|
br />
 
Yapıların
yüksekliği, komşu mahallelerin yakınında alçak tutulurken, sahil şeridine
doğru giderek yükseliyor. Sahildeki yapıların ikisi 30
katlı, diğer ikisi ise 40 katlı olarak tasarlanmış.
Böylelikle sakinlere 'eşsiz' Manhattan ve Brooklyn manzaraları
sunuluyor.
Master planda korunan simgesel Rafineri kompleksi, yeni konut,
ticaret ve kültürel kullanımlara yönelik olarak uyarlanıyor. Tarihi Rafineri'yi
destekleyen yeni apartmanlar ise yüzde 30'u düşük gelirli ailelere
yönelik ekonomik konutları içeren 2.200 dairelik konut alanı sağlıyor.
Bu yeni yapıların proje alanındaki yerleşimi ile, Brooklyn semti ve sahil şeridi
arasında görsel koridorlar ve yaya erişimi sağlanıyor.
Rafineri
kompleksi ve nehir arasındaki 4 bin metrekare çimenlik alan hem
sahile yeni bir gezinti alanı kazandırıyor hem de mevcut kamusal alanları yeni
proje ile ilişkilendiriyor. Yeni plan ile Williamsburg sakinleri 150 yıldır ilk
kez, açık bir sahil şeridine ve geniş Manhattan manzaralarına
kavuşacak.
Projede ayrıca yeşil çatılar kullanılarak, yağmur suyu
kullanımı ve 'ısı adası' etkisi kontrol altına
alınıyor. Proje, endüstriyel alanın dönüşümünü içermesi ve LEED
Sertifikasyonunu hedeflemesi ile sürdürülebilir
gelişim için de örnek oluşturmayı amaçlıyor.
Rafael
Viñoly Architects PC master planın yanı sıra alanda yapılacak yeni
yapıların konseptini de tasarladı. Rafineri kompleksinin mimari konseptini
Beyer Blinder Belle geliştirirken, projenin peyzaj
tasarımını Quennell Rothschild and Partners LLP
üstlendi.
|