hiç yapılmaması halinde uygulanacak müeyyideler gibi konularda karşılaşılacak problemlerin en aza indirilmesi için konusunda uzman hukukçulardan destek alınması tüm tarafları memnun edecektir.


Reklam Goruntulenme Bolumu

http://www.yapi.com.tr/haberler/mimari-proje-duzenleme-sozlesmesi_153294.html
Read Comment Section
1 Yorum Yorum Yaz
  • Yalım Bey, teknikerlerin mevcut mevzuatına göre görev yetki ve sorumlulukları nerede başlayıp nerede bitiyor? Belediyede çalışan tekniker yapı ruhsatına ve iskan raporuna imza atabilir mi ? Kolaylıklar dilerim. YANITLA
1 yorumdan 1 tanesi gösteriliyor. 
Yorumunuzu ekleyin
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın
Popüler Uzman Görüşü

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!