BR> Finale Kalanlar:
Robert Corser, “NOLA Chair”
New Orleans’daki Katrina kurbanları için gerçekleştirilen bir hayır
projesinin parçası olan NOLA koltuğu, dijital tasarım ile prefabrikasyon
alanlarının araştırılmasını da içeriyor.

Malzeme ekonomisi konusuna eğilen proje, aynı zamanda mevcut ‘sıkıştırılmış
paket’ mobilyalarının montajına dair yaklaşımları dijital teknolojinin
yardımıyla geliştirmeye çalışıyor. Dijital olarak optimize edilmiş bir şema
sayesinde eğilmeler ve iç gerilimlere bağlı olarak sıkılaşan mesnet bağlantıları
ortaya çıkarılırken, tasarımın üç boyutlu formu da belirginlik kazanıyor.
Büyük hacimli paketlerde taşıma zorluğu çıkaran diğer tüm kontrplaktan imal
edilmiş mobilyalardan farklı olarak NOLA, tek düzlem halinde taşınıp, montajlama
sırasında heykelsi bir forma dönüşmek üzere yalnızca katlanıyor. Bu 8 kat
nakliyat verimliliğine denk düşecek şekilde prototip de malzeme verimliliği
sağlıyor: Her bir koltuk 12 milmetre kalınlığındaki kontrplaklardan, 2
metrekareden küçük bir parçadan üretiliyor. Koltukların tane başına üretim
masrafının son rötuşlarla birlikte 40 Dolar civarında olması
bekleniyor.
Catherine Pena, “Duv-tal”
Duv-Tal, Amerika’daki araba takıntısı ve toplu taşımaya yönelik eksik desteğe
cevap niteliğinde bir tasarım. Amerika’da gereklilik yüzünden toplu taşımayı
kullananlar için arabalar lüksü sembolize ederken toplu taşıma araçları bireyin
limitlerine tekabül ediyor. Pek çok otobüs durağının doğru düzgün bir oturma
alanı bulunmuyor ve bireyler yerde oturmak zorunda bırakılıyorlar; dolayısıyla
ekonomik sistemimizdeki yerlerine yerleşmiş oluyorlar.

Amacım çevre dostu, kullanışlı bir oturma ile toplu taşıma araçlarını
kullanan kimselerin verimlilik düzeyini arttırmak, yolculara bir tür otorite ve
özgünlük hissi sağlayarak onları avantajlı konuma getirmekti.
Duv-tal otobüs durağı işaretlerinin sabitlendiği elektrik direklerini
kullanıyor. Bu direk daha ziyade tiyatro salonlarındakilere benzer, sırta vermiş
iki oturağa yer sağlıyor; bir yolcunun zaten kapladığı alandan daha fazlasını
kaplamıyor. Oturağın üzerinde bir de yazı bulunuyor: “Sen bir rol modelisin.
Otobüsü kullanarak çevreye aktif katkı sağlıyorsun.”
Moon
Choi, “Jigai Chair”
1. Jigai koltuğunun konsepti, son
derece bilimsel bir strüktüre oturuyor. Optimum malzeme ve üretim sürecini
kolaylaştıran yapısı ile Jigai koltuğunun temel esprisi, tek bir çelik boruya
dayanıyor olması. Ürünün kırık geometrisi hem koltuğu hem de insan vücudunu
destekliyor. Bu yalın form sayesinde malzeme tasarrufu ve üretim kolaylığı da
sağlanıyor. Koltuğun geri dönüştürülmüş ahşaptan imal edilmesi düşünülmüş.

2. İnsanların oturma şekil ve tarzları çok farklıdır. Jigai koltuğu, farklı
pozisyonlarda oturmak isteyenlere cevap veriyor ve 5 aşamalı konumu ile bunun
kolaylıkla gerçekleştirilmesine olanak tanıyor. Son derece basit strüktürü de
bunun bir parçası.
3. Jigai koltuğun şekli şemali
insanları büyülemeyebilir, ancak tanıdık tipi ile tipik bir koltuğu, dolayısıyla
insan ergonomisine uygun bir koltuğu çağrıştırıyor. Jigai, sürdürülebilirlik ile
duyusallığı yalınlıkta birleştiriyor.
|