Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER)’in,
gayrimenkul sektörünün 2010 yılını değerlendirdiği ve
2011 yılı beklentilerini paylaştığı yıl sonu toplantısı bugün
gerçekleştirildi. Toplantıda ayrıca ‘2010 Yılı 3. Çeyrek Türkiye ve
Dünya Gayrimenkul Sektör Raporu’na ait bilgiler de detaylarıyla
aktarıldı.
Toplantıda GYODER Başkanı Turgay Tanes, 2009 senesinden bu
yana hazırladıkları raporların temel amacını; sektöre değer katmak, düzenli veri
girişi ile sektöre dair verileri düzenli hale getirerek geniş bir veri tabanı
oluşturmak şeklinde tanımladı. Hazırlanan raporlar kapsamında Türkiye ve dünya
değerlendirmelerine yer verdiklerini, bu sayede karşılaştırmalı bir analiz
imkanı sunduklarını ifade eden Tanes, “Hazırladığımız raporlar,
gerçekleştirdiğimiz fuarlar, zirveler, eğitimler büyük bir ilgiye mazhar
olmaktadır. 2009 yılından bu yana hazırladığımız bu raporlar gayrimenkul
sektöründe bir referans noktası haline gelmiştir. Resmi verilerin ve sayısal
göstergelerin güncel olarak sunulduğu çalışmalarımız ile sektörümüz için çok
önemli bir veritabanı elde etmiş bulunuyoruz” dedi.
“Gelişmiş
ülkeler ve Avrupa ekonomilerinde kırılgan bir büyüme
var”
Konuşmasında gelişmiş ülkelerdeki büyüme performansında
meydana gelen zayıflamaya, kamu borç sorununa ve bu durumun yarattığı finansal
istikrarsızlıklara dikkat çeken Tanes, “Gelişmiş ülkeler ve Avrupa
ekonomilerinde kırılgan bir büyüme var. Bu da Türkiye ve Türkiye benzeri
ülkelere olan ilginin artmasına neden oluyor. Özellikle Avro bölgesindeki
büyümenin bu süreçte güven vermediğini belirtmek lazım” dedi. Ayrıca Türkiye’nin
çok sağlam bir finansal sisteme sahip olduğunu da sözlerine ekleyerek
Türkiye’nin kamu borcunun oldukça düşük olduğunu ifade etti.
“2011 yılı ise istikrarlı büyüme dönemi adını
veriyoruz”
Genel verilerden sonra ekonomi ve inşaat sektörü
bağlamında süreci değerlendiren Tanes, “2009 senesi tam bir kriz dönemiydi ve
ekonomi yüzde 4,7 oranında daralırken inşaat sektörü yüzde 16,3 oranında
küçüldü. Normalleşme süreci olarak tanımladığımız 2010 senesinde ise, Türk
ekonomisinin yüzde 7,5 oranında inşaat sektörünün yüzde 16,17 oranında
büyüyeceğini tahmin ediyoruz” dedi. 2011 yılını ise ‘istikrarlı büyüme dönemi’
şeklinde tanımladıklarını aktaran Tanes, 2011 yılında ekonominin yüzde 5
büyümesi halinde inşaat sektörün yüzde 8-10 arasında büyümesini öngördüklerini
belirtti.
Konuşması sırasında fiili inşaatın genel istihdama katkısının
yüzde 6 civarında olduğunu söyleyen Tanes, çimento, cam, tuğla gibi inşaat
sektörüne girdi veren imalat sanayi de ele alındığında genel istihdama
katkısının yüzde 10 civarında olduğunu aktardı. Buna bağlı olarak inşaat
sektörünü, genel işsizlik oranları, enflasyon oranları, para politikaları ve
faiz, cari açık dengesi ve finansmanı başlıkları altında değerlendiren Tanes, bu
anlamda en fazla dikkat edilmesi gerekilen başlığın Cari açık dengesi ve
finansmanı olduğunu söyledi ve şöyle devam etti: “2010 yılı sonunda 40 milyar
dolarlık cari açık verdik. 2011 yılında cari açık en az 45 milyar dolar olacak.
Cari açık, 2011 yılı için olumsuz görünen tek
gösterge”.
“Türkiye, gayrimenkul fiyatları ve finansal sistemin
yapısı itibari ile balon riski en az olan ülke”
Gelişmiş
ülkelerin konut sektöründe sıkıntının devam ettiğine dikkat çeken Tanes, inşaat
sektörü ve faaliyetlerinin küçüldüğünü, bu anlamda da gayrimenkul değerlerinde,
yatırımlarında ve finansmanında durağanlık olduğunu belirtti.
Gelişen
ülkelerin gayrimenkul varlık fiyatlarındaki artışın balon endişesi yarattığına
dikkat çeken Tanes, “Bu noktada Türkiye’yi ayırıyoruz. Türkiye gayrimenkul
fiyatları ve finansal sistemin yapısı itibari ile balon riski en az olan ülke.
2004-2006 yılları arasında arzın yetersizliği nedeniyle bir anda yukarıya çıkan
konut fiyatları, inşaat sektörünün hızlı hareket ederek arza başlamasının
etkisiyle balon etkisini hemen hemen ortadan kaldırdı” dedi.
2010 senesi
için ABD ve AB konut ve ticari gayrimenkul piyasasını zayıf ve durağan olarak
yorumlayan Tanes, 2008 senesinin 4.çeyreğinden 2010 senesinin 4.çeyreğine kadar
bu anlamda bir artış görülmediğini aktardı.
|